VERYANSIN TV/ÖZEL
İktidara yakınlığıyla bilinen Avukat Burak Bekiroğlu, sosyal medya hesabı üzerinden Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un kardeşi Yahya Tunç’un fotoğrafını paylaşarak “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı göreve davet ediyorum” demişti.
Bekiroğlu Yahya Tunç’un “ByLock” kullanıcısı olduğunu, FETÖ’nün yurt dışı gezilerine katıldığını, Bank Asya’da hesaplarının bulunduğunu iddia ederek Tunç hakkında “tutuklamaya dönük yakalama kararı çıkarılması gerektiğini” belirtmişti.
Bekiroğlu, Yahya Tunç’la ilgili yaptığı ‘FETÖ’ paylaşımları sonrası Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alındı. Savcılık sorgusunun ardından ise “kamu görevlisine hakaret”, “iftira” ve “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik” suçlamalarından tutuklama talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edildi.
Bekiroğlu’nun Yahya Tunç hakkındaki paylaşımlarına ek olarak başka paylaşımları da sevk gerekçesinde yer aldı.
TUTUKLANDI
Mahkemeye sevk edilen Burak Bekiroğlu, “iftira” ve “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik” iddialarından tutuklandı.
İFADESİ ORTAYA ÇIKTI
Veryansın Tv, Burak Bekiroğlu’nun hakimlik ifadesine ulaştı. Bekiroğlu savunmasında, yazdığı şeylerin “Bakan Tunç’un ağırına gittiğini”, bu yüzden mahkemede olduğunu bildiğini belirtti.
Bekiroğlu, ifadesinde şunları söyledi:
“Savcılık aşamasında vermiş olduğum ifadem doğrudur. Aynen tekrar ederim. Ben neyin suç olup olmadığını çok iyi biliyorum, burada bulunmamızın sebebi Adalet Bakanı’nın kardeşi FETÖ silahlı terör örgütü soruşturmasında ve yargılanmasında etkin pişmanlıktan faydalandığını dile getirmemiz.
‘YAZDIKLARIM YILMAZ BEY’İN AĞIRINA GİTMİŞ, BU NEDENLE BURADAYIM’
Kendisini 1454 kere ByLock üzerinden örgüt haberleşme sistemini kullanması, aynı şekilde yurtdışında örgüt ile birlikte gezilere gitmesi, aynı şekilde örgütün sohbet adı altındaki sohbetlere katılmış olması, Bank Asya hesabını aktif olarak kullanmasını, 15 Temmuz darbe girişiminde sonra kendisinin telefonu temizleyerek savcılığa götürmesi sonucu her ne kadar etkin pişmanlıktan faydalanmak için bir takım ifadeler vermiş ise de, bu ifadeler yetersiz olduğundan kendisine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı terör ve örgütlü soruşturma bürosu tarafından yargılama yapılması ve yargılama aşamasında da ceza verilmesine yer olmadığına dair kararı söylemem nedeniyle gözaltına alındım. Ben baskının farkındayım, yazdığım şeyler Yılmaz Bey’in ağırına gitmiştir, bu nedenle burada olduğumu da biliyorum.
‘FETÖ HALKIN BİR KESİMİNİ TEMSİL ETMEZ’
Yazmış olduğum X’ler iki parça halindedir, öncelikle ortaya yazmış olduğum muhatabı belli olmayan kişilerin örgüt dahilinde kurumlara sızma ihtimallerinden dolayı isimsiz olarak ortaya yazdığım X’lerdir, bu X’lerin tamamında isim yoktur, X’lerin hiçbirinde muhatap yoktur, sadece FETÖ vardır, FETÖ halkın bir kesimini temsil etmez, bir terör örgütüdür, benim X’lerim halkı FETÖ’ye düşmanlığa tahriktir, bu beyanda bulunmak suç değildir, Emniyetteyken bu madde yoktu ancak daha sonrasında bu madde eklendi, tüm medyaya yansıdı, ben isimsiz yazdığım X’lerimde hiçbir zaman bir kişi belirtmedim, bu nedenle kamu görevlisine hakaret suçu oluşmaz, X’lerin ikinci bölümünde açıkça Yahya Tunç’un ismini vererek anlatmaktayım, Yahya Tunç zaten suçlamaları kabul etmiş ve etkin pişmanlıktan yararlanmıştır.
‘ORTADA BİR İFTİRA MI VAR?’
Yahya Tunç’un Bakan’ın kardeşi olmasının hiçbir önemi olmadığını yazdım, herkes orada en küçük bir suç unsuru olmadığını bilmektedir, herhangi bir hakaret veya söven bir durum söz konusu değildir. iftiradan dolayı bir şikayetçi mi var? Ortada bir iftira mı var? herhangi bir şikayet olmadan bu soruşturma resen yürütülemez, ben 23 yıllık avukatım iftiradan böyle bir suç görmedim.
‘SAVCI YAHYA BEY’İN ARKADAŞI OLDUĞUNU SÖYLEDİ’
Ben savcıya kendisini daha öncesinden de tanıdığımı söyledim, Yahya Bey’in arkadaşı olduğunu kendisi söyledi, kendisi de bu soruşturma dosyasına bakmaktadır, benim öncesinden isimsiz olarak paylaşmış olduğum X’lerim birleştirilerek suç uydurulmuştur, ben 2012 yılından beridir ben bu örgüt ile mücadele etmekteyim, ilk suç duyurusunda bulunan kişilerden birisiyim, birileri çıkıp benim örgüt ile yazdığım şeyleri önüme getirmiştir. Birçok meslektaşım tepki göstermiştir, benimle ilgili yaptıklarından dolayı X’te olay TT olmuştur, olay daha da büyümüştür, rezil olmuştur.
’22 YILLIK CEZA AVUKATI OLARAK NEYİN SUÇ OLDUĞUNU ANLAMADIM’
Ben 22 yıllık ceza avukatı olarak neyin suç olduğunu anlamadım, savcıya bana sormuş olduğu soruların önemli olmadığını ve suç olmadığını herkes bilmektedir, hangi halkı kime karşı düşmanlığa tahrik etmişim, hangi kamu görevlisine hakarette bulunmuşum, benim yazdıklarımın hiçbiri suç oluşturmaz, hepimiz hukukçuyuz, üzerime atılı suçların hiçbiri yönünden suç unsuru oluşmamıştır, iftira suçu oluşması için kişi ile ilgili bir soruşturma açılmış olması gerekmektedir. Burada açılan bir soruşturma yoktur, aksine sonuçlanmış olan bir kovuşturma vardır, beyanlarım arasında hakaret ve sövme kelimeleri yoktur, benim beyanlarım arasında bir tane sövme bir tane hakaret olduğunu göstersinler avukatlığı bırakacağım.
‘İLK DEFA BU SUÇLARDAN SEVK GÖRÜYORUM’
‘Lan’ mı hakaret, kimseye görevinden dolayı hakaret yoktur, matufiyet şartı oluşmamıştır, ilk defa bu suçlardan sevk görüyorum, üzerime atılı suçlardan tutuklama yasağı vardır, sevk edilmem hatadır, Halkı kin ve düşmanlığa tahrikin sınırları bellidir, tutuklamayı gerektirecek bir şey değildir, üzerime atılı suçlar yönünden sevk olmaması gerekir hatta adli kontrol tedbiri dahi uygulanmaması gerekir, soruşturma neden Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nda açılmıştır? Bu dosya nasıl açıldı? Sanal devriyeyi Anayasa Mahkemesi iptal etmiştir, Siber suçlarında sadece Cumhurbaşkanına hakaretten dolayı rapor düzenleye bilir. Bir de fuhuş şeklinde suçlardan dolayı rapor düzenleyebilir, bu suç yönünden rapor düzenlenmiş ise usulsüzdür. Savcı resen mi soruşturma açmış?
‘DARBE GİRİŞİMİ DAVALARINA GİREN AVUKATIM’
Ben bu ülkede darbe girişimi davalarına giren avukatım, soruşturmanın niye bu şekilde açıldığı ve neden bu savcının baktığı çok önemlidir, soruşturmada açılan sevk te usule aykırıdır, Bakan şahsına yönelik hiçbir hakaret yoktur, eleştiriye katlanmalıdır. sadece bu kişinin bakanın kardeşi olması önemli değildir, FETÖ örgütünün hepsi beni hedef göstermiştir, kim bu Serdar diye soruyorum, matufiyet ilkesi oluşmamıştır. ben birçok dosyada mağdur sıfatıyla beyanlarım alınmaktadır, ben kaçacak bir insan değilim, biz yüreğimiz ile mücadele ediyorum, sizin şu an içerisinde bulunduğunuz zor durumdan da haberim vardır, ben adli kontrol dahi talep etmiyorum, verilecekse dahi en fazla yurtdışı çıkış yasağı verilmesi gerekmektedir, bihakkın serbest bırakılmayı talep ediyorum, Kamu görevlisine hakaret ve iftira suçlarında tutuklama yasağı vardır, Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Tutuksuz yargılanmayı talep ediyorum.”
BEKİROĞLU YAHYA TUNÇ HAKKINDA NE DEDİ?
Bekiroğlu’nun tutuklanmasına gerekçe gösterilen paylaşımları şu şekilde:
“Terör örgütü FETÖ’nün eylemlerini gerçekleştirirken ve cehennemin dibine çukura atılarak yollanan elebaşı Gülen ile haberleşmek amacıyla kullanılan örgütsel BYLOCK haberleşme programını aktif olarak tam 1454 kere kullandığı, örgütün yurt dışı seyahatlerine katıldığı, sohbet adı altındaki örgütsel toplantılara katıldığı, örgütün Bank Asya isimli terör örgütü finans kuruluşunda aktif hesap kullandığı iddia edilen ve / fakat her nasıl olduysa etkin pişmanlık hükümlerinden faydalandığı iddiası ile verdiği beyanlar etkin pişmanlık çerçevesinde olmadığı halde , bu beyanların bu minvalde kabul edilmemesi gerekirken yasa ve usule aykırı şekilde bu kapsamda değerlendirilen, Yahya Tunç hakkında yasa ve usule aykırı şekilde ceza verilmesine yer olmadığına dair verilen kararın, hakkın ve adaletin tecellisi için kaldırılması bakımından kanun yararına bozma yoluna gidilmesi gerekmektedir.
Diğer yandan objektif olmak adına şahsın abisinin bulunduğu pozisyon itibariyle bu yolu tıkama ihtimali göz önünde bulundurularak, şahıs hakkında gerekirse iadei muhakeme yoluna gidilmesi gerekmektedir.
Ayrıca bu yolunun kullanılması esnasında şahsın kaçma ihtimali göz önünde bulundurularak hakkında Cumhuriyet Başsavcılığınca “mevcut delil durumu, suçun vasıf ve mahiyeti, kaçma şüphesi, kuvvetli suç şüphesi, delillerin değiştirilmesine teşebbüs edilmesi, isnad olunan suçun alt ve üst sınırı bakımından, tutuklamaktan elde edilecek faydanında önemi göz önünde bulundurularak”, şahıs hakkında tutuklamaya dönük yakalama kararı çıkartılması gerekmektedir.”
‘BAKAN KARDEŞİYMİŞ, HADİ ORADAN’
Bekiroğlu bir sonraki paylaşımında da Yahya Tunç için şu ifadeleri kullanmıştı:
“Şahıs bakanın kardeşiymiş. Susalım. Oldu. Aman ha şahıs bakanın kardeşi susun efendiler. Yutalım hep beraber. Biz korkuyoruz ya. Biz goygoycuyuz ya. Hadi orandan.
Şahısın FETÖ terör örgütünün üyeleri, imamlarıyla ve terör örgütü elebaşı ile haberleşmede kullanılan, eli kanlı şerefsiz terör örgütü FETÖ’nün örgütsel Bylock programını kullandığı sabit olsun… Örgütün yurt dışı gezilerine ve yurt içi toplantılarına katıldığı sabit olsun, Bank Asya aboneliği ve dernek kuruculuğu sabit olsun. Ama bakan kardeşi, hadi oradan.
Şahıs telefonunu sıfırlayarak kolpa bir ifade versin, o ifade dar kapsamlı tırışkadan olsun, buna rağmen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması için beyanlar esas kabul edilsin, bir de şahısa ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilsin… oldu.”
Kadere bak. Kimler kimlerle beraber!!
Eeee “adalet” bakanı bu sen ben gibi sıradan halk mı? Vay kavanoz dipli dünya vay.
Yilmaz Tunc kardeşi Yahya Tuncuda alıp adaletten gitmeli…
Pendik dolayoba araştırılsın fetö varmi? Kim var bu pendikte ?Uyuşturucu varmi? Taciz tehdit varmi? Hakimleri kullanıp masum insanları tehdit ediyorlar mı?