Oyunun adı Zelenskiy!

Yusuf Karaca yazdı…

Adam gerçekten de oyuncu. Fakat bu sefer öyle bir oyunda rol aldı ki, ülkesini cehenneme çevirdi. Batı’nın kendine verdiği rolün hakkını verdi mi, verdi. Irak’ta milyonlarca insan katledilirken seslerini çıkmayanlar, işgale gerekli hava kara desteği verenler, söz konusu Ukrayna olunca bir komedyeni neredeyse “mücahit” ilan edecekler.

Neden?

Çünkü ABD’nin tarafı Zelenskiy. Kraliçe’nin kurgusu bu komedyen üzerinden… Alışmışlar ABD mücahitlerini övmeye, bağımlılık yapmış hepsinde!

Tarafın ne ABD, ne Rusya, Türkiye olsun. Çorap senin başına örülmek isteniyor, görmüyor musun? Mayınları zincirlerinden koparıp Karadeniz’e saldı. Bu olay vuku bulduğunda, amaçları NATO’yu Karadeniz’e mayın arama bahanesiyle sokmak diye ifade etmiştim.

Nitekim Hulusi Akar da bunu doğruladı. Şimdi Akar başta olmak üzere, zoru görünce Montrö arkasına saklanan bütün zevat, 104 amiralden tek tek özür dilemeliler. Yeri gelmişken ifade edelim. Türkiye’yi bu ateşten Montrö korudu. Yani halen ülkemizi, Atatürk koruyor.

Başrol oyuncusu Zelenskiy, isteyerek bilerek Ukrayna oyununun içinde. Buna O’nu, ikna ettiler İngiltere merkezli Yahudi oligarklar. “Büyük İsrail olacağız!” sözü boşuna söylenmiş bir söz değil. Ve civciv kafalı Boris gelip, yükleme yapıp gitti. Amaç Rusya’yı daha da ateşlemek…

Ukrayna halkına yazık oldu;

Demek ki, bir ülkenin başına seçilecek insana, çok dikkat etmek gerekir. Batı ile ilişkisine bakmak gerekir. 6’lı Masa’nın özellikle Rusya çıkışını hatırda tutalım derim. Kime mesaj verdiklerini not edelim.

Zelenskiy’nin alet olduğu oyunun bir tarafı enerji kaynaklı. ABD, Avrupa’nın elinden kayıp gitmesini, Rusya’nın gaz borularına mahkûm olmasını kabullenemezdi. İngiltere’nin AB’den ayrılmasından sonra, AB’ye ders vermesinin zamanı gelmişti.

Rusya’dan korkup, ayak dibinde dolanmayan bir Avrupa gittikçe canını sıkıyordu. AB’nin “Avrupa ordusu” çıkışlarını, Macron’un “NATO’nun beyin ölümü gerçekleşti” tarzı açıklamalarını hatırlayalım. Bu sebeple Avrupa’nın “kurtar bizi NATO!” noktasına getirilmesi, oyunun bir bölümü…

Özellikle Alman sanayisinin Rus doğalgazına bağlı olması, ateşle oynamayı gerektiriyor. Almanya’nın kendini tehdit altında hissetmesi lazım… Nitekim savaş çıktıktan sonra, savunma bütçesine 100 milyar Avro ek para ayırması paniğin başladığını gösterir. Ancak bu yetmez ateşi sınırında hissetmeli!

Polonya da ateşte yerini alacak. Ateşin Almanya’da hissedilmesi ancak böyle olur. Daha ilerisi var da, bu kadar yeter. Mesela Macron’a dediği yedirilecek!

“Rusya çekildi-Rusya çakıldı” lafları boş lakırdıdan başka bir şey değil. Ayı dansa daha başlamadı bile. Ve dansı ancak ayı bitirir.

Mesele şu ki;

Rusya Avrupa’ya doğalgaz satamayacak, Avrupa bu gazı nerden alacak?

18 Avrupa ülkesine Rusya gaz satamayacak, aman dileyecek, ABD’ye “sen büyüksün!” çekecek diye düşünenler, olayı görmüyorlar. Rusya tek kutuplu dünyayı bitirmeye kararlı. Avrupa’ya sattığı gazı Hindistan’a Çin’e satacak.

Rus gazından mahrum kalan Avrupa’ya İsrail gazına mecburi istikamet verilecek.

Ukrayna taşıyla bir kaç kuş!

Ukrayna’nın başında “Büyük İsrail” hayali kuran Yahudi takkeli Zelenskiy olmazsa, olmazdı. Ortodoks biri ülkenin başında olsaydı, emin olun bu işleri bu kadar kolay başaramazlardı. Avrupa, hem ABD-NATO’nun uydusu yapılacak, hem İsrail gazına bağımlı hale gelecek… Bu bağımlılık sadece enerji de değil, siyasette de sağlanmış olacak.

Rusya’ya ödenen gaz parası İsrail’in kasasına girecek, ‘Büyük İsrail’ yapacak. ‘Büyük İsrail’in ne manaya geldiğini sanırım biliyoruz. Irak ve Suriye’nin Kuzeyi söz konusu ‘Büyük İsrail’in parçaları olarak monte edilmeyi beklediğini de, biliyoruz değil mi?

Hatta Türkiye’deki terör sorununa “Kürt Sorunu” diyen, açılımcı ve mozaikçi kafaların Zelenskiy kafası yaşadıklarını da biliyoruz değil mi?

Mavi Vatan’ı, KKTC’yi, Avrupa’ya İsrail gazının güvenli geçişi için hareketli günler bekliyor. Kısacası Zelenskiy’nin başrolde oynadığı bu oyun, kısa sürede biteceğe benzemiyor.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, ”bu savaş yıllarca sürebilir” dedi. Yıllarca sürebilecek bu savaşta, tarafımız Türkiye, ölçümüz Atatürk olmalı. Kendi öz kaynaklarımızı devletleştirip, ulusal bağımsızlığımızı ekonomik bağımsızlıkla taçlandırmalıyız.

Aksi halde çok kötü günler bekliyor bizi…