650 bin belediye çalışanı acil çözüm bekliyor

featured

AHMET BAYBARS GÖĞEZ yazdı…

Seçimler yaklaşırken muhalefet cephesinde sıkça dile getirilen EYT- Emeklilikte Yaşa Takılanlar ve KHK’lı personelin durumlarını çözme vaadini bilmeyenimiz yok. Öğretmenler ve sağlık çalışanları ağırlıklı çözüm vaatleri duysak da belediyelerde çalışan 696 KHK’lılar çok da konuşulmuyor sanki. Halbuki yaklaşık 650.000 kişiyi ilgilendiriyor. İktidar geçmişte olumsuz baksa da, yoğun gündem ve talepler karşısında gevşemiş görünüyor. Hatta meclis açıldığında KHK’lı sorununun ilk gündem maddeleri arasında olacağına dair kuvvetli emareler var. Bu yazıda uzmanlık konum olduğu için belediyelerde çalışan 696 KHK’lıları ele alacağım.

Konuya uzak olanlar ve detayları bilmeyenler için kısaca bir ufuk turu yaparak yasal dayanakları, Çalışma Ortamı Dergisinde yayınlanan bir makaleden de alıntı yaparak devam etmek istiyorum; https://calismaortami.fisek.org.tr/icerik/taserondan-iscilerin-kadro-mucadelesi-ve-kadroyu-sekillendiren-dinamikler/

“Taşeron işçilerin kadroya geçirilmesinin nedenini açıklayan iki farklı görüş vardır. Birinci görüşe göre, taşeron işçilerin kadroya alınmasına yönelik düzenleme yapılmasının nedeni 13.05.2014’de Soma’da meydana gelen ve resmi rakamlara göre 301 madencinin hayatını kaybettiği faciadır. İkinci görüşü göre ise taşeron işçilerin kadroya alınmasına yönelik düzenleme yapılmasının nedeni 11.09.2014’de Resmi Gazetede yayımlanan 6552 sayılı torba yasada taşerona yönelik hükümlerdir.  Oysa ki her iki olguyu da önceleyen ve siyasa iktidarı düzenleme yapmaya iten, çoğunlukla görmezden gelinen, esas etken karayolu işçilerinin mücadelesidir. Karayolları Genel Müdürlüğü işyerlerinde çalışan yaklaşık 7 bin taşeron işçisi taşeron uygulamasına karşı oldukça uzun süreli ve çok boyutlu bir mücadele yürütmüştür.”

6552- İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KHK’DE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN Ek m. 8 değişiklik ile elde edilen en önemli kazanım; 4734/ m. 62.1.e; “Alt işveren işçi kıdem tazminatını, kamu kurum ve kuruluşu öder.” 62.2; “Alt yüklenici değişse de, aynı kurumda aralıksız çalışan, aynı alt işverene bağlı farklı kurumlarda çalışanların kıdem tazminatını ilgili kurum ve kuruluşlar öder.” 62.3; “Bir alt işverene bağlı kamu kurumunda görev yaptıktan sonra aynı işverene bağlı diğer işlerde çalışırken sözleşmesi sona eren işçinin tazminatının, kurumunda çalıştığı kısmını ilgili kurum öder.” Bunun üzerine; 4734 sayılı KİK- Kamu İhale Kanunu ile Hizmet Alımında, İstihdam Edilen İşçinin Kıdem Tazminatı Ödenmesi Yönetmeliği 08.02.2015/ 29261 RG yürürlüğe girmiş.

“24 Aralık 2017’de 696 sayılı KHK, belediyelerde çalışanlar dahil, kamuda çalışan taşeron işçilerin kadroya geçirilmesini amaçlıyor. (Geniş zamanda aslında bunun kadroya alınma olmadığı, personel şirketlerinde kadro diye bir söylemin hatalı olduğu ve “sürekli işçi” şeklinde adlandırıldığı açıklık kazandı.) Bu düzenleme ile işçiler bir anda kadro ve işsizlik ikilemi ile karşı karşıya kaldı. Kendilerine, kadro için, bir sınava tabi tutulmanın da yer aldığı yaklaşık 3 aylık geçiş süreci öngörüldü.  Bu süreçte sınavı geçenler kadroya! geçmeye hak kazanırken; emeklilik, yaşlılık ve malullüğe hak kazanmış olanlar, sınavı geçemeyen, sınavı geçse dahi soruşturma sürecinde elenenler bir anda işsiz kalmış oldular.”

696 sayılı KHK 15 Temmuz 2016 sonrası OHAL sürecinde çıkarılmış olup, Belediyelerde çalışan taşeron işçiler dahil tüm KHK’lıları kapsıyor. Bu nedenle sayın Kılıçdaroğlu ve bazı muhalefet liderleri KHK’lı olup da işten atılan ancak mahkeme kararı ile suçsuz bulunanları tekrar işlerine geri alacağı sözünü dillendiriyor.

Belediye taşeron işçileriyle ilgili bölüm şöyle; Madde. 83; 4734- KİK m. 62.1.e; Kamu idareleri, 02.01.2018’den itibaren personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı veya niteliği itibarıyla benzeri alım yapamayıp, diğer mevzuatlar uygulanamaz. (Açıklaması; 2018 başından itibaren kamu idareleri personel çalıştırmaya dayalı hizmet alımı yapamaz.) 696/ m. 127 ile 375- KHK ek Geçici Md. 24; “Belediyeler, bağlı kuruluşları ve … ait şirketler, 4734- KİK göre personel hizmet alım sözleşmeleriyle yüklenicilerde 04.12.2017 itibarıyla çalışanlar, ek Md. 20 kapsamda kurulan Personel şirketlerinde işçi olarak çalışmak üzere başvurur.” (Emeklilik, yaşlılık veya malullük aylığına hak kazandığı tarihe kadar istihdam edilebilirler.)

Hizmet alımıyla çalıştırılanlar ihale ve sözleşme konusu iş dışında başka işte görevlendirilemez, uygun görüş alınmadan personelin sözleşme konusu işler dışında çalıştırılması, 4857/ m. 2.7; “Aykırı işlem ve eylemlerle idare zarara uğrarsa, neden olan kişilere rücu edilir. Ceza ve disiplin hükmü saklı, her türlü aylık, ödenek, zam, tazminat dâhil bir aylık net ödemenin 5 katı idari para cezası uygulanır.” Md. 3.2. “Öngörülen itiraz veya diğer kanuni yollara başvurmayanlara her türlü aylık, ödenek, zam, tazminat dâhil bir aylık net ödemenin iki katı idari para cezası uygulanır.”

Mademki bu işçiler sözleşme konusu iş dışında başka işte görevlendirilemez, o halde 5393 sayılı BELEDİYE KANUNU hangi konularda taşeronlarla hizmet sözleşmesi imzalıyor ona bakalım; “Gelecek yıllara yaygın hizmetler.” Md. 67; “….. meclis ve karar yetkilisi onayıyla.. park, bahçe, sera, refüj, kaldırım, havuz bakımı ve tamiri, araç kiralama, kontrollük, temizlik, güvenlik ve yemek hizmetleri, makine- teçhizat bakım ve onarım işleri, bilgisayar sistem ve santralleri ile elektronik bilgi erişim hizmetleri, sağlıkla ilgili destek hizmetleri, fuar, panayır ve sergi hizmetleri, baraj, arıtma ve katı atık tesislerine ilişkin hizmetler, kanal bakım ve temizleme, alt yapı ve asfalt yapım ve onarımı, trafik sinyalizasyon ve aydınlatma bakımı, sayaç okuma ve sayaç sökme-takma işleri ile ilgili hizmetler, toplu ulaşım ve taşıma hizmetleri, sosyal tesislerin işletilmesi ile ilgili işler, süresi ilk mahallî idareler genel seçimlerini izleyen altıncı ayın sonunu geçmemek üzere ihale yoluyla üçüncü şahıslara gördürülebilir.”

Görüldüğü gibi taşeron hizmetleri içinde BÜRO HİZMETLERİ yok.

Belediyelerde her ne kadar Norm kadro uygulaması esas olsa da, istisnai çalışma şekli olarak SÖZLEŞMELİ personel de çalıştırılıyor. Yasal dayanağı; “5393 sayılı BELEDİYE KANUNU Md. 49.5; Sözleşmeli personel bu kanunla düzenlenmeyen hususlarda vize şartı aranmaksızın 657 sayılı DEVLET MEMURLARI KANUNU Md. 4.B göre istihdam edilirler.” Genelde Avukat, Bilişimci, Veteriner, Doktor vb. kısmi süreli veya tam zamanlı olarak çalışıyorlar.

Bazı belediyelerin sözleşmeli personeli Memur kadrosu olarak gösterme gayretleri olduğunu görüyorum. Büyükşehir belediyeleri kadrolu hangi vasıflı eleman ihtiyacını karşılayamıyorlar da sözleşmeli personel çalıştırıyor? Belki taşra belediyelerinde zorunlu olarak çalıştırılabilir. Bence bazı projelerde görevlendirilmek ve norm kadronun yetmediği durumlarda sözleşmeli personel çalıştırılabilir. Örneğin çok dava dosyası var ve mevcut avukat kadrosu yetersiz kalıyorsa, dosyaları azaltmak amaçlı sözleşmeli avukat çalıştırılabilir.

696 KHK’lı işçilere “sürekli işçi” dense de bazı faaliyet raporlarında “şirket işçisi, geçici işçi” gibi tanımlamalar var. Yasa, belediye şirketine geçişte sınav ve güvenlik soruşturması şartı koymuş. Hatta işçilere kadroya geçiyorsunuz müjdesi de verilmiş. Fakat şimdilerde keşke taşeron işçisi olarak kalsaydık özlemi içinde olanlar az değil. Her taşeron işçisi belediye şirketine geçemedi zaten. Yasaya göre ihale bedelinin en az %70’i işçilik olması gerekiyor. Geçiş dönemi olan 2018’de, Sayıştay raporlarında bu şartı atlayarak %40- 50 işçilik bedeli olan taşeron sözleşmesi olan işçiler de geçiş yaptırılmış. Bugüne geldiğimizde, bazı personel şirketlerine alımlarda yandaş, partili, akraba, eş, dost alımları yapıldığı söylentileriyle sistem iyice bozulmuş görünüyor.

Ayrıca açtıkları davalardan feragat, yeni sözleşme imzalama ve birikmiş kıdem tazminatlarının ödenmesi gibi detaylar var. Kanuni haklarından feragat için muvafakat imzalatan Mamak, geçiş ücretinin belirlenmesinde ücretlerin belirlenmesinde etkin olan Yüksek Hakem Kurulu kararının aksine daha düşük ücretle işe başlatan ve uygulamanın ilk yılı olması nedeniyle çeşitli hataların yapıldığı belediyeler de var. BELEDİYELERDE SİSTEMATİK SORUNLAR VE ÇÖZÜMLERİ kitabımdan alıntı yaptığım aşağıdaki tabloda görebilirsiniz;

SORUNLAR NELER?

*Belediye personel şirketleri, yüklenicilerden devraldıkları işçilerden sonra kadrolarını giderek artırmış ve belediyelerle bağlı kuruluşlarının kadrolu personeli yerine, personel ihtiyacını karşılıyorlar. Belediye şirketlerinin de; İBB, İSKİ, İZMİR BB, İZSU vb. Norm kadro sayıları ortalama %40- 50 seviyesine indirilmiş.

*Ayrıca geçici veya mevsimlik işçiler de bu şirketlerce istihdam edilerek belediyelerde görevlendirilmiş. 10 Haziran 2004 tarihli 5188 sayılı ÖZEL GÜVENLİK HİZMETLERİ KANUNU kapsamındakiler de bu şirketlerde.

*Saha hizmetleri yanında 1/3 hatta ½ oranında büro hizmetlerinde çalıştırılanlar var. Doktora ve yüksek lisansı olanları faaliyet raporlarında görüyorum. Herhalde temizlik veya güvenlik personeli olarak alınmadı.!

*Aynı odada, aynı işi yapan memur, sözleşmeli ve 696 KHK’lı personel var ama hepsi farklı ücret- maaş alıyor.

*Sendikal haklar ve özlük hakları da farklı. En çok da bu rahatsızlık veriyor. Eşit işe, eşit ücret gözetilmiyor.

*Bazı liderlerin örnek gösterdiği sağlık personeli ile öğretmenler gibi benzer işi yapıp farklı ücretler ödeniyor.

*Birçok belediyenin işine gelmiş. Alternatif istihdam modeline dönüşmüş.

*İzmir BB ESHOT, Menderes ve Aliağa belediyeleri Norm kadro işçisini sıfırlayarak, tamamen 696 KHK’lı işçi çalıştırmaya başlamışlar. 5-10 kişiye kadar düşürenler de az değil.

*Sadece İzmir BB ve 30 ilçe belediyesinde norm kadro Memur+ işçiden fazla 696 KHK’lı çalıştıranlar; İZSU- ESHOT- DİKİLİ- SEFERİHİSAR- ALİAĞA- GAZİEMİR- MENEMEN- ÇİĞLİ- BORNOVA- KARŞIYAKA- KONAK.

*Bugün hepsine kadro verelim deseniz, mevcut memur ve işçileri işten çıkarsanız bile mümkün değil.

*Vergi ve diğer gelirlerinin tahsilatında sıkıntı çeken belediyeler, daha ucuz işgücü olduğu için giderlerini azaltma yöntemi olarak 696 KHK’lı çalıştırmaya ağırlık vermiş. Halbuki kurumsal hafıza, verimlilik, liyakat açısından kadrolu memur ve işçiler önemlidir. Adeta emekli olup istifa etsinler diye bekliyor başkanlar.!!

*Bu şirketlerde çalışanlar %3 engelli, %2 hükümlü- terör mağduru- %0,1 Aile bakanlığı yurtlarında kalan çocukların istihdam edilmesi yükümlülüğüne tabii olduğu halde uygulayan çok az. Çalıştırılmayan kişi başı 5.921 TL/ay cezası var halbuki.

BELEDİYE PERSONEL ŞİRKETLERİNDE YAŞANAN OLUMSUZLUKLAR

*Bazı belediyeler mevcut şirketlerini tadil ederek Personel şirketine dönüştürmüş. Olumlu bakıyorum. Neredeyse Büyükşehir belediyeleri birer holding, İl ve bazı büyük ilçe belediyeleri şirketler grubuna sahip.

*Belediyenin personel şirketi başka faaliyeti olmayıp da sadece bu işi yapıyorsa, işçileri işe alıp belediyeye verir. Şirket, işlerinin yoğunluğuna göre makul sayıda yönetim ve idari kadro çalıştırır. AŞ statüsünde bazı şirketlerde bir veya üç kişi imza yetkilisi olduğu halde abartılı YKÜ- Yönetim Kurulu Üyesi var. Hepsi de huzur hakkı alıyor. Ayrıca YKÜ’lerine sağlanan menfaatler ile Genel Yönetim Giderleri almış başını gidiyor. Çünkü ayrıca Danışmanlar da var. İşçilere ödeyin paranız çoksa.! Beşiktaş belediye şirketi 29 kişi ile rekor kırmış. Ümraniye Personel AŞ 19 kişi, İBB- İSPER AŞ 17 kişi, Seyhan İmar AŞ 13 kişi YKÜ var. Bence en fazla üç kişi ile sınırlandırılmalı. 50 kişiden az personel çalıştıranlar Ltd. Şti. kurmak zorunda. Sonradan AŞ olanlar da var.

*Sermayeleri abartılı olanlar da var. Öyle ki Net satışları sermayesinin yarısı bile değil. Sermaye artırmak için belediye gayrimenkullerini ayni sermaye koyup, sıkışınca satıp nakde çeviriyorlar. Tüm belediye şirketleri Kamu kaynağı kullanır. Kötü yönetim nedeniyle hesap sormayıp, meclis kararıyla zararların telafisi için sermaye artırmak yerine, liyakatli kadrolar yönetime seçilmeli ve sorumlulardan hesap sorulmalı.

SONUÇ

696 KHK kamu tarafından belki geçici çözüm olarak ortaya konulduysa da sürdürülemez ve kontrol edilemez boyutlara ulaşmıştır. İşçi ve memur ücretlerinden tasarruf etmek için Anayasa ve evrensel işçi haklarını yok sayarak, sırf kamu- belediye giderlerini azaltmak amaçlı olarak kullanılması, istismar boyutuna ulaşmış ve toplumsal beklentileri karşılamaktan uzaktır. Özellikle de yüksek enflasyon ortamında aynı işi yapanlar arasında ücret dengesizliğinde ısrar etmek sosyal devlet açısından kabul edilemez.

Belediye başkanından başlayarak üst yönetimlere yapılacak aday belirleme ve atamalarda liyakat ön plana çıkartılarak, Gider muhasebesi kuralları uygulayarak verimlilik esasına göre yönetilen belediyelerde borçlanmanın azaldığı ve Gelir- Gider dengelerinin düzeldiği bariz şekilde görülüyor. Olumsuzlukları işçi ücretleri üzerinden düzeltmeye çalışmak acizlik ve sorumsuzluktur.

Sevgiler ve saygılar sunuyorum.

www.abaybarsgogez.net

650 bin belediye çalışanı acil çözüm bekliyor

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!