Koronavirüsü tedavi edecek ilaç için ekibiyle birlikte bir aydır çalışmalarını sürdüren Prof. Dr. Ercüment Ovalı, üzerinde çalıştıkları ilacın isminin Dornaz Alfa olduğunu duyurdu. Ovalı, ’23 Nisan’da açıklayacaktık ancak o kadar etkili duruyorki insanların hayatını kurtarabilir. Insanların hayatından gün çalmak istemedik’ açıklamasını yaptı.
Prof. Dr. Ercüment Ovalı, yaklaşık bir aydır ekibiyle birlikte koronavirüs tedavisi için kullanılacak ilaç üzerinde çalışıyordu. Ovalı, 23 Nisan’da açıklayacağını belirttiği müjdeli haberi son dakika olarak paylaştı. Ovalı, Dornaz Alfa isimli ilacın hastaların tedavisi için klinik testlere alınması gerektiğini duyurdu.
Ovalı’nın açıklaması şöyle:
“1 aydır lab.da çalıştığımız bir ilacın ismini 23 Nisan’da açıklayacaktık ancak o kadar etkili duruyor ki insanların hayatını kurtarabilir. Insanların hayatından gün çalmak istemedik..Acilen Dornaz alfa hastaların tedavisinde klinik testlere alınmalı. Kahramanlarıma teşekkür ederim.”
Ovalı, duyurusundan bir süre sonra yaptığı ikinci paylaşımda, “Bu müjdeyi aslında Tübitak’ in düzenlediği konuşmamda ilacın ismini vermeden söylemiştim.. Youtube da izlerseniz göreceksiniz” ifadelerini kullandı.
1 aydır lab.da çalıştığımız bir ilacın ismini 23 nisanda açıklayacaktık ancak o kadar etkili duruyorki insanların hayatını kurtarabilir. Insanların hayatından gün çalmak istemedik..Acilen Dornaz alfa hastaların tedavisinde klinik testlere alınmalı. Kahramanlarima tesekkur ederim
— Ercüment Ovalı (@ercumentovali) April 16, 2020
— Ercüment Ovalı (@ercumentovali) April 16, 2020
DORNAZ ALFA NEDİR?
Dornaz alfa, DNA’yı seçici olarak klivaj eden bir enzim olan rekombinant insan deoksiribonükleaz I’nın oldukça saf bir çözeltisidir. Dornaz alfa, kistik fibroz hastalarının balgam / mukusunda bulunan DNA’yı hidrolize eder ve akciğerlerdeki viskoziteyi azaltır ve salgıların daha iyi temizlenmesini sağlar.
Etken maddesi Dornaz Alfa bir Çin faresinin kanından saflaştırılmış bir maddedir.
Penisilin bulunana kadar Tıp tarih boyunca bu şarlatanlıklar nedeni ile yaşattığından çok daha fazla insanın ölümüne sebep olmuştur. Maalesef haksız bir şekilde Ergenekon kumpası ile mağdur edilmiş birisi için kritik yapmak insana rahatsızlık veriyor… Ancak ortadaki şarlatanlık o kadar büyük ki göz yummak etik olarak rahatsızlık veren bir boyuta ulaştı.
Mesela Sağlık Bakanlığının erken dönem Covid-19 hastalarında uyguladığı Tamiflu+Plaquenil tedavisi büyük ihtimalle Türkiye’deki ölüm oranlarının diğer ülkelerin oranlarından çok daha düşük olmasında rol oynamakta ama Sağlık Bakanı elinde hakemli bir prestijli mecmuada yayınlanmış bir yayın henüz olmadığı için bu konuda büyük büyük laflar etmiyor ki doğrusu budur. Şimdi bu vatandaş diyebiliyor mu; Sağlık Bakanı derhal o uygulamayı bıraksın ve bizim yöntemi uygulasın?
Ortalıkta sürekli temcit pilavı gibi tekrarlanan “30 kahraman laboratuvara kapandı da 23 Nisan’da Corona’ya çare ile çıkacaklar” saçmalığı nasıl yorumlanmalı bilmek zor. Dünyada tıbbi araştırma yapan aşağı yukarı 5 milyon araştırmacıdan farklı ne yapıyorlar da kahraman oluyorlar? Acaba bu kahramanlar, bilerek ve isteyerek Covid-19 hastalığını kendilerine bulaştırıp daha sonra Ssğlık Bakanlığının erken tedavisini kabul etmeyerek taa ki yoğun bakımda entübe olacak hale kadar bekleyip sonra pat diye yeni ilacı kullanıp hop diye iyileştiler mi diye düşünüyor insan…
Böyle zamanlarda bu şarlatanlıklara karşı çıkanların çok antipatik olacağının farkındayım ama itiraz etmemek de etik olamaz…
Şu anda dünyadaki tüm prestijli bilim mecmuaları Covid-19 ile ilgili yayınlara öncelik vermekte ve iddia edildiği gibi mucizeler yaratacak bir buluşunuz varsa inanılmaz derecede çok hızlı bir şekilde yayınlanabilir. Ama genellikle Abd’de şarlatanlar daima sözüm ona bilimsel araştırmaları önce bilimsel mecmualarda değil CNN’de veya meşhur Amerikan gazetelerinde verilen demeçlerle açıklarlarlar diye bir laf vardır bilimsel camiada.
Öyle laboratuvardan çık hemen insan deneylerine başla diye bir şey olamaz çünkü insan deneylerinin bir yolu yordamı vardır ve tüm bilim insanları bu kurallara uymak zorundadır. Yoksa çok haksız bir şekilde Ülkemize Nazi Almanyası yaftası vurulabilir
Diğer taraftan öyle mucize gibi sunulmaya çalışılan tedavi yöntemi de en kabaca bakıldığında Covid-19 hastalarının çok küçük bir bölümüne uygulanabilir ki erken tedavi edilenlerin hiç birisinin o tedaviye ihtiyacı bile olmaz… İnşallah Ülkemizde o duruma düşen hasta sayısı da şimdiye kadar olduğu gibi çok düşük oranda seyreder.
Evet bir gerçek gazeteci de çıkıp sorsun bakalım o bahsi geçen 30 kahraman o laboratuvarda ne yapmışlar da kahraman nişanı ile taltif edilmişler… onlar kahramansa hastalarla direkt temasta olup canlarını riske eden sağlık personeli ne oluyor?
Keşke en baştan sponsorum Roche deseydiniz.
Umarım ilaç halihazırda kullanılandan daha çok işe yarar.
Hocam size ve ekibinize sonsuz teşekkürler,Rabbim sizleri her zaman korusun ve başarılarınız daim olsun…..