Avrupa Birliği (AB) şefi Josep Borrell, Türkiye’ye yönelik yaptırım önerilerinin karar bağlanacağı 10 Aralık’taki zirveyle ilgili “Türkiye’den çok fazla olumlu sinyal gördüğümüz söylenemez. Özellikle Kıbrıs konusunda, sondaj konusunda, Türk-Yunan istikşafi görüşmeleri de ilerlemiyor” dedi. AB Konseyi Başkanı Charles Michel de AB liderler zirvesinde Türkiye’ye yaptırım kararı çıkabileceği uyarısında bulundu.
AB Konseyi Başkanı Charles Michel, AB’nin Ekim ayında sorunları gidermek ve ilişkileri iyileştirmek için Doğu Akdeniz sorunu konusunda Ankara’ya el uzattığını söyledi. Michel ancak bu olumlu teklifin Ankara’nın “provokasyonlarına” son vermesi karşılığında yapıldığını söyledi.
O zamandan bu yana olumlu bir gelişme yaşanmadığına ve Türkiye’nin tek taraflı davranmaya ve düşmanca söylemler kullanmaya devam ettiğini öne süren Michel, bu nedenle önümüzdeki hafta düzenlenecek AB liderler zirvesinde Türkiye’nin tutumuna karşı nasıl bir tepki verileceğinin görüşüleceğini dile getirdi.
Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de Yunan karasularında doğal gaz arama faaliyetlerini sürdürdüğünü iddia eden Michel, “Artık bu kedi-fare oyununa bir son verilmesi gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı. Michel sözlerini “Elimizdeki tüm imkanları kullanmaya hazırız” şeklinde sürdürdü.
‘TÜRKİYE’DEN OLUMLU SİNYAL GÖRMEDİK’
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell de İtalya Dışişleri Bakanlığı ve Uluslararası Siyasi Çalışmalar Enstitüsü (ISPI) tarafından bu yıl 6’ncısı düzenlenen MED Akdeniz Diyalog Forumu’na video konferans yöntemiyle katılarak, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
AB Liderler Zirvesi’nde Türkiye ile ilişkilerin gündeme geleceği hatırlatılarak, bu konudaki görüşleri sorulan Borrell, “Bu bizim halletmemiz gereken en zorlu meselelerden biri. Son AB Konseyi Toplantısında (1 Ekim’deki AB liderler zirvesi), gelecek aylarda Türk tarafıyla pozitif gündeme girme ve gelişmeleri daha fazla olumlu yaklaşım görüp görülmeyeceğine göre değerlendirmek üzere karar verilmişti. Ancak, bu aylarda Türkiye’den çok fazla olumlu sinyal gördüğümüz söylenemez. Özellikle Kıbrıs konusunda, sondaj konusunda, Türk-Yunan istikşafi görüşmeleri de ilerlemiyor.” diye konuştu.
Zirvede bu gelişmeler ışığında bir karara varmak durumunda olduklarını dile getiren Borrell, “Ben Türkiye ve AB’nin ortak çıkarlar paylaştığını düşünüyorum, özellikle iyi komşuluk ilişkilerinde. Türkiye orada duruyor ve duracak. Bölgesel amaçları var. Türkiye’nin 3,5 milyon Suriyeliye ev sahipliği yaptığını anlamalıyız. Onlarla ilgilenmek ve onlara yardım etmek durumundayız. Bunu yapmaya devam etmeliyiz. Bu yardım Türk hükümeti için değil, Suriyeli sığınmacılar için.” ifadelerini kullandı.
Karasuları anlaşmazlığı, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesiminin karasularına saygı duyulması ve doğal kaynak gelirlerinin eşit şekilde paylaşılması gibi konuları çözmede daha iyi şekilde birlikte çalışılması gerektiğini vurgulayan Borrell, aslında Türkiye’nin de doğal kaynak gelirlerinin eşit şekilde paylaşılmasını istediğini, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da bunu dile getirdiğini belirtti.
Borrell, gelecek haftaki AB Liderler Zirvesi öncesi mevcut duruma ilişkin şunları kaydetti:
“Şu anda olumlu bir durum yok. Şimdi daha iyi bir ortaklık ve komşuluk mu ortaya koyacağız, buna bakmanın zamanı. Eğer bu mümkün değilse AB Konseyi bir karar almalı. Üyelerin hepsinin ortak kararı olmalı. AB’nin yaptırım rejimi tüm üyelerin onayını gerektiriyor. (10-11 Aralık’taki) Zirvenin sonucunu şimdiden bilemem. Ben sadece alternatifleri hazırlıyorum.”
Yaptirim cikacagini sanmiyorum. Eger cikarsa da Turkiyenin avrupa macerasi biter ve Turkiye yuzunu doguya, asya-Pasifik ticaret birligine cevirir. Yaptirim cikmasi ABnin kendi ayagina kursun sikmasi olur. Avrupa su anda kim hakli kim haksiz bakmiyor. Yaptirim uygularsak bize yarari mi zarari mi olur diye tartisiyorlar. Turkiye dogu akdenizde haklidir. Turkiye saglam durursa abnin tehditleri bosa cikacaktir. Bu yaptirim tehditi abnin Turkiyeye karsi tek kozu.
Savunmamız icin girdiğimiz NATO, önde gelen üyeleri eliyle altımızı oyuyor.
PKK’ya açıktan destek verip, Yunan-Rum ikilisi eliyle Akdenizde bizi kıyılara hapsetme peşinde.
Ekonomimiz için kapısında “kul” olup, 60 senedir giremediğimiz AB ekonomimiz uzerinden şantaj yapıyor.
Burdaki yamuğu bir tek ben (… ve benim gibiler) mi görüyorum.
Büyük yol ayrımının zamanı gelmedi mi?
Gercekten,basin ve medyamizin ülkeye verdigi zarari siyasiler bile vermiyor,nedenmi? olaylari bu kadar abartmak vay ab,söyle,vay böyle onlarda su sekil düsünüyor bu geri zekali Türk basin ve medyasi bile böyle basliklar atiyorsa,biz istedigimizi zorla bunlara kabul ettirebiliriz imaasi uyandiriyorsunuz,bizim hakli davamizda atacaginiz basliklarla ab ülkelerine ültümatom verceksinizki yaptirim kelimesini bile düsünürken teredüdde kalsinlar ama sizler böyle yazdiginiz sürece onlarin isine gelir hakli oldugumuz bir davayi bile kaybederiz…