ABD’nin yeni Suriye Özel Temsilcisi Joel D. Rayburn, ABD’nin Suriye’de bir terör koridoru oluşturma niyetinde olmadığını iddia etti. Rayburn, ABD-Türkiye ilişkisine ilişkin “İki müttefikiz ve Suriye’de çıkarlarımız açısından aynı vizyonu paylaşıyoruz” ifadelerini kullandı.
Büyükelçi James Jeffrey’nin yerine gelen ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Joel D. Rayburn, Türk yetkililerle temaslarda bulunduğu Ankara’da ABD-Türkiye ilişkilerine dair açıklamalarda bulundu.
Hürriyet’ten Serkan Demirtaş’a konuşan Rayburn, Suriye sorununun siyasi yollarla çözümü, IŞİD terör örgütünün tamamen ortadan kaldırılması, El Kaide terör örgütünün Suriye’de güvenli alan bulamaması gibi birçok ortak amacın gerçekleştirilmesinde Türkiye’nin işbirliğinin çok önemli olduğunu söyledi. Rayburn, 2020 senesinde yaşanan gelişmelerin artık Suriye’de askeri bir çözümün olmayacağını, Esad rejiminin bunu başaramayacağını gösterdiğini savundu.
‘SURİYE’DE ÇIKARLARIMIZ AÇISINDAN AYNI VİZYONU PAYLAŞIYORUZ’
“Askeri çözüme dayanan stratejinin başarısız bir strateji olduğu ortaya çıktığına göre siyasi çözüm konusunda uzlaşan ülkelerin daha fazla koordinasyon içinde olmaları büyük önem taşıyor. Türkiye ve ABD bu görüşü paylaşıyor” diye konuşan Rayburn, bazı konularda görüş ayrılıkları olmasına rağmen Ankara ile her zaman işbirliği içinde olduklarını ifade etti. Rayburn, “Birçok alanda çıkarlarımız örtüşüyor. Bunları geliştirebiliriz. Tabii ki görüş ayrılıklarımız oldu, inişli çıkışlı süreçler yaşandı ama genel olarak en kötü zamanlarda bile Türk muhataplarımızla yakın bir işbirliği içinde olduğumuzu hissettik. Çünkü neticede iki müttefikiz ve Suriye’de çıkarlarımız açısından aynı vizyonu paylaşıyoruz” dedi. ABD’li diplomat, Türkiye ile ABD’nin toprak bütünlüğü korunmuş, komşularına ve halkına düşmanca davranmayan istikrarlı bir Suriye konusunda aynı bakış açısına sahip olduğunu söyledi.
‘IŞİD TEHDİDİ DEVAM EDİYOR’
ABD ile Türkiye arasındaki en büyük sorun olan, terör örgütü YPG’ye destek konusundaki soruları da yanıtlayan Rayburn, Washington’un Suriye Demokratik Güçleri (SDG) olarak tanımladığı gruba desteğinin IŞİD’in tamamen bozguna uğratılması amacına hizmet ettiğini öne sürdü. IŞİD’in halen gizli bir terör ağı olarak tehdit unsuru olduğunu iddia eden ABD’li diplomat, “Eğer kullanacakları bir alanları olursa zarar verebilirler. Sadece Irak veya Suriye’de değil dünyanın geri kalanında da saldırılar düzenlemeye çalışabilirler ” diye konuştu.
‘TERÖR KORİDORU NİYETİMİZ YOK’
Joel D. Rayburn, Türkiye’nin YPG’nin Suriye’nin kuzeydoğusunda “terör koridoru” oluşturabileceğine ilişkin kaygısının anımsatılması üzerine, “ABD’nin terör koridoru denilen bir şey oluşturma niyeti yok, bundan bir çıkarı da yok. ABD, Türkiye-Suriye sınırını istikrarlı ve güvenli görmek istiyor” ifadelerini kullandı.
‘YENİ OPERASYON UMARIM OLMAZ’
ABD’li yetkili, son dönemde Barış Pınarı bölgesinde Türkiye’nin YPG’ye karşı sürdürdüğü terörle mücadele faaliyetlerinin yeni bir askeri operasyona dönüşmesi olasılığına ilişkin ise, “Umarım böyle bir şey olmaz” yorumunu yaptı.
Joel D. Rayburn, Ankara temasları sırasında Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ile de görüştü.
Umarim diyecegim amaummasi falan kalmadi siz terör devletini olusturdunuz bile bunun müttefik oldugunuz Türkiyeyi hedef aldigini bile bile. Sizden post bile olmaz birakin dostu.
Hep iki yüzlü davranışlar. Hem 70 yıllık “müttefikine” “stratejik ortağına” kazık atacaksın, hem de böyle tatlı tatlı konuşacaksın. ABD’ nin (nato’nun) bize yaptığı düşmanlığı, ihanet kelimesi bile açıklayamaz. İhanetinde ötesinde büyük bir alçaklık, ahlaksızlık, namussuzluktur. ABD, PKK/YPG ve FETÖ vesayeti ile resmen Türkiye’ye karşı post-modern, gizli acımasız bir savaş yürütmektedir. Ülkemizde ki her şehidin kanında eli vardır. Bunu görmemek için bunlar kadar ahlaksız, namussuz olmak gerekir. ABD’ nin ihanetini senato ve kongre kararlarında, bürokratların açıklamalarında, güvenlikle ilgili taleplerimizin karşılanmasında açıkça görebilirsiniz. Bir alçak senatör çıkıp “YPG’ ye ihanet etmemeliyiz” diyebiliyor. Pompeo açıkça, Türkiye’nin askeri olarak güçlenmesinden kaygılıyız, diyor. Nato gibi bir güvenlik örgütü altında, ortaklardan birinin (özellikle, önemli bir uç kanadı tutuyorsa) askeri olarak güçlenmesi nasıl kaygı yaratabilir ? Patriot, İHA gibi savunmaya yönelik silahlar bile, en az 10 yıldan beri talep edildiği halde, paramızla bile verilmedi. Demek ki siz Türkiye’yi ortak olarak değil istediğinde, istediğin şekilde kullanabileceğin, hatta savaşabileceğin, ihanet edebileceğin, bir aparat, bir piyon olarak görüyorsun. Batı’ lı “dostlarımızın” yıllardır uyguladıkları gerçek niyetleri ve bakış açıları zaten budur. Hala bu alçaklara itibar etmek, sözlerine inanmak vatana ihanettir. Tarih, bunları noktasına, virgülüne kadar kaydetmektedir.
türkiye abd ile suriyede aynı çıkarları paylaşıyor ise pkk devletinin kurulmasına razı gelmişiz demektir zaten şaka gibi ama gerçek