Peker’in iddialarının odağındaki Mine Tozlu Sineren’den açıklama: ‘Para vermeden bu işler olmaz’ diyorlar

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in iddiaları ile gündeme gelen Marka Yatırım Holding’in sahibi Mine Tozlu Sineren, canlı yayınında açıklamalar yaptı. "Zehra Taşkesenlioğlu vasıtasıyla rüşvet teklifinde bulunulduğunu CİMER'e ilettim" diyen Sineren, "Benim elimdeki belgeler Sedat Peker'in elindekilerden daha fazla" iddiasında bulundu.

featured

Sedat Peker yaptığı son paylaşımlarında Sermaye Piyasaları Kurumu (SPK) Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu ile kardeşi AKP Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu’nun, Marka Yatırım Holding’in sahibi Mine Tozlu Sineren’den 12 milyon TL rüşvet istediğini iddia etmişti.

Peker, Sineren’in bu parayı ödeyemeyeceğini söylemesi üzerine bir arkadaşı tarafından Cumhurbaşkanı Danışmanı Serkan Taranoğlu’na yönlendirildiğini öne sürmüştü.

Peker’in iddialarının ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu konuya ilişkin suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı.

Söz konusu iddiaların Türkiye’nin gündemine oturmasının ardından kendisinden rüşvet istenildiği öne sürülen Mine Tozlu Sineren, Halk TV canlı yayınına katıldı.

Sineren, ”Bunu sadece ben değil. Türkiye’de kaç tane borsa patronu varsa bunu yaşıyorlar” ifadelerini kullandı.

‘VERMEDİĞİN TAKDİRDE…’

Sineren, “Türkiye’de iş insanları paylaşmadan bir şey yapamıyorlar ki, hiçbir şekilde işleri ilerlemiyor ki… Sizin (patronların) öncelikle önünüze çıkan şu; ‘bize vereceksin, vermediğin takdirde biz işini ilerletmeyiz, işini durdururuz, sen hiçbir şekilde buradan ilerleyemezsin’. Paylaşmak zorundasın… ” diye konuştu.

Sineren’in açıklamalarının satır başları şöyle:

”2016 yılında bu şirketin yönetim kuruluna girdiğimde şirket gözaltı pazarındaydı. Benim buradaki yapmak istediğim olay, mağdur olan şirketlerin işlem gören hale gelmelerini sağlamak.

Darbe girişimin ardından kasım ayına kadar sistem çöktü ve kimse işlem yapamadı. 8 ay sonra işlem pazarına çıkardım bu şirketi. Yani şirket borsada işlem görmeye başladı.

Patronların hisselerle bir alakaları olmamalı. Patron şirketine sahip çıkar, yatırımcı hissesine sahip çıkar.

Ben 13 milyon sermayeyi içeriye soktum, mağazalar açmaya başladım. Benim bu işi yapmama izin veren SPK’ydı. Hisse senetlerim benim adıma tahsis edildi. Sonra kapılar çalınmaya başladı.

‘BORSAYLA İLGİLİ BİR MEDYA GRUBU VAR’

Borsayla ilgili bir medya grubu var. Bunlar patronların hisselerini yükseltebilmek için haberler yapıyorlar. Bir takım gruplar kuruluyor, küçük yatırımcıyı kandırıyorlar.

Ansa olan şirketin ismini Marka Yatırım Holding olarak değiştirdim. Oluşturduğum projeyle sermaye arttırımı için başvuru yaptım SPK’ya. O dönem Ali Fuat Taşkesenlioğlu SPK başkanlığına geçti. Benim projemi anlayabilecek kişilerin incelemesini istiyorum. Sermaye artırımı talebim fiktif gerekçesiyle reddedildi. İlk alarmı orada alıyorum. Bana diyorlar ki ya parayı ya şirketi koyacaksın.

SALİH ORAKÇI AYRINTISI

İşlemin onay görmesi için Taşkesenlioğlu’nun uzmanları ile muhattabıyım. TOBB Deniz Meclis Üyesi Salih Orakçı (Binali Yıldırım’ın başdanışmanı) ile yollarımızı kesişti. Biz bir ortaklık yaptık kendisiyle. Bürokrasinin içerisinde yer aldığı için ortaklık kurdum.

‘İDDİALARINDA DOĞRU OLMAYAN UFAK TEFEK ŞEYLER VAR’

Ben Sedat Peker’i eskiden tanırım ama bu bilgilere nereden ulaştığını bilmiyorum. Sadece tanışıklığımı var. Bana daha önce yaşadığım bu sıkıntılardan dolayı geçmiş olsun mesajı iletti. Sedat Peker’in yazdıklarında doğru olmayan ufak tefek şeyler var.

Ben Salih Orakçı’ya verdiğim paralarla ilgili icra davası açtım. Benim şirketimim kasasından avans olarak çıktı ve geri dönüş olmadı. Ben kendi başımın çaresine bakacağım diyerek verdiğim paraları geri istedim. Dekontlarım var ve bunları icraya koydum. Sermaye arttırımı reddedilince Adana’da bir otobüs firmasına yatırım yapıyorum. Şirketin 27 milyon vergi borcu var ve bunları yapılandırarak yatırım yapıyorum. Şirket ortaklarına para ödemeden işletmeye başlıyorum.

‘PARA VERMEDEN BU İŞLER OLMAZ’

İmzalarımızı taklit ederek sahte senet düzenlediler. Jandarma kriminale gitti. Oradan bize imzaların bize ait olduğu yönünde belge geldi. Şok olduk. Hacizler başladı.

Ali Fuat Bey başkan olduğunda kendisiyle sermaye arttırımı başvurum hakkında randevu talebinde bulundum. Hiç bir şekilde bana bir randevu verilmedi. Bunun üzerine araya giren kişiler bana Zehra (Taşkesenlioğlu) ile görüşmem gerektiğini, onun ilgilendiğini söylediler. O dönem seçim dönemiydi. Beni Erzurum’a çağırdılar, gittik. Dediler ki: Erzurum’da seçim dönemi, bizi Hınıs köyüne çağırdılar. Bir kahvehanede gece orada bekledim, Zehra hanımla görüşmemizi yaptık. Dedim ki abiniz Ali Fuat beyle görüşmek istiyorum, nedense beni buraya çağırdılar. ‘Ben bunu abime ileteceğim’ dedi. Ben orada ağladım. Burada ne işim var dedim. SPK Başkanı ile görüşebilmek için Erzurum’da ne işim var Zehra hanımın bu konu ile ne alakası var? Telefonda görüşme olmuyor, her şey yüz yüze oluyor. Ben bir umutla gidiyorum, derdimi anlatmak istiyorum.

Sonra Ankara’ya çağırıldım.

Araya başka insanlar girdi ve ‘sizin işiniz para vermeden olmayacak’ dediler. Bu kişiler vasıtasıyla Taranoğlu ile görüştüm. Benim Taranoğlu ile görüşmemde Taşkesenlioğlu’nun katkısı oldu. Bu bir lobi ve herkes birbirlerini tanıyor. Taranoğlu’na ‘ben rüşvet vermem’ dedim. Ben şirketin kasasına para koymak istiyorum dedim. ‘Ben yatırımcılardan gelen parayı şirketin kasasına koyacağım ve niye para vereyim’ dedim. ‘Para vermezsen bu işler olmaz’ dedi. Sistem kurulmuş. Şuna gidersen şu kadar para verirsin, buna gidersen bu kadar verirsin dediler. Arkadaş ortamı oluştuğu için ben Taranoğlu’na mağduriyetimi anlattım, o da mağduriyetlerini anlattı.

Ben sana destek olsam bile şahsi olarak destek olabilirim dedim. Daha sonra eşimle görüşmüşler. Sedat Peker’in eşimle Taranoğlu’nun görüştüğüne dair açıklamaları doğru. Sedat Peker’in bu bilgileri nereden aldığına da şaşırıyorum. Bende para yok deyince ise diyalog kapandı. Ben kimseye rüşvet vermediğim için işlerim yolunda gitmedi. 2020 yılından itibaren rüşvet tekliflerine geri cevap vermediğim için beni itibarsızlaştırmaya çalıştılar. Benim savunmam alınmadan bana ceza verdiler.

‘ELİMDEKİ BELGELER SEDAT PEKER’İN ELİNDEKİLERDEN FAZLA’

‘200 bin TL bulabilir misin?’ dediğinde ‘hayır’ diyorum. Kasaya bu kadar para koyacaksın ama sen 200 bini nasıl veremiyorsun diyorlar. Şirketimdeki para benim değil ve kişisel hesabımda da bloke olduğu için o parayı veremezdim. Salih Orakçı ile olan yazışmalarımda ise ‘SPK’yı ben takip ediyorum, karışma’ diyor.

Cimer’e yaptığım başvurularda rüşvet istendiğini ve elimdeki belgeleri ileteceğimi söyledim. Geçen hafta karakoldan aradılar ve ifade vereceğim. Siyasilerin içerisindeki kişilerin isimlerini CİMER’e vermeme gerek yoktu. Zehra Taşkesenlioğlu vasıtasıyla rüşvet teklifinde bulunulduğunu CİMER’e ilettim. Benim elimdeki belgeler Sedat Peker’in elindekilerden daha fazla. Benim SPK’yı mahkemeye verdiğimi biliyor musunuz? Ben ceza aldım diye neden şirketin sermaye arttırımı durduruldu. Bu cezaları veren uzmanlar ve daire başkanlarıyla ilgili dava açıyorum”

Peker’in iddialarının odağındaki Mine Tozlu Sineren’den açıklama: ‘Para vermeden bu işler olmaz’ diyorlar

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

6 Yorum

  1. “Sedat Peker’in bu bilgileri nereden aldığına şaşırıyorum” demiş. Anlamalı ki, Peker’in yurtiçinden kendisini besleyen etkili bir ağı var, aksi takdirde 2021 yılından bu yana yaydığı bilgilere ulaşması mümkün olamazdı…

    • 28 Ağustos 2022, 17:21

      Peker o bilgileri, feto ve atlantik cephesinden aliyor. Kactigi yerde birlesik arap emirlikleri(Turk dusmani)… Akil basinda her Turk kimin hangi tarafta oldugunu, goruyo ve biliyo…

      • Sen cozmussun olayi, lavanta troll. Git yemlen biraz daha pelikanlarin ile beraber. Turk dusmani demis bir de, olm sizden buyuk Turk dusmani mi var.

  2. turkiye o kadar tahsilli, zeki insanlar olmasina ragmen neden ilerleyemiyor diyorsaniz iste bu duzen yuzunden. akp doneminde rusvet cok artti ama bu sadece akp degil her hukumet doneminde boyleydi. hangi parti gelirse gelsin hic degismez, bir parti uzun sure iktidar olursa curur. bize amerikan sistemindeki gibi en fazla 2 donem cumhurbaskanligi olabilir diye bir kanun maddesi lazim yoksa bunlar hic degismeyecek.

    • Zaten var, ama minareyi calan kilifini uyduruyor. Adamlar muhursuz oy pusulalarini gecerli yapti gecen secimde. Yetmedi, il secimini iptal edip, kazandiklari ilce secimlerini iptal etmediler. Ayni zarf. Dinciler ve sag iktidarlar yapar bunlari sadece. Apayri sorunlari olmakla birlikte, solcu’nun en azindan yaptigi uc kagidi ortbas etmek icin arkasina saklandigi sahte bir tanri yok. Yakalandiklari zaman “ben bunla cami yaptiracaktim” demiyorlar.

    • Türkiye’de zeki insan olduğu iddiası tartışmalıdır!

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!