Keşke ara fonda da Ahmet Kaya çalsaydınız… Arapça İstiklal Marşı krizi dinmiyor!

featured

Kırıkkale Üniversitesi’nde düzenlenen ‘Dünya Arapça Günü’ etkinliğinde İstiklal Marşı’nın Arapça okunması büyük tepki çekmeyi sürdürüyor. Bugün Yeniçağ’daki köşesinden sert eleştiriler getiren Selcan Taşçı, ‘Eh keşke fonda da Ahmet Kaya çalsaydı; ‘Nereden baksan tutarsızlık, nereden baksan ahmakça’… Yakışırdı.’ dedi.

İstiklal Marşı’nın Arapça okunmasına tepkiler dinmiyor.

Krizi “Mehmet Akif’i de mezarında ters döndürecekler sonunda” başlığıyla köşesine taşıyan Yeniçağ yazarı Selcan Taşçı şu ifadeleri kullandı:

Olaya bakın:

“Genç Kalemler Topluluğu”, “Dünya Arapça Günü”nü kutluyor! Bunu yaparken de, “İstiklal Marşı”mızı “Arapça” okuyor.

Eh keşke fonda da Ahmet Kaya çalsaydı; “Nereden baksan tutarsızlık, nereden baksan ahmakça”… Yakışırdı.

“Tutarsızlık” çünkü;

“Dünya Arapça Günü”nü kutlayan “Genç Kalemler Topluluğu”nun öykündüğü ve adını aldığı “Genç Kalemler“, Mehmet Emin Yurdakul’un açtığı yolda, Ömer Seyfettin, Ali Canip Yöntem, Ziya Gökalp gibi devrin “Türkçü” aydınları tarafından, aynı adlı dergi merkezinde başlatılan bir “Yeni Lisan Hareketi“ydi.

“Genç Kalemler”in öncelikli hedefi, “Türkçe’de Arapça ve Farsça gramer kurallarının kullanılmaması, Türkçeye girmiş Arapça sözcüklerin, Arapça dilbilgisine göre değil, Türkçedeki kullanışlarına göre dikkate alınması, Arapça ve Farsça kelimelerin Türkçe’de söylendikleri gibi yazılması, dil ve edebiyatın yabancı etkisi ve taklitçiliğinden kurtarılması, dilin sadeleşmesi”ydi.

“Türkçe” bir eseri “Arapça”laştırmak “Genç Kalemler”in en son yapacağı iş bile değildi kaldı ki mevzu bahis “milli marş” ise bunu yapmaktansa herhalde kendilerini imha ederlerdi!

“Ahmaklık” çünkü;

Efendim; İstiklal Marşı 1921’de yani 1928’deki Harf Devriminden önce yazılmış; Arapça okunarak “özüne” döndürülüyormuş; böyle savunanlar var rezaleti.

Cehaletin böylesi neyle mümkün olabilir sen söyle Yarabbi!

90 yıldır neresi anlaşılamıyor ki; 1928’de “harfler/semboller” değişmiştir; “alfabe” değişmiştir, “dil” değil! İstiklal Marşı’nın “Türkçe” sayılmasının şartı 1928 sonrasına tarihlenmesi değildir; 1921’de Anadolu’da da yazılsa dili Türkçe’dir, 1700’lerde Kafkaslar’da da yazılsa Türkçe’dir,  400’lerde Orta Asya’da da yazılsa Türkçe’dir!

Böyle giderse “kendilerinden” saydıkları “Akif“i de mezarında ters döndürecekler sonunda!.. “Türkçülük” gibi bir siyasi iddiası bulunmamakla birlikte, İstiklal Marşı’mızın yazarı Mehmet Akif Ersoy‘un da, dil ve edebiyat anlamında daha çok “Genç Kalemler”e  yakın çizgiyi benimsiyor olması bir yana, bu ülkede1921’de de konuşulan dil zaten Arapça değildir!

Arapça kökenli olan Osmanlı alfabesiyle “Türkçe” yazılır!

 

Keşke ara fonda da Ahmet Kaya çalsaydınız… Arapça İstiklal Marşı krizi dinmiyor!

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. 21 Aralık 2019, 17:22

    Arablaşmış Türklerin diğer Türkleri Arablaştırma çabasının doğal bir sonucu. Son yıllarda Arablaşma iyice hız kazandı. Atalarını örnek alması istenen bir nesil, atalarının aslında Arablaşmış ve Farslaşmış olduğunun farkında değil.
    Selçuklu’yu kuranlar, Selçuk Bey, Tuğrul Bey, Çağrı bey. Büyük komutan Alparslan. Yıllar sonra Selçuklu sultanlarının adları: Gıyaseddin Keyhüsrev, Alaeddin Keykubat. Sultan II. Kılıç Arslan’ın çocuklarının adları: Muğiseddin, Muizeddin, Muhiddin, Rükneddin, Nasreddin vb. Arablaşma ve Farslaşma açıkça belli.
    Benzer durum Osmanlı’da da var. Kuranlar Ertuğrul, Atman (Osman). Büyük komutan Fatih Sultan Mehmet (Mehmet adı için Muhammed veya Ahmed adının Türkçeleşmiş hali deniyor). Buraya kadar tamam. Son dönem padişahları Abdülhamit, Vahdeddin. Arablaşma çok açık görülebiliyor.
    Yabancılaşmaya karşı çıkan iki önder var. Bir tanesi Karamanoğlu Mehmet Bey, diğeri de Atatürk. Türklerin Türkçe konuşmalarını isteyen iki önder bunlar.
    Arablaşma ve Arab emperyalizmi hiç konuşulmayan bir tabu. Türkler neden Arablaşmak zorunda? Türkler asimile mi olmalı? Bizi asimile etmeye kalkanlara karşı kendimizi ve dilimizi koruma hakkımız yok mu? Bu hakkı neden kullanmıyoruz?
    Bu konuda Nur Sultan Nazarbayev’in Türkçe’ye çevrilmiş eserlerini de tavsiye derim. Nur Sultan olayın farkında, Arab emperyalizmine karşı Türklerin kimliğini korumasını öğütlüyor. Yukarıda saydığım iki önderden sonra, Türklerin kimlik sorununu gündeme getiren bir insan Nazarbayev.
    Türkçe’yi savunmak faşistlik ve ırkçılık değildir. Böyle sananlara da şu soruyu sormak gerek: Türkleri neden Arablaştırmak istiyorsunuz? Bu hakkı nereden alıyorsunuz? Türkçe konuşmak yerine Arabça sözcükler ve sıfat tamlamalarını neden kullanıyorsunuz?
    Arablaştırılıyoruz, farkında mısınız?

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!