Pizzacılıktan TÜBİTAK’a…

Erdem Atay yazdı…

Üniversitesini okudu, memleketi Malatya’ya döndü.

2000’li yıllardı.

E, malum ekonomik kriz var, bu kriz onu da vurdu.

Para kazanma hayali içindeki kahramanımız Erkan, Amerika’ya gidip çalışmaya karar verdi.

Bir ABD kasabasının kırsal bir bölgesinde kendisine yer buldu. Orada yaşadı.

Karar verdi…

Bir dükkan açacaktı ve bu dükkanla para kazanmanın yollarını bulmaya çalışacaktı.

Ni York’a 6 saat uzaklıktaki bir kasabada, Albany Lark Street caddesi üzerinde küçük bir pizza dükkanı açtı. Adına Soho Pizza dedi.

Hamur açtı, kaşar rendeledi, sucukları tek tek doğradı.

Müşteriler dükkana gelmeye başlamış, satışlar artmıştı.

Bölgedeki Albany Türk Kültür Merkezi üyeleri de buraya gelmeye başladı.

Birkaç pizza yemeğinin ardından arkadaş oldular.

Pizzacı kahramanımız kendisiyle güzel arkadaşlık kuran bu arkadaşlarla sohbetlere katılıyor, hatta yetmiyor, bu merkezin bir üyesi oluveriyordu.

Bu merkez, Fetullahçıların bir merkeziydi. Sohbetlerde de Fetullah Gülen’i dinler, birbirleriyle ‘Allah için ibadeti’ konuşurlardı.

Pizza dükkanında işler iyiye gidince, himmet vermeye başladı, gel zaman git zaman ilişkiler daha da gelişince Fetullahçıların arasında ‘Abilik’ mertebesine erişti.

Önceden sohbetleri dinleyen kahramanımız artık bir ‘abi’ olarak kendisini dinletir oldu.

***

Dedik ya… 2000’li yılların başı.

Yani AKP yeni kuruluyor, Fetullahçılar da en büyük ortakları…

Yine bir gün, çalıştıktan ve işini bitirdikten sonra dükkanını kapatan kahramanımız Erkan, Fetullah Gülen’in onursal başkan olduğu malum kültür merkezine gider ve merkezde AKP’nin bürokrasisi üzerinde bir sohbet yapmaya başlarlar.

Ülkemizin bekası için askeri bir görev gibi, ‘sen buraya’, ‘sen şuraya’, ‘sen şöyle yapacaksın’, ‘sen bununla çalışacaksın’ gibi görevlendirmeler yapılırken, kahramanımız Erkan’a da bir görev tebliğ edilir.

Görev verilmiştir ve Ankara’ya gidilecektir. Malum, devletin bekası söz konusudur.

Pizza dükkanını Fetullahçı bir ‘Allah dostu’ elemanlarından birine para vermeden teslim eder ve bavulunu alıp Türkiye’ye yola koyulur.

***

Erkan’ı Ankara’da bir grup Fetullahçı karşılar. Yeni görev yapacağı Bakanlık binasına götürülür. Artık her sabah hamur açmak yerine takım elbiseleriyle güne başlayan Erkan’ın bir anda büyük başarılara yelken açar.

Önce o dönem AKP Genel Başkan Yardımcılığı yapan Abdüllatif Şener’in danışmanı olur, ardından eski Devlet Bakanı Nazım Ekren’in danışmanlığına getirilir.

Çok başarılı olmuş olacak ki, daha sonra TRT’den sorumlu Devlet Bakanı Başdanışmanlığına, oradan TBMM Başkanı Başdanışmanlığına atanır.

O kadar başarılıdır ki, bu makam da yetmez kendisine, TRT Genel Müdür Yardımcısı yapılır Erkan.

Bu da yetmez, Anadolu Ajansı Genel Müdür Yardımcısı olur, bu koltuk da ona dar gelince Basın İlan Kurumu üyesi seçilir. Üyelik yetmez, kurumun Genel Müdür Yardımcısı olur.

Sonra da TRT Yönetim Kurulu üyesi yapılır.

Türkiye’de başka adam kalmamış olacak ki, elinin hamuruyla bu görevleri yaparken Yüzme Federasyonu Başkanı oluverir.

Kahramanımız Erkan’a makam yetmez!

Sanıyorsunuz ki, görevi burada bitti.

Hayır!

Hangi makama layık görülür biliyor musunuz?

TÜBİTAK Genel Sekreterliği…

Bu görevini yaparken, boş durmaz ek olarak Kalkınma Bankası Denetim Kurulu Üyeliği, Euronews Yönetim Kurulu Üyeliği de yapar.

***

Bir süre burada görev yapan kahramanımız Erkan, Kasım 2023’te yeni bir kararla TURKCELL Personel Dairesi Sorumlu Yönetim Kurulu üyesi olur.

TRT’de de Personel Dairesinde görev yapan kahramanımız Erkan, burada da yine Personel Dairesine uygun görülür.

Kurumlara personel alımı da hep bu dairelerden geçtiği için o da görevini layıkıyla yapar, ülkesi ve milleti için en ‘doğru’ insanların kurumlara gelmesini sağlar ve sağlamıştır.

***

Kahramanımızın ismi Erkan Durdu’dur. Kendisiyle ilgili bilgiler washingtonpress’te yayınlanınca biz de bu ‘Allah dostu’ insanımızı tanışmış olduk.

Ve ben, şahsım adına, kendisine devletimize ve milletimize verdiği emeklerden dolayı teşekkür ediyorum.

Pizzacılıktan buralara kadar gelme başarısı gösteren Erkan Durdu’nun milletimizi de şaha kaldıracağından hiç şüphemiz yoktur!

Böyle bir kişiyi keşfeden Sayın Cumhurbaşkanım Tayyip Erdoğan’a da minnet duygularımızı iletmek de bizim görevimizdir.