Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Enis Berberoğlu kararıyla ilgili soruları yanıtladı.
Gaziantep Valiliğini ziyaretinde gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, AYM’nin Enis Berberoğlu ile ilgili ‘hak ihlali’ kararıyla ilgili gazetecilerin sorusuna, şu yanıtı verdi:
“Anayasa Mahkemesinin verdiği kararlar bildiğiniz gibi bağlayıcıdır. Anayasa hükmü de bunu gerekmektedir. Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcılığı anayasanın bağlayıcılığından kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla hukuk güvenliği, hukukun üstünlüğü anlamında olması gereken Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmasıdır. Anayasa Mahkemesi kararları idareyi, bütün kurumların gerçek ve tüzel kişileri, mahkemeleri bağlar, esas itibarıyla hukukun bu anlamda uygulandığı yerlerde, mahkemelerde de anayasa kararlarına uyulması da hukukun bir gereğidir. Elbette Anayasa Mahkemesi kararlarının hepsine katılmadığımız, kabul etmediğimiz bu süreçte de dahil, gerekçeli karar açıklandığında da söylenecek çok şey vardır. Tartışılacak, kabul edilmeyecek. Ama bu uygulanmayacak anlamına gelmez. Kararlar uygulanmak için vardır. Hukuk devletinde de kurallar ve hukukun emrettiği hükümler geçerlidir. Dolayısıyla hukuk neyi emrediyorsa anayasa neyi emrediyorsa Anayasa Mahkemesi kararları çerçevesinde olması gereken budur ve kararların da uygulanması gerekir.”
Adalet figürünün gözünün bağlı olduğunu anımsatan Bakan Gül, kimsenin bağlı olan gözü açmaya çalışmasına müsaade edilmeyeceğini ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Adalet başta kendi mekanizması itibariyle de gözünü açmadan taraflara ulaşmadan hak neyse, hukuk neyse, adalet neyse onun yerine getirilmesi milletimizin beklentisidir, hukukun gereğidir. Dolayısıyla olacak olan hukukun emrettiği şeydir o da Anayasa Mahkemesinin kararlarının bağlayıcılığıdır ve hukukun uygulanması, üstünlüğü, hukuk güvenliğidir. Anayasanın amir hükmü de budur, hep birlikte göreceğiz elbette kararlar eleştirilir, tartışılır, değerlendirilir, katılmayız ama uygulama hukukun gereği, bir emridir.”
SOYLU’NUN ANNESİNE YÖNELİK HAKARET
Gül, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu‘nun annesine yönelik sosyal medyadan hakaret eden kişinin serbest bırakılması konusunda da şunları söyledi:
“Kadınların onuru, haysiyeti her şeyin üstündedir. Hele ki annelerimiz, başımızın tacıdır. Cennet annelerin ayağının altına serilmiştir. Anneler, elleri, ayakları öpülesi en kıymetli varlıklardır. İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu’nun çok muhterem validelerine yapılan bu hayasız saldırıları gerçekleştirenleri kınıyorum. Bu alçak, insanlık dışı ifadeleri kullanan kişinin de hukuk önünde hak ettiği en ağır cezayı bulacağına inanıyorum. Hukukun, yargının bu anlamda hak ettiği cezayı vereceğine inancımız tamdır. Sayın Bakanımızın muhterem validelerine de acil şifalar diliyorum. Hiç kimsenin annesine, eşine, çocuklarına, ailesine küfür etme, kötü söz söyleme hakkı yoktur. Bu konuda aile bizim en kutsalımızdır, kadınlar onurumuzdur. Nerede olursa olsun insan, onuruyla yaşar. Kimin, eşi, annesi, çocuğu olursa olsun en ağır şekilde kınama, bu tür yakışıksız ifadeleri engellemek hepimizin görevidir.”
Bu noktada kanunların insanların ihtiyaçlarına göre çıkarılacağını aktaran Gül, “Elbette bunlarla ilgili değerlendirmeler yapılacaktır. Bu tür cezaları artırıcı, kişilik onurunu zedelemeyi engelleyecek ne gibi tedbirler alınması gerekiyorsa bunların konuşulması tabidir. Bu ihtiyaçların konuşulması gereken yer de kanun yapımı da parlamentodur. Yargı dağıtımı mahkemededir, sosyal medyada değil. O mecralarda gerektiği gibi konuşulup kararlar alınır. Bu noktada üzüldüğümüz konuları inşallah bir daha yaşamayız.” ifadelerini kullandı.
NE OLMUŞTU?
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, önceki gün sosyal medya hesabından sert ifadelerle yargı işleyişini hedef almıştı.
Soylu, annesi Servet Soylu’nun 45 gündür hastanede olduğunu belirterek, annesi ile çekildiği fotoğrafa sosyal medyada küfür eden kişinin çıkarıldığı mahkemede adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına tepki göstermişti.
Soylu, şu ifadeleri kullanmıştı:
“45 gündür anam hastanede. Annemle fotomun altına küfreden alçak mahkemeye çıkıyor ve adli kontrolle serbest. Ne yapmalıyım? Bakan olsam ne yazar? Millet, devlet işleriyle boğuşurken anasının namusuna sahip çıkamamak ne ifade eder? Tweetimle yeniden alınırsa da provokasyon sayacağım.”
‘PARMAK’ YANITI
Soylu’nun tweeti dün sosyal medyada gündem oldu ve çok sayıda kişi Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ü “sorumluluğa” çağıran paylaşımlarda bulunmuştu.
Gül, “Klavye başına geçip her gün sosyal medyada bana tutuklama siparişi ya da tahliye siparişi verenlere sesleniyorum. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Burada kanunlar işler, kurallar işler, usuller işler ve işlemeye de devam eder. Bu işleyişi beğenmeyen gider itiraz hakkını kullanır ama yargıya kimse parmak sallayamaz. Adalet Bakanının da bu işleyişe müdahale etmesini kimse bekleyemez. Adalet Bakanının hakim, savcı cübbesi yoktur, görevim süresince o cübbeyi giymedim ve hiç kimse kusura bakmasın o cübbeyi de görevim boyunca asla giymeyeceğim” ifadelerini kullanmıştı.
