ABD’yi korkutan senaryo: Yeni bir iç savaş

featured

ABD, seçim yenilgisini kabul etmeyen eski başkan Trump’ın destekçilerinin düzenlediği Kongre baskınının birinci yıl dönümünde, bir iç savaş ihtimalini tartışıyor.

ABD, geçtiğimiz sene seçim sonuçlarını reddeden Donald Trump’ın destekçilerinin düzenlediği Kongre baskınının yıl dönümünde muhtemel bir ‘ikinci iç savaş’ı tartışıyor. Ülkedeki kutuplaşmanın giderek arttığı ve Cumhuriyetçi Parti içinden otoriterliği kabul eden seslerin yükseldiği bir dönemde, bazı uzmanlar Trump’ın destekçilerinin başı çekeceği, Kuzey İrlanda benzeri bir silahlı isyan olasılığından söz ediyor.

Tartışmanın merkezinde eski CIA uzmanı Barbara Walter’ın bu öngörüde bulunduğu yeni kitabı yer alırken, önde gelen bazı medya kuruluşları da bu ihtimali ele alan analizler yayımladı. Bu teze karşı çıkan uzmanlar ise iç savaş ihtimalinin abartılı olduğunu düşünüyor.

WALTER’IN KİTABINDA NE ANLATILIYOR?

Kaliforniya Üniversitesi San Dieogo’da siyaset bilimi profesörü olan ve geçmişte CIA’in başka ülkelerdeki siyasi istikrarsızlıkları analiz eden görev gücünde çalışmış Barbara Walter, ‘İç Savaşlar Nasıl Başlar: Ve Nasıl Durdurulur’ isimli yeni kitabında ‘ABD’nin bir iç savaşa birçoklarının inanmak istediğinden çok daha yakın olduğu’ yorumunu yapıyor. Walter, 30 yıldan uzun süredir iç savaşları incelemiş bir isim olarak Trump’ın Cumhuriyetçi Parti içindeki nüfuzunun giderek arttığına, Oath Keepers ve Proud Boys gibi radikal sağcı grupların seslerini daha fazla duyurduğuna dikkat çekiyor.

‘CIA BAŞKA BİR ÜLKEDE İÇ SAVAŞ ÖNGÖRÜRDÜ’

Walter’a göre, ABD’de iç savaş olasılığını güçlendiren iki durum söz konusu. Bunalrdan biri, ne tam olarak demokratik ne de tam olarak otokratik olan, ‘anokrasi’ tipi bir yönetimin ortaya çıkması. Diğeri ise partilerin artık ideoloji veya belirli politikalar üzerinden değil, ırk, etnisite veya dini hatlar üzerinden örgütlendiği bir ortamın ortaya çıkması. Walter, The Observer gazetesiyle söyleşisinde “2020 seçimlerine gelindiğinde, Cumhuriyetçi Parti artık beyazdı. [CIA] Görev gücünde, eğer böyle bir durumu iki parti sistemiyle yönetilen çok etnili, çok dinli bir ülkede görseydik, buna ‘süper fraksiyon’ derdik ve bir süper fraksiyon özellikle tehlikelidir” dedi.

‘BEYAZ ETNO DEVLETLER’ VE SUİKAST İDDİASI

Walter, 1861-65 arasında iki ordunun karşı karşıya geldiği iç savaşın bir benzerinden söz etmediğini ama İngiltere ile Kuzey İrlanda arasındaki savaş gibi, daha çok bir isyanı andıran şiddet olaylarının yaşanmasını beklediğini söyledi. “Çok büyük bir ülkeyiz ve ülke çapında çok sayıda milis var” diyen Walter, “Başta terörizm olmak üzere konvansiyonel olmayan taktiklere yönelecekler, belki federal binalara, sinagoglara, kalabalıkların olduğu yerlere karşı bir miktar gerilla savaşı başlatacaklar. Stratejileri, Amerikan halkını federal hükümetin onlara bakamadığına inandırma ve korkutma yönünde olacak” öngörüsünde bulundu.

Walter, Michigan eyaletinin Demokrat Valisi Gretchen Whitmer’ın kaçırılması amaçlı 2020’de ortaya çıkarılan planın bir işaret olduğunu, ılımlı Cumhuriyetçilerin ve demokrasi karşıtlarının onaylamadığı yargıçların olası suikast hedefleri olabileceğini öne sürdü. Aşırı sağcı milislerin bazı yerlerde ‘beyaz etno devletler’ kurabileceğini de öne süren Walter, “Elbette 1860’larda yaşanan iç savaşa benzemeyecek” iddiasında bulundu. 

‘SİYASİ GÜCÜNÜ KAYBEDEN GRUPLARIN ÖFKESİ’

Walter, insanların iç savaşların genellikle yoksullar veya baskı altındaki topluluklar tarafından başlatıldığına inandığını ama gerçekte durumun böyle olmadığını da savundu: “İç savaşları başlatan gruplar genellikle bir zamanlar siyaseten hâkim olan ama düşüşte olanlardır. Ya siyasi güçlerini kaybetmişlerdir ya da kaybetmektedirler ve ülkenin doğuştan kendilerine ait olduğuna gerçekten inanırlar. Sistem artık lehlerine işlemediği için kontrolü yeniden güç yoluyla alma hakkını kendilerinde görürler.”

TARTIŞMA MERKEZ MEDYAYA TAŞINDI  

Walter’ın kitabı ve ‘ikinci iç savaş’ tartışması, ABD’de geçtiğimiz hafta merkez medyada da manşetlere taşındı. New Yorker dergisinde “Ufukta iç savaş mı var?” başlıklı bir makale yayımlanırken, New York Times yazarı Michelle Goldberg “Gerçekten ikinci bir iç savaşla mı karşı karşı karşıyayız?” başlıklı bir köşe yazısı kaleme aldı. Üç eski general ise Washington Post gazetesine yazdıkları makalede ‘yeni bir darbe girişiminin iç savaşa yol açabileceği’ uyarısında bulundu.

İHTİMALİ ABARTILI BULANLARA NE YANIT VERİYOR?

Harvard Üniversitesi’nden siyaset bilimci Josh Kertzer ise iç savaş öngörülerine kesinlikle katılmadığını açıkladı. Kertzer, “Birçok iç savaş uzmanı tanıyorum ve çok azı ABD’nin bir iç savaşın eşiğinde olduğuna inanıyor” dedi. Ancak Walter, “Burada olmaz” tezine karşı çıktığını söyleyerek, çok sayıda iç savaş mağduruyla yaptığı görüşmeleri hatırlattı: “İster Bağdat, ister Saraybosna, ister Kiev’de olsun, herkes ‘Bunu beklemiyorduk. Aslında, yakındaki tepede makineli tüfek sesi duyana dek bir şeylerin yanlış olduğunu kabul etmeye istekli değildik. Ve o noktada çok geç olmuştu’ diyordu.”

 ‘ABD ŞİDDETE MEYİLLİ BİR TOPLUM’

Virginia Tech Üniversitesi’ndeki Barış Çalışmaları ve Şiddet Önleme Merkezi’ni Direktörü James Hawdon da, benzer bir görüşü savundu. The Observer’a konuşan Hawdon, “Alarmist olmak istemem ama ülke şiddetten uzaklamak bir yana, giderek şiddete yaklaşıyor. Yeni bir tartışmalı seçimin karanlık sonuçları olabilir” dedi. Minnesota Üniversitesi’ndeki Siyaset ve Yönetişim Merkezi’nin Direktörü Larry Jacobs da, Amerikalıların ‘istikrarlı bir demokrasiyi çantada keklik’ olarak gördüğünü ama ülkede esasında şiddetin norm olduğunu söyledi. 

Amerikan yerlileri soykırımından iç savaşa, dört başkana suikast girişiminden yılda 40 bin kişinin ölümüne yol açan bireysel silahlanmaya ve başka ülkelerde milyonlarca kişinin öldürüldüğü dış politikaya dikkat çeken Jacobs, “Amerika’nın şiddete alışık olmadığı söylenemez. Şiddete çok meyilli bir toplum ve burada konuştuğumuz şey, şiddete açık bir siyasi gündemin sağlanması. Amerika’daki korkutucu yeni rota bu” dedi. 

‘FBI ENGELLEYEBİLECEK Mİ?’

Jacobs, ülkede yaygın ve sürekli şiddet öngörüsünde bulunmadığını ama dönem dönem ve dağınık bir coğrafyada terör saldırıları düzenlenebileceğini söyledi. “Dürüst olmak gerekirse şu an birçoklarının korktuğu şey, Kuzey İrlanda modeli” diyen Jacobs şöyle devam etti: “Çünkü bunu yapmak için aşırı sayıda insana ihtiyaç yok ve şu an yüksek motivasyonlu, iyi silahlanmış gruplar var. Soru şu: FBI, bir terör kampanyası başlatmalarından önce onları ortadan kaldırabilecek şekilde aralarına sızabildi mi?”

HANGİ OLAYLAR ‘İÇ SAVAŞ SİNYALİ’ OLARAK YORUMLANIYOR?

ABD Başkanı Joe Biden, Kongre baskınının birinci yıldönümünde yaptığı konuşmada, “Şu an bir karar vermemiz gerekiyor. Nasıl bir ülke olacağız? Siyasi şiddeti norm olarak kabul eden bir ülke mi olacağız?” demiş, “Kimsenin demokrasimizi boğazından hançerlemesine izin vermeyeceğim” ifadelerini kullanmıştı. Ancak uzmanlar, son dönemde Trump destekçilerinin artan çıkışlarına dikkat çekiyor. Zira, Trump’ın seçim sonuçlarını tersine çevirme girişimi olarak görülen Kongre baskını anmalarına çok az sayıda Cumhuriyetçi siyasetçi katıldı.

Muhafazakâr televizyon kanalı Fox’un en çok izlenen yorumcusu Tucker Carlson, Biden’ın konuşmasını yayınlamayı reddederek, ‘6 Ocak’ın tarihte bir dip not olduğunu zira o gün pek bir şey yaşanmadığını’ savundu. Trump’ın karşı çıktığı bir altyapı yasasına destek veren bazı Cumhuriyetçi Kongre üyeleri, biri ölüm tehdidi olmak üzere taciz edildi; Kongre baskınını soruşturan Temsilciler Meclisi komitesinin Cumhuriyetçi üyeleri Liz Cheney ve Adam Kinzinger’in partiden atılması çağrıları yapıldı.

Demokrat Kongre üyesi Ilhan Omar İslamofobik saldırılara maruz kalırken, Trump’ın destekçileri ‘demokrasiyi savunanların kendileri olduğunu’ savunmaya devam ediyor. Öyle ki, Kuzey Carolina’dan Kongre üyesi Madison Cawthorn, geçtiğimiz sene ‘seçim sisteminin sorunlu olmasının kan dökülmesine yol açacağını’ öne sürmüş; Marjorie Taylor Greene de 6 Ocak saldırganlarına verilen hapis cezaları sonrası mavi ve kırmızı eyaletler arasında ‘ulusal boşanma’ çağrısı yapmıştı. (DIŞ HABERLER)
 

ABD’yi korkutan senaryo: Yeni bir iç savaş

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 Yorum

  1. 10 Ocak 2022, 20:10

    Amerika’da resmi yada yazılı olarak dile getirilmeyen bir iç savaş tehdidi her daim var.Hükümettekiler daima gerek mafya gerek dini tarikatler ile söylentiler çıkararak Amerikan halkını tehdit ediyorlar.Özellikle hükümet karşıtı oyların yüksek olduğu bölgelerde.Bu nedenle bazı bölgelerde halk hem silahlanıyor,hemde araçlarını herhangi bir durumda Meksika’ya kaçmaya karşı hazır halde tutuyor.Karavan Uçak Araba ne varsa yeni lastiklerle sürekli bakımlı şekilde hazır duruyorlar.Enteresan olan artık bu tehdidin hükümetler kanadından değil halktan geliyor olması…Amerika’da duvarlardan tuğlalar tek tek sökülüyor.Beklenmeyen bir günde duvarlar yıkılabilir 54 Amerikan Devleti ile Büyükelçilik anlaşmaları yapabiliriz.

  2. H Vodinalı veryansintv.com da 24 Aralık 2021 tarihli dıjj güçler yazısında walter’in kitabından Türk basınında ilk bahseden olmuştu.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!