Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, bünyesinde 40’tan fazla radikal İslamcı örgüt barındıran Suriye İslam Meclisi ile 21 Eylül 2020’de bir protokol imzaladığı ortaya çıktı. Bu protokol çerçevesinde, Suriye İslam Meclisi Türkiye’de Kur’an kursları açarak, din eğitimi adı altında çok sayıda etkinlik düzenledi. Meclis’in hedef kitlesi ise çocuklar oldu.
Halk Tv’den Ali Macit’in haberine göre; 21 Eylül 2020’da imzalanan protokol kapsamında, Suriye İslam Meclisi üyeleri, Türkiye’de özellikle çocukların katıldığı çok sayıda program düzenlerken devletin en üst kademesine çeşitli ziyaretler gerçekleştirdi. Söz konusu protokol, 21 Eylül 2023’te sona eriyor. Uzatılıp uzatılmayacağı ise bilinmiyor.
VATANDAŞLIK ALMASI İÇİN MÜFTÜ REFERANS MEKTUBU YAZDI
Çocukların radikal İslamcı guruplara teslim edildiği protokol, bazı Suriyelilerin ise Türk vatandaşlığı almasını sağladı. Bu kapsamda Suriye İslam Meclisi, 2022’de Mezin Jawish isimli bir Suriyeli sığınmacı için vatandaşlık talebinde bulundu.
Kur’an kursu eğitmeni olan Jawish isimli sığınmacıya, eski Sultangazi Kaymakamı Abdullah Yılmaz referans oldu. Kaymakam Yılmaz, Mezin Jawish’e vatandaşlık verilmesi için İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı’na referans mektubu yazdı. Referans mektubunun sosyal medyada gündem olmasının ardından altı senedir Sultangazi Müftüsü olan Abdullah Yılmaz, görevini Hadi Keskin’e bıraktı.
Söz konusu iddialar sorulan Sultangazi Müftülüğü, “Vatandaşlık verilen bu kişi Suriye İslam Meclisi’nden referanslıdır. Ayrıca eski kaymakam da kendisine referans olmuş” ifadelerini kullandı.
SURİYE İSLAM MECLİSİ NEDİR?
İndependent Türkçe’de yer alan haberde, Nisan 2014’te kurulan Suriye İslam Meclisi (SİM veya Syrian Islamic Council), bünyesinde yaklaşık 40 İslamcı örgüt ve yapıyı barındırıyor. Bir anlamda siyasi ve ideolojik nedenlerle çevre ülkelerde bulunan bu dini oluşumların Diyanet İşleri ve müftülük görevini yürütüyor. Komşu ülkelerde yaşamakta olan Suriyeli sığınmacıların şeriat ve ilahiyat hususundaki başvuru makamı sayılıyor. Bu Meclis’in baş müftüsü konumundaki (1944 doğumlu) Şeyh Usame Abulkerim El Rufai, aynı zamanda aslında, “Şam Uleması Rabıtası” başkanı. Şam merkezli Şeyh Abdulkerim El Rufai Camii’nde imamlık yapıyordu. Ülkesindeki ilahiyat okullarını bitirdikten sonra dini tebliğini eda etmek üzere çok sayıda İslam ülkesini dolaştı. 
İslam Meclisi, üç farklı kesimden oluşuyor. Birinci kesim: Şeyh Usame Rufai’nin Zeyd Cemaati: İsmini Şam’daki Zeyd bin Sabit Camii’nden almaktadır. Bu cemaat, bağnaz sufi bir tarikat olarak bilinmektedir. İkinci kesim: Suriyeli Ulema Rabıtası (Din âlimleri Birliği): Müslüman Kardeşler (İhvan) hareketine bağlı dini bir kuruluştur. Üçüncü kesim: Heyet-ü Tahrir’il Şam (HTŞ): Radikal Selefi ve cihatçı İslamcı yapıları kapsamaktadır.
Öte yandan, Anadolu Ajansı’nın 14 Nisan 2014 tarihinde yaptığı Suriye İslam Meclisi’nin kuruluş haberinde Başkan Usame Rifai’nin okuduğu bildiriye yer verilmişti.
Suriyeli vatandaşlara hizmet etmenin amaçlandığı belirtilen bildiride, şu ifadeler yer alıyordu:
“Suriye’deki yaşananlara sabırla mukavemet gösterenler, ölenler, namusları ayaklar altına alınanlar, yıkılıp yok edilmiş evler ve mahalleler, memleketinden göç eden ve göç etmeye zorlanan insanların durumları düşünülmüş, bunlara herhangi bir uluslararası yardımın bulunmaması göz önünde tutulmuş ve bütün bunların karşısında en kısa zamanda, bu sıkıntıların halledilmesi kararına varılmıştır. Böyle zor ve buhranlı bir dönemde, istiklal savaşını vermeye uğraşan ve memleketin adaletini ve saygınlığını korumaya çalışan, düşmana karşı sabırla cihad eden bütün Suriyeli mücahitleri, komutanları ve görev başında olanları, Suriye Ehli Sünnet Birliği saygı, sevgi ve takdir ile karşılamaktadır.
Allah’ın izniyle bu birliğimiz, Suriye istiklaline kavuşuncaya kadar ve ‘Allah’ın dinine, hep beraber sarılın ve tefrikaya düşmeyin’ emrine icabeten, içeride ve dışarıdaki bütün Suriyeli vatandaşlara; dini, siyasi, askeri, kültürel hizmetlerinin devam edeceğini teyit etmektedir. Suriyeli kardeşlerimize yardım eden, yanında duran, bütün devletlere, sivil toplum örgütlerine teşekkürlerimizi sunarız. Birliğin hizmetlerini daha güzel bir şekilde idame ettirebilmesi için, bütün Suriyeli kanaat önderlerinden, ulemalardan, siyasilerden, sendikalardan ve derneklerden yardımcı olmalarını dileriz.”
‘AMACIMIZ ESAD DEVRİLDİKTEN SONRA ÜLKEDE İSTİKRARIN SAĞLANMASINA YARDIMCI OLMAK’
Rifai, meclisin bir alternatif olarak kurulup kurulmadığının sorulması üzerine, “Kimsenin alternatifi olarak kurulmadık. Herkesi destekliyoruz. Suriye’de ne kadar fazla yardım kuruluşu olursa daha çok seviniriz. Yani, kimsenin alternatifi değiliz. Amacımız, Esad devrildikten sonra ülkede istikrarın sağlanmasına yardımcı olmak” demişti.
“IŞİD ve Nusra Cephesi meclisin içinde mi?” sorusuna karşılık Abdulkerim Bekkar, “IŞİD’i zaten kabul etmiyoruz. Onunla hiçbir alakamız olamaz” yanıtını vermişti.
Çocuklarımızı kim koruyacak! Koltuk kapmaca oynayanların laf yetiştirmekten vakti yok!
Bence çocuklarımızı küçücük yaşta oyun bile oynayamadan, korkunç kişi ve bu gibi yerlere teslim eden ailelerinden korumaya başlanmalıdır.