ABD istihbaratına yakın olduğu belirtilen ‘İnternews’ isimli haber sitesinde yayımlanan bir analizde dikkat çeken bir iddia ortaya atıldı. Joseph Fıtsanakıs tarafından kaleme alınan yazıda ‘Kabil Havalimanı’nın restorasyonunun Kabil’e alelacele gönderilen Türkiye ve Katar’dan teknisyenlere emanet edildiği’ belirtildi.
VERYANSIN TV
Türkiye-Katar-Taliban hattında Kabil Havalimanı’nın işletilmesine yönelik görüşmeler devam ederken, ABD istihbaratına yakın olduğu belirtilen “İnternews” isimli haber sitesinde dikkat çeken bir analiz yayımlandı.
“Joseph Fıtsanakıs” imzalı “Türkiye ve Katar, Taliban hükümetinin Batı’daki ana elçileri olarak ortaya çıkıyor” başlıklı analizde, havalimanının restorasyonu konusunda Türkiye ve Katar’dan Kabil’e alelacele teknisyen gönderildiği, ve restorasyonun söz konusu teknisyenlere emanet edildiği belirtildi:
‘Taliban’ın Kabil’deki Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı’nın restorasyonunu -şüphesiz yakında ismi değişecektir- geçen hafta bu amaçla Afgan başkentine alelacele gönderilen Türkiye ve Katar’dan teknisyenlere emanet etmesi tesadüf değil.’
‘TÜRKİYE VE KATAR BATI DÜNYASININ ÖNEMLİ ELÇİLERİ’
Analizde aynı zamanda “Afganistan içinde önemli bir diplomatik ve istihbarat ağına sahip İKİ ülke olan TÜRKİYE VE KATAR, Taliban’ın yeni hükümeti için Batı dünyasının önemli elçileri olarak rol oynuyor. Orta Asya ülkesinde yeni keşfedilen rolleri, onları geçen ayki önemli olaylar boyunca Kabil’deki büyükelçiliklerini açık tutan Çin ve Rusya ile doğrudan rekabete sokuyor. “ ifadeleri yer aldı.
Makalenin tamamı şöyle:
“Afganistan içinde önemli bir diplomatik ve istihbarat ağına sahip İKİ ülke olan TÜRKİYE VE KATAR, Taliban’ın yeni hükümeti için Batı dünyasının önemli elçileri olarak rol oynuyor. Orta Asya ülkesinde yeni keşfedilen rolleri, onları geçen ayki önemli olaylar boyunca Kabil’deki büyükelçiliklerini açık tutan Çin ve Rusya ile doğrudan rekabete sokuyor. Taliban; Pakistan, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri ile tarihsel olarak yakın bağları olan diğer üç ülke de savaşın parçaladığı ülkedeki yeni gerçekliğin ortasında önemli aktörler olacaktır.
BBC’de yakın tarihte yayınlanan bir makaleye göre Pakistan, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri, Taliban’ın Kabil’de en son hüküm sürdüğü 1990’larda Taliban hükümetini tanıyan ülkelerdi. Ancak 11 Eylül 2001’deki terör saldırılarının ardından diplomatik bağlarını seri bir şekilde kestiler. Ancak buna rağmen hala bazı eski Taliban liderleriyle bağlantılarını sürdürüyorlar.
Eski neslin aksine, Taliban’ın genç liderlerinden bazıları Katar ve Türkiye’yi dış dünya ve özellikle Batı ile önemli arabulucular ve iletişim kanalları olarak görüyor. Taliban’ın Kabil’deki Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı’nın restorasyonunu -şüphesiz yakında ismi değişecektir- geçen hafta bu amaçla Afgan başkentine alelacele gönderilen Türkiye ve Katar’dan teknisyenlere emanet etmesi tesadüf değil.
Katar, Taliban ile güven ilişkileri kurarken, militan grup ile Batılı güçler arasında diplomatik bağlantıları kolaylaştıran uzun bir geçmişe güveniyor. Amerikan ve Taliban temsilcilerinin Beyaz Saray’daki birkaç yönetim dönemi boyunca süren toplantılarında Washington’un çıkış şartlarını müzakere ettikleri yerin Doha’da olduğu hatırlanmalıdır. Geçen ay Katarlılar Taliban’la olan ilişkilerini, ABD de dahil olmak üzere çok sayıda Batılı ülkenin vatandaşlarını Afganistan’dan tahliye etmelerinde yardımcı olmak için kullandı.
Türkiye’nin Afganistan ile bağları hem tarihi hem de semboliktir. Farsça konuşan yüz binleri bulan Türk kabileleri bugün Orta Asya ülkelerinde yaşıyor. Ayrıca Taliban, Osmanlı’nın bir kurumu olan İslam Halifeliğini bu yüzyılda yeniden canlandırmaya çalışıyor ve Türkiye’yi de Osmanlı’nın varisi olarak görüyor. Türkiye ayrıca, Taliban’ın en yakın uluslararası müttefiki olan Pakistan ile diplomatik olarak müttefiktir. Ayrıca, Türk birlikleri altı yıldan fazla bir süredir Kabil’deki havaalanını koruyor ve bugün hala Afganistan’ın başkentinde bulunuyor. Son haftalarda, Batılı diplomatlar gözleri dönmüş bir şekilde Kabil’i terk ederken Türk yetkililer defalarca Taliban liderleriyle görüşmek için oraya gitti.”
