Irak’ta düşen Fransız tipi helikopterden PKK’lılar çıktı… Fransa ‘Yorum yok’ dedi

Skandal kazanın ABD Genelkurmay Başkanı Mark Milley ile Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı Michael Kurilla’nın Suriye ziyaretinden birkaç gün sonra yaşanması dikkat çekti.

SDG’DEN ‘İKİ HELİKOPTER’ AÇIKLAMASI

Öte yandan, Irak’ın kuzeyindeki gizemli helikopter kazasına dair, ana gövdesini terör örgütü PKK/YPG’nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri’nden (SDG) açıklama geldi. Olaydan iki gün sonra yapılan açıklamada, kazada düşen helikopter sayısı iki olarak belirtildi.

SDG’nin açıklamasında, “15 Mart akşamı Süleymaniye’ye doğru hareket halindeki iki helikopterin kötü hava koşulları nedeniyle düşmesi sonucu Şervan Kobani komutasındaki 9 kişinin öldüğü” bilgisi yer aldı. SDG, hava aracındakilerin ABD öncülüğündeki IŞİD karşıtı koalisyon kapsamında görev yaptığını savundu. SDG, Duhok’un Çemanke kasabasında düşen helikopter dışında ikinci aracın nereye düştüğüne dair bilgi vermedi.

‘PKK’LI TERÖRİSTLER BU HELİKOPTERDE NE ARIYORDU?’

Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın da yaşanan olayla ilgili CNN Türk canlı yayından çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Caşın şunları söyledi:

Aslında helikopterin üretici firmasının Fransa olduğunu öngörüyoruz. Burada iki husus var. Birincisi şu; PKK terör örgütü üyeleri bu helikopterde ne arıyordu? Hem Avrupa Birliği, hem NATO’nun hem de müttefikimiz ABD’nin PKK’yı terör örgütü olarak deklare ettiğini dünyada bunu söylediklerini biliyoruz.

Hayatlarının son toplantısı oldu. Bir şekilde orada bir daha toplantı yapamadılar, yapamaz olsunlar. Burada ben görevdeyken yine 90’lı yıllarda aynı Duhok’ta, yakın yerlerde iki ABD helikopterini, ABD savaş uçakları F-15’ler vurmuştu. Bunun da Irak helikopteri olduğunu söylemişlerdi ve düşen o helikopterlerin içerisinde Türk subayları da vardı. Sonra ABD özür diledi ve subaylarımız için tazminat verdiler.

Ama çok ilginçtir ki içinde Iraklı Peşmergeler vardı. Fransız subayları ve ABD’liler de vardı. Tabi bu helikopteri ABD’liler mi düşürdü, bilmiyoruz. Ancak gelen bilgilere bakıldığında Irak’ın Duhok ilçesinden IKBY bölgesinde Kemençe kasabasından kalktığını, 7 personel taşıdığı ortaya çıkmış. Üst düzey PKK’lıların olduğu söyleniyor. Ve çok ilginç ABD’lilerin de koalisyonları ve ‘yerel müttefikimiz’ dediği DEAŞ’la da toplandığı zamana denk geliyor. Acaba bunu da ABD’liler mi vurdular? Bunu bilmiyoruz. Vurdularsa kendi müttefiklerini vurdular demektir.

İkinci husus; Buradaki toplantının manası neydi? ABD Genelkurmay Başkanı bizim sınırımızın dibinde ne arıyor? Çok ilginç yani Talabani’nin kuvvetleri var. KYB’nin de adamları var. Helikopter bir tane değil. Fransızlar 9 tane helikopter vermiş. Bunu devletimiz onlara soracak.

‘DİKKAT EDİN İKİNCİ HELİKOPTER KAÇMIŞ’

Bu helikopter dağlık alanla uçamaz. Örgüt elemanlarının nakliyesinde kullandığı ortaya çıktı. Deşifre oldular. O nedenle ne ABD, ne Fransa muhtemel aktörler bunlar ‘Bu helikopter benimdir’ diyemiyor. Ancak menşei itibarıyla bir helikopterin satıldığında seri numarası vardır. Dikkat edin ikinci helikopter kaçmış. Şimdi ABD’lilerin Irak’taki olayda ikisini de vurduğunu görüyoruz. Kuyruk numarası belli olduğuna göre, Irak Merkezi Hükümeti diyor ki; ‘Bu benim değil.’ ABD Genelkurmay Başkanı iki helikopterle burada ne arıyor ve Peşmergelerle birlikte toplantı yapıyor. Geceleyin 21.21’de düşürülüyor. Gece uçuş sistemi olduğu görülüyor.

‘PKK’YA HAVADAN UÇAK KULLANILABİLECEK EĞİTİM VERİLİYOR’

ABD, PKK/YPG ile işbirliğinde sayın Mark Milley’in bugüne kadar ki en üst düzey ziyareti. Demek ki, Türkiye aleyhinde bir şeyler planlıyorlardı. Şimdi ABD Genelkurmay Başkanı’na soruyorum, Pentagon’a da… Bir Türk subayı, vatandaşı olarak ‘Bizim Genelkurmay Başkanımız Meksika’ya veya Kanada’ya gitse ayrılıkçılarla veya Zapatalarla toplantı yapsa ‘yerel müttefikimiz’ diye ve ABD helikopterleri, uçakları da bunu vursa bunu acaba Pentagon nasıl açıklar’ merak ediyorum. Diplomatik olarak da askeri olarak da.

Benim tespitim. Ululararası hukuk açısından son derece vahim bir durum var. Müttefikimiz olan ülkeler PKK’ya helikopter veriyorlar ve helikopteri kullanan da ihtimalen PKK’lı. Demek oluyor ki Türkiye endişelerinde ve şikayetlerinde haklı. PKK’ya havadan uçak kullanılabilecek eğitim veriliyor.

MİT VE TSK OPERASYONLARI SONRASI YÖNTEM DEĞİŞTİ

Aslında tüm bu olayda merak edilen hususların yanı sıra bir de dikkat çeken bir husus var. O da şu ki özellikle PKK’nın kara yolculuklarında Türkiye’nin nokta operasyonları sebebiyle üst düzey kadrosunun etkisiz hale getirdiği için bir tedirginlik, bir şüphe uyandırıldığı. Bu noktada da özellikle bu tür üst düzey yöneticilerin helikoptere yöneldiği şeklinde bir aslında kanı var ortada. Yani şunu söyleyebiliriz ki kara yolculuklarında Türkiye’nin başarılı nokta operasyonları sebebiyle helikoptere yönelmiş olabilme fikri ortada.