İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in İzmir, kurtuluşunun 100’üncü yıldönümünde yaptığı konuşmada Osmanlı’nın son dönemine vurgu yaparak “100 yıl önceydi. Bu toprakları yönetenler, gaflet, delalet hatta hıyanet içindeydi. Gençleri, kadınları, çocukları, geleceği hiç düşünmediler. Sadece ve sadece saraylarındaki saltanatı korumak için bütün bir milleti ateşe attılar. İnsanlık onurumuzu, bağımsızlık tutkumuzu ayaklar altına aldılar, teslim oldular. Bir sabah emperyalist ülkelerin askerleri, kirli çizmeleri ve kirli emelleriyle körfezin sularını ve güzelim şehrimizi işgal etti. Yine o sabah tam da bu bulunduğumuz noktada, kordon boyundan göğü yırtan bir ses yükseldi” demişti.
Soyer’in sözleri bir grup tarafından sosyal medyada hedef alınırken, bir grup tarafından da destek görmüştü. Soyer, gelen eleştirilere “Aslında bunlar benim sözlerim değil. Ben Nutuk’tan ilham aldım” şeklinde yanıt verdi. Soyer’e tepki gösteren kesimler ise yazar Murat Bardakçı’nın iki yıl önce bir programda, ‘Atatürk’ün Samsun’a çıkışının Osmanlı Devleti’nin bir operasyonu olduğu’ görüşünü savunduğu açıklamalarını yeniden gündeme getirdi.
Bardakçı “Samsun yolculuğu devletin hazırladığı bir operasyondur. Bir kurmay operasyonu ve en ince ayrıntısına kadar günler öncesinden hazırlanmış, bütün detaylar belirlenmiş ve adım adım uygulanmıştır. Hep bizde söylenen; gizli olarak yola çıktı, habersiz… Böyle bir şey yok. 30 Nisan 1919’da Mustafa Kemal Paşa’nın 9. Ordu Müfettişliğine tayini hakkında kararname çıkarır. İmzalayanlar; Harbiye Nazırı Şakir Paşa, Sadrazam Damat Ferit Paşa ve Sultan Vahdettin.” ifadelerini kullanıyordu.
Sosyal medyada gündem olan sözler üzerine tarihçilerden tepkiler de gecikmedi. Bardakçı’nın iddialarına Tarihçi Sinan Meydan ve Tarihçi Ümit Doğan’dan yanıt geldi.
‘VAHDETTİN ATATÜRK’Ü SAMSUN’A MİLLİ MÜCADELEYİ BAŞLATMASI İÇİN GÖNDERDİ ZANNEDİYORLAR’
Tarihçi Ümit Doğan resmi Twitter hesabından Bardakçı’ya yanıt verdi. “‘Atatürk’ü Samsun’a Vahdettin gönderdi’ diyerek kelime oyunu yapıyorlar. Bunu duyanlar ne zannediyor? Vahdettin Atatürk’ü Samsun’a milli mücadeleyi başlatması için gönderdi zannediyorlar. Bu doğru değil. Neden doğru olmadığını açıklayalım.” diyen Doğan, şunları söyledi:
“Atatürk Samsun’a, bölgedeki Rumlarla mücadele eden Türk çetelerin silahlarını toplamak için gönderiliyor. Yani milli mücadeleyi topyekûn başlatmak bir yana, çeteler bazında, tek tük ortaya çıkan direnişi bile bastırmak istiyor Vahdettin ve Damat Ferit hükümeti. İşte belgesi:
‘VAHDETTİN’İN KATIKSIZ BİR MİLLİ MÜCADELE DÜŞMANI OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ’
Tam bu noktada Atatürk, tamamen kendi kararıyla milli direniş hareketini başlatıyor Vahdettin ve Damat Ferit’in verdiği görevin tam tersini yapıyor. Bölgedeki Türk çeteleriyle işbirliğine gidiyor. Bundan rahatsız olan İngilizlerin isteğiyle Atatürk İstanbul’a çağrılıyor.
Vahdettin, İstanbul’a dönmediği gibi Amasya Genelgesini yayınlayan Atatürk’ü görevden alıyor. Bunun üzerine Atatürk, vatan ve milleti parçalanma tehlikesinden kurtarmak için istifa ediyor. Bu saatten sonra Vahdettin’in katıksız bir milli mücadele düşmanı olduğunu görüyoruz.”
Doğan, sözlerine şöyle devam etti:
“1920 yılı Nisan ayı içerisinde TBMM’yi açma hazırlığı içindeki Atatürk’ü durdurmak için her yolu deniyorlar. Atatürk’e tertiplenen alçak suikast girişimlerinden tutun, hükümetin gücünü kullanan beyannamelere, Padişah fermanına ve meşhur katl-i farzdır diyen fetvalara kadar. Osmanlı Devleti’nin resmî gazetesi diyebileceğimiz Takvim-i Vekâyi’de 11 Nisan 1920’de yayınlanan milli mücadele karşıtı üç emir vardı.
1- Vahdetin Hattı Hümayunu
2- Damat Ferit Beyannamesi
3- Fetva”
Tunç Soyer’in sözlerinin muhatabı Vahdettin ve Damat Ferit’ti. Peki Vahdettin veya Damat Ferit’in Milli Mücadele rolü neydi? Soyer’in “saraylarındaki saltanatı korumak için bütün milleti ateşe attılar” sözü yanlış mı? Soyer’e tepki gösterenler haklı mı?
BAŞLIYORUZ.⬇️⬇️⬇️ pic.twitter.com/2mpwEjnekB
— Ümit Doğan (@tsumut71) September 10, 2022
SİNAN MEYDAN: MUSTAFA KEMAL DİRENİŞ BAŞLATTIĞI İÇİN GÖREVDEN ALINDI
Bardakçı’nın “Samsun yolculuğu devletin hazırladığı bir operasyondur.” demesine tepki gösteren Tarihçi Sinan Meydan da Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Vahdettin’in önderliğinde hazırlanan bir operasyonmuş! Yalan! Vahdettin bile beyannamesinde Mustafa Kemal’i gönderen hükümete uydum diyor. Damat Ferit Hükümeti Mustafa Kemal’i direniş başlatması için Samsun’a göndermedi. Mustafa Kemal direniş başlattığı için görevden alındı.” ifadelerini kullandı.
Meydan, sözlerine şöyle devam etti:
“Mustafa Kemal direniş başlatması için değil, Samsun civarında Pontus olaylarını araştırmak, Mondros’a uygun olarak Türklerin elindeki silah ve cephaneyi toplamak, dağıtılmamış orduları dağıtmak, Doğudaki şuralara son vermek amacıyla Samsun’a gönderildi.”
Vahdettin’in önderliğinde hazırlanan bir operasyonmuş!Yalan!
Vahdettin bile beyannamesinde Mustafa Kemal’i gönderen hükümete uydum diyor. Damat Ferit Hükümeti Mustafa Kemal’i direniş başlatması için Samsun’a göndermedi.Mustafa Kemal direniş başlattığı için görevden alındı. https://t.co/2eOWp9Pquz
— Sinan Meydan (@SMEYDAN) September 10, 2022
‘BÜYÜK ZAFER SARAY HÜKÜMETİNİN İHANETİNE RAĞMEN KAZANILDI’
“Evet! Dönemin İngiliz işbirlikçisi Osmanlı Saray Hükümeti vatana, millete ihanet etti .Saray, dini ve devlet gücünü kullanarak halkı Milli Mücadeleye karşı kışkırttı. Büyük Zafer, Padişah Vahdettin ve Damat Ferit’in kontrolündeki Saray Hükümetinin ihanetine rağmen kazanıldı.” diyen Meydan şu belgeleri tekrar paylaştı:
VAHDETTİN’İN MİLLİ MÜCADELE DÜŞMANLIĞI
Sarayın Milli Mücadeleyi bitirme savaşının belge ve bilgileri.Yunan galip gelsin diye çalışan işbirlikçi yöneticiler; Vahdettin,Şeyhülislam Mustafa Sabri,Adalet Bakanı Ali Rüştü Bey, Müftü Hilmi Efendi ve diğerleri. https://t.co/vu3qBcKrQ0 pic.twitter.com/ChwCazyrlu— Sinan Meydan (@SMEYDAN) November 26, 2018
Murat Bardakçı babası dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti ile problemi olan birisi. M. Atatürk’ün Ingilizlerin Vahdettin’e emriyle Samsuna gönderildiği açık net ancak sebebi mühim. Rumlara karşı savaşan Türküleri bertaraf etmek için görevlendirildiği de kesin. Yani Türkiye’yi Ingilizler mı yarattı. Osmanlı da asi bile geçmeyen Türkleri Ingilizler mı diriltti? Bırakın bu TC düşmanlığını.
Murat Bardakçı’nın kafa yapısı belli zaten. Sayın Sinan Meydan gereken cevabı vermiş. Üzerine eklenecek bir şey yok. Ben, bu kafa yapısındaki şahısların son zamanlarda dozunu arttırarak Mustafa Kemal Paşa hakkında, “O bir Osmanlı paşasıydı” tabirini kullanmalarına dikkat çekmek istiyorum. Bunu kasıtlı yapıyorlar. Mustafa Kemal Paşa Osmanlı paşası değil Türk paşasıydı.
Hahaha mantık süper. Mezun olduğu okul neresiydi peki?
Atatürk’ün kendisini nereye ait hissettiği önemli bence. Nutuk’ta Osmanlı Hanedanı hakkında “Osmanoğulları zorla, Türk milletinin hakimiyet ve saltanatına el koymuşlardı. Bu tasallutlarını altı asırdan beri idame eylemişlerdi. Şimdi de Türk Milleti bu mütecavizlerin hadlerini bildirerek, hakimiyet ve saltanatı isyan ederek bilfiil eline almış bulunuyor” demiştir. Bu durumda Atatürk kendisini Osmanlıya mı yoksa Türk Milletine mi ait hissetmiş oluyor? Osmanlı Devleti Batı Türklerinin kurduğu bir devlettir. Yüce Allah Atatürk’ü Osmanlı olarak değil Türk olarak yaratmıştır. Sonuçta Atatürk’ün çıktığı kaynağın ismi Türk Milletidir.
Koskoca Osmanlı ailesi kendi eliyle kendi devletini mi sattı yani. Böyle bir şey olabilir mi neden buna inanalım. Bu inanmamız kimin işine yarar???
Sizin anlamadığınız ya da işinize gelmeyen konu 28 Ekim Mondros ateşkes anlaşmasıdır. Bu anlaşmayla Osmanlı Devleti eylemsel olarak bitmiştir. Padişah da sadece sarayını düşünürek ulusal bağımsızlık savaşına karşı gelmiştir. Atatürk padişahla 19 Mayıs öncesindeki 6 ayda 5 kez konuştu. Onu bir türlü kurtuluş ikna edemedi. Bu yüzden ona Nutuk’unda çok sert sözler söylemiştir.
koca padişahın tek derdi saray da oturmakmıydı yani Atatürk ün anlattığınıza göre onca ikna çabasını, sadece bu yüzden “sarayımda sarayım” diyerek mi reddetti. Böyle devlet adamı olur mu? çizgi filmden bahseder gibi tarihten bahsetmeyiniz lütfen.
Padişaha yapılan hakaretler Türk ırkını yapılmıştır. İngilizlerin türlü oyunlarına karşı yine küllerinden doğan bir Türk devleti var. Osmanlı – Cumhuriyet kapışması zarardan başka bişey getrmez artık.
osmanlı turk devletı degıldır. azınlıklar ımparatorlugudur.
evet neyı garıpsıyorsun anlamadım.haın olmak sadece halka mahsus bır sey mı oluyor senın mantıgına gore.
O zaman açık konuş, korkma. Vahdettin hain değilse, Atatürk mü hain? Haydi, buyur, eveleyip geveleme…
Enteresan!Sayısal olarak bu kadar çok aymaz gafil ve hainle kucak kucağa yaşamak akla ve hayatın olağan akışına aykırı.Bu önünde sonunda ya onlar ya biz hesaplaşmasını getirir dayatır.Ne olur?Yarım kalan Türk Devrimi saatin durduğu 10.11.1938 09:05’de harekete geçer zaman uyum gösterir ve hakikat hükmünü sürer.Gerisi?Türk İstiklal Mahkemesi!
Saptamanıza, açıklamanıza ve öngörülen gelişmeyi çok mantıklı … Doğru söze ne denir!