Türkiye ve üç buçuk cephede mücadele stratejisi

featured

İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Öğretim Üyesi Emekli Tuğgeneral Dr. Naim Babüroğlu yazdı…

Ülkenin coğrafyası, jeopolitiğin değişmez unsurudur. Suriye, Irak, İran ve Doğu Akdeniz’de ortaya çıkan tablo karmaşık bir sorunlar yumağı. Türkiye’nin güney komşuları değişmiştir; yeni komşuları artık ABD ve Rusya. PYD/PKK terör örgütü de, Fırat’ın doğusu ve Menbiç olmak üzere yaklaşık 500 kilometre genişliğindeki bir alanda ABD’nin desteğiyle Türkiye’nin komşusu yapıldı.

Türkiye üç buçuk cephede; Suriye’de, Akdeniz’de, Libya’da ve Kuzey Irak’ta askerini bulundurmak durumunda.

SURİYE CEPHESİ

ABD… ABD, Suriye’de Türkiye’nin karşısında… PYD/PKK terör örgütünü destekliyor; Suriye’nin parçalanmasını hedefliyor. Türkiye’nin Suriye’de Fırat’ın doğusundaki hedefi, 440 kilometre genişliğinde, 30-32 kilometre derinliğinde oluşturulacak bir ¨Güvenli Bölge¨nin dışına PYD/PKK terör örgütünün çıkarılmasıydı. ABD ve ardından Rusya ile yapılan anlaşma sonucunda 440’a karşılık, ancak 140 kilometre genişliğindeki alan Türkiye’nin kontrolünde kaldı. Bu bölgede, Türkiye-Rusya arasında sınırdan itibaren 10 kilometrelik şeritte ortak devriye faaliyeti uygulanıyor. ABD ve Rusya’yla yapılan anlaşmaya rağmen, 300 kilometrelik alandan YPG/PKK terör örgütü çekilmiş değil.

Yurtiçinde ve Kuzey Irak’ta, PKK terör örgütüne karşı başarılı mücadele sürdürülürken, Fırat’ın doğusunda Suriye coğrafyasının yaklaşık yüzde 25’ini ABD’nin desteğiyle işgal eden YPG/PKK terör örgütü, düzenli bir ordu haline getirildi.

ABD Merkez Kuvvetleri (CENTCOM) Komutanı Orgeneral McKenzie, YPG/PKK terör örgütü elebaşı ile 16 Temmuz 2020’de görüştü ve ona ‘general’ diye hitap etti. McKenzie, ¨Fırat doğusunu ziyaret ederken General Mazlum’la görüşme fırsatım oldu. General Mazlum’a kendileriyle ortaklığımızın devam ettiği mesajını verdim” dedi. CENTCOM Komutanı, Fırat’ın doğusunda yerel bir kolluk kuvvetinin kurulacağını, bu kapsamda eğitim vermek amacıyla YPG/PKK ile birlikte çalıştıklarını söyledi. Ayrıca, Fırat’ın batısı için, ¨Kansız bir gelecek olmayacak. Bölgede her zaman belirli bir düzeyde direniş olacak¨ açıklamasını yaptı.(1) Özetle, YPG/PKK’yı devletçiğe dönüştüreceklerini; Fırat’ın batısında iç çatışmanın sürekli olacağını ve İdlib’i Küçük Afganistan’a dönüştürme kararlılıklarını açıkça söylemekten çekinmiyor.

RUSYA… Suriye’de ASTANA Süreci kapsamında süregelen Türkiye-Rusya arasındaki olumlu işbirliği, adım adım gerginliğe doğru tırmanış sergilemekte. Suriye’de İdlib, neredeyse kördüğüm olmuş bir bağ… ABD, İdlib’i Küçük Afganistan’a dönüştürme çabasında. Sayıları yaklaşık 30-40 bin silahlı savaşçıya ulaşan El Kaide, DEAŞ/IŞİD türevi radikal gruplar, İdlib’te kökleşmeye devam ediyor. Çoğu yabancı savaşçı olan bu gruplar, İdlib’ten ayrılma niyetinde değil. Hatay’la 130 kilometre sınırı olan İdlib’te, Afganistan’ın 1980 sonrası El Kaide tarihi tekerrür ediyor…

FRANSA… Suriye’de ABD ile birlikte hareket eden Fransa, Türkiye’nin karşı cephesinde yer alıyor. PYD/PKK’yı her ortamda destekliyor, 1946’da ayrılmak zorunda kaldığı Suriye’ye veda etmek istemiyor; Suriye’de varlık göstermeyi bir hak olarak görüyor.

LİBYA CEPHESİ

Libya’da Türkiye, BM’in kabul ettiği Batı Libya’yı kontrol eden Ulusal Mutabakat Hükümeti’ni (UMH) destekliyor. Yanında Katar var. Doğu Libya’da Hafter cephesinde; Rusya, Fransa, Mısır, BAE ve Suudi Arabistan yer alıyor. Yunanistan da Hafter’i destekliyor.

27 Kasım 2019’da, Türkiye ile UMH arasında, “Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası” imzalandı. Böylece, Yunanistan ve GKRY’nin Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin ve KKTC’nin yetki alanlarını yok sayan tutumuna darbe vuruldu. Mavi Vatan’ın korunması yönünde jeopolitik bir adım atıldı. Bu jeopolitik kazanımın sürdürülmesi önemli…

UMH, Türkiye’nin desteğiyle Sirte-Cufra hattına dayandı ve olası operasyon için yığınak faaliyetini hızlandırdı. Sirte-Cufra, başta Rusya olmak üzere, Fransa ve Mısır’ın kırmızı çizgisi. Rusya, Sirte’yi deniz üssü; Cufra’yı da kara/hava üssü olarak kullanmak istiyor. Rusya’dan Hafter’e gönderilen savaş uçakları Cufra Hava Üssü’nde konuşlandı. Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, Libya’ya müdahale açıklaması yaptı. Mısır Parlamentosu, Libya’ya asker gönderme konusunda 20 Temmuz 2020’de Sisi’ye yetki verdi. Aynı gün, ABD Başkanı Trump ile Sisi telefonda görüştüler. İki liderin, Libya’da ateşkesi sürdürme konusunda anlaştıkları bildirildi. Sisi, ABD ve Rusya’yla işbirliği halinde. ABD’nin bilgisi dışında Libya’ya asker göndermez. Fransa Cumhurbaşkanı Macron da aynı gün, telefonla Trump’la Libya’yı görüştü. Türkiye’nin karşı cephesinde yer alan Fransa ve Mısır verecekleri kararlara ABD’y ortak etmek istiyorlar…

ABD, Libya’daki yabancı güçlerin çekilmesi ve ateşkes sağlanması konusunda açıklamalar yaptı. Almanya, Fransa ve İtalya 18 Temmuz 2020’de yayımladıkları ortak bildiride, ¨Libya’ya uygulanan silah ambargosunun delinmeye devam edilmesi halinde yaptırım uygulama seçeneğini açık tutuyoruz” denildi. Bildirinin adresi, özellikle Türkiye ve Rusya. BM, ABD, Almanya ve bazı ülkeler, Avrupa ülkelerinden oluşturulacak bir ¨Barış Gücü¨nün BM liderliğinde ¨askersizleştirilmiş¨ bir Sirte-Cufra’da konuşlanmasını istiyorlar.

BM’in veto hakkı olan beş daimi üyesinden; Rusya, Çin ve Fransa Libya’da Türkiye’nin karşı cephesinde. ABD, aslında Türkiye’yi desteklemiyor; Rusya’nın ve Türkiye’nin Libya’da güç kazanmasını istemiyor. İngiltere ise ateşkes istiyor. Libya’da Türkiye’nin karşı cephesi, geniş ve çok aktörlü. Rusya, Fransa ve Mısır’ın Libya’daki avantajı, Suudi Arabistan ve BAE’nin finansal desteğine sahip olmaları.

DOĞU AKDENİZ CEPHESİ

Doğu Akdeniz’de ABD, Fransa, Yunanistan ve Mısır Türkiye’nin karşı cephesinde. ABD, Yunanistan ve GKRY’yi Doğu Akdeniz’de enerji konusunda destekliyor. ABD, GKRY’ye uygulanan silah ambargosunu adım adım kaldırıyor. Ayrıca, GKRY’yi ¨Askeri Eğitim Programı¨na dahil etti. ABD, GKRY’yi NATO üyeliğine hazırlıyor. Türkiye, 2008’de GKRY’nin AB üyesi olmasını engelleyemedi. Gelecekte, jeopolitik dengeler, Türkiye’ye GKRY’nin NATO üyeliğini önleme gücü verir mi sorusu anlamlı.

Almanya Dışişleri Bakanı, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de sondaj çalışmalarıyla ilgili 21 Temmuz 2020’de yaptığı açıklamada, ¨AB-Türkiye ilişkilerinde ilerleme ancak Ankara’nın Doğu Akdeniz’deki provokasyonları durdurması ile mümkün¨(2) ifadesini kullandı. Türkiye’ye yönelik ağır bir suçlama.

KUZEY IRAK CEPHESİ

TSK’nın, PKK bölücü terör örgütüne karşı yurt içinde ve Kuzey Irak’ta düzenlediği başarılı operasyonlar devam ediyor. Kuzey Irak’ta, PKK bölücü terör örgütünün en büyük kampı Kandil’di. Bölgedeki karışıklık ve istikrarsızlık sonucu, PKK Sincar’a ve diğer bölgelere de yerleşti. PKK, ABD sayesinde Kuzey Irak’ta Süleymaniye-Kerkük hattında da güç kazanıyor.

Irak’taki istikrarsızlık ve karışıklık, PKK’nın ve diğer terör örgütlerinin alan kazanması ve yerleşmesi için uygun bir iklim sağlıyor. Bu da, Türkiye’nin güvenliğini artan oranda olumsuz etkileyecek atmosferi oluşturuyor. PYD/PKK terör örgütüyle mücadelede, ABD yine Türkiye’nin karşı cephesinde.

AZERBAYCAN-ERMENİSTAN ÇATIŞMASI

ABD, Rusya’yı çevreleme kuşağını, Ukrayna ve Gürcistan’ı NATO üyesi yaparak genişletmek istiyor. Rusya da bu iki ülkede kararlılığını ortaya koyarak, NATO’nun genişlemesini önlemeye çalışıyor. Güney Kafkasya’da Gürcistan ABD’ye; Ermenistan Rusya’ya; Azerbaycan ise Türkiye’ye daha yakındır. İşte bu nedenle, Azerbaycan-Ermenistan sınırında meydana gelen çatışmada, oldukça hassas bir jeopolitik denge söz konusudur.

Rusya, Azerbaycan-Ermenistan sınırına yakın bölgede, 18 Temmuz 2020’de 150 bin asker, 400 uçak ve 100 gemiyle geniş çaplı bir tatbikat başlattı. Bu tatbikatla Rusya, Ermenistan’ın ABD’ye yakın Başbakanı Paşiyan’a, ABD’ye ve Türkiye’ye mesaj vermiş oldu. Rusya, Azerbaycan-Ermenistan çatışmasından faydalanarak bölgede askeri varlığını artırma peşinde. 2008’de Rusya’nın Gürcistan’a müdahalesini ve Gürcistan özerk bölgeleri olan Abhazya ve Güney Osetya’nın bağımsızlığını nasıl tanıdığını; 2014’te Ukrayna’la ortaya çıkan sorunlar ve ardından Kırım ile Sivastopol’ün Rusya’ya katılımını hatırlayalım. Kırım, Sivastopol, Ermenistan, Güney Osetya ve Abhazya’da Rusya’nın askeri üsleri var. Rus 102’nci Alay, Ermenistan-Gümrü’de bulunuyor.

Suriye, Libya ve Doğu Akdeniz’de Türkiye’ye karşı konumlanan ülkeler, Türkiye’nin Azerbaycan-Ermenistan çatışması içine çekilmesini fırsat kolluyorlar. Ermenistan-Azerbaycan cephesinde Rusya, Türkiye’nin karşısında.

YUMUŞAK GÜÇ VE DİPLOMASİ

Orta Doğu’da, Suriye’de, Libya’da ve Doğu Akdeniz’de ABD’nin izlediği politikanın Türkiye’nin ulusal çıkarlarına tümüyle aykırı olduğu gerçeği ortada. PYD/PKK terör örgütünü devletçiğe dönüştüren, S-400 yaptırımlarını masada tutan, F-35 savaş uçaklarını vermeyen, Suriye ve Libya’yı parçalama hedefi olan, Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan eden bir ABD’yle işbirliği jeopolitik çıkarlara ve mantığa ters bir stratejidir. Bu stratejiyle, BEKA sorunu gün geçtikçe daha da büyüyecektir. Jeopolitik çıkarlar, Türkiye’nin Suriye’de, Libya’da ve bölgede ABD’yle işbirliğini kesmesini söylüyor…

Tehdit üreten bu coğrafyada, üç buçuk cephede askeri varlık göstermeye zorlanan Türkiye, satranç taşlarını, stratejik öngörünün etkin olduğu hamlelerle oynamalıdır. Sert Güç (Askeri Güç) ve Yumuşak Güç (Diplomasi) Akıllı Gücü oluşturur. Türkiye, bazı cephelerde yumuşak güçle sonuç alabilme stratejisini, dolaylı stratejiyi denemeli…

1922’de İngiltere Dışişleri Bakanı olan Lord Curzon, “Ülkeler, üzerinde dünya egemenliği için büyük oyunların oynandığı satranç tahtası gibidir” demişti. “Tarih tekerrürden ibarettir¨ derler…

Atatürk: ¨Asıl olan iç cephedir. Bu cephe bütün milletin oluşturduğu cephedir. Dış cephe, ordunun düşman karşısındaki silahlı cephesidir. Bu cephe mağlûp olabilir; fakat hiçbir zaman bir memleketi yok edemez. Memleketi temelinden yıkan iç cephenin çökmesidir¨ der. Dünya savaş tarihinin en büyük strateji ustasının hükmüdür bu söz…

[email protected]

Kaynakça:

(1) https://www.milliyet.com.tr/dunya/amerikali-komutan-teroriste-general-dedi-6261452

(2) https://www.ekathimerini.com/254952/article/ekathimerini/news/germany-warns-turkey-on-mediterranean-drilling

 

 

Türkiye ve üç buçuk cephede mücadele stratejisi

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 Yorum

  1. 23 Temmuz 2020, 05:05

    Sayın yazar efendi , bir kaç stratejist ve generaller ile konuşun ve Türkiye’nin bir büyük alanda eğer Rusya ve ABD ve Fransa ve Yunan ile savaşa girse ve eğer bize Sevr’i dayatsalar biz ne yapacağız ve savaş stratejimiz ne olacak? Ve böyle bir savaş bizim altyapilarimizi ve ekonomimizi hasar verecek, bu savaştan sonra ekonomik yenilenmeye para isteyeceğiz, yani yine IMF ve yahudi bankaların tuzağına mı düşeceğiz?

  2. Hocam yazi bilgilendirmeniz gayet faydali olmis.Buralari takip eden okurlar daha cok sizin yorumlarinizi merak ediyoruz.tesekkutler

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!