Adkoturk’te işçiler grevde… ‘Endonezya-Suriye sermayeli şirket Türk işçilerini inim inim inletiyor’

featured

2010 yılından itibaren Türkiye’de faaliyet göstermeye başlayan Indomie Hazır Noodle’ın Türkiye’deki üreticisi olan Adkoturk’te, tazminatsız olarak işten çıkarılan 21 işçi 126 gündür fabrika önünde direnişte. Patronun toplu sözleşmedeki uzlaşmaz tutumu nedeniyle sendika üyesi işçiler greve çıktı. Veryansın Tv’ye konuşan Tekgıda-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Yunus Durdu, ‘Endonezya-Suriye sermayeli şirket Türk işçilerini inim inim inletiyor. Yasayı tanımıyor, yargıyı tanımıyor, Çalışma Bakanı’nı tanımıyor ve tüm yetkililer susuyor!’ dedi.

BUSE ERDEM / VERYANSIN TV

Çerkezköy OSB’de bulunan ve 550 işçinin çalıştığı fabrikada Tekgıda-İş Sendikasının örgütlenmesinin ardından geçtiğimiz ocak ayında toplu sözleşme süreci başladı. Ancak patronun hiçbir toplantıya katılmadığı aktarıldı. Patronun uzlaşmaz tutumu nedeniyle alınan grev kararı bugün uygulanmaya başlandı.

İşçilerin yaşadığı haksızlığa karşı başlattığı greve çevik kuvvet müdahale etti ve işçilerle polis arasında arbede yaşandı. Servislerle işyerine gelen işçilerin greve katılmasını engellemek için polis, işçilerle servis arasında bariyer oluşturdu.

Öte yandan yasal haklarını kullanan işçiler grevin sürdüğünü belirtti.

SÜREÇ NASIL BAŞLADI?

Tekgıda-İş Sendikası, uluslararası yatırımcıların iştiraki ve yüzde 100 yabancı sermaye ile 2010 yılından itibaren Türkiye’de faaliyet göstermeye başlayan Indomie Hazır Noodle’ın Türkiye’deki üreticisi olan ADKOTURK’te, 4 yıl önce örgütlenmeye başladı. Ancak işveren işçilerin anayasal haklarına saygı duymayarak yetki tespitine itiraz etti. 4 yıl süren hukuk mücadelesini 2021 yılının şubat ayında kazanan sendika, Çalışma Bakanlığı tarafından taraflara gönderilen toplu iş sözleşme yetki belgesi sonrasında toplu sözleşme sürecine girdi. Ancak işverenin toplu sözleşme sürecinin hiçbir aşamasına uymadığı, masaya gelmediği ve taslağı kabul etmediği öğrenildi. Bu gelişmeler sonrasında ise Sendika, yasal sürecin sonunda zorunlu olan kanuni grev kararını aldı ve 23 Ağustos’ta greve çıktı. Öte yandan sendikanın toplu sözleşme yetki belgesini almasıyla işyerinde çalışanlara baskı uygulanmaya başladığı aktarıldı.

‘GECE YARISI ARAYIP YA BURAYA GELECEKSİNİZ YA DA İŞTEN ATARIZ’ DEDİLER

Tekgıda-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Yunus Durdu ise yaşanan süreci Veryansın TV’ye şöyle aktardı:

2017 yılında hukuk mücadelemiz başladı. Yargıtay işverenin bütün yalanlarını ve iddialarını çürüttü. Burada ‘TekGıda-İş sendikası toplu iş sözleşmesi yapabilir’ yetkisini verdi. Çalışma Bakanlığı. Ama işveren bu karara itibar göstermedi, masaya oturmadı, arabulucuyla görüşmedi. Bugün de bu süreç içerisinde içeride 4 tane iş yeri temsilcimizi Kod 29’dan işten attı. Endonezyalı bu şirkette 550 işçinin 450’si kadın çalışan. Biz yasal grev kararımızı aldık. 10 gün içerisinde de bu kararımızı bildirdik işverene. Ama burada yaşananlar dudak uçuklatan cinsten. Endonezyalı bu şirket 3 vardiyalı çalışırken greve çıkacağız diye işçileri gece 1 de 2 de çağırarak ya buraya gelecekseniz ya da iş akdinizi feshedeceğiz diyerek iş başı yaptırdılar. Mesaileri biten arkadaşlarımız, eve gidip dinlenmesi gereken, greve katılması gereken işçilerimizi içeride mahsur tutuyorlar çalıştırmaya mecbur tutarak. İçerideki arkadaşlarımıza ikramiye, para teklif ediyorlar, diğer yandan da greve katılırsanız size tazminat davası açarız diyerek korkutuyorlar. Dediğim gibi çalışanlarımız kadın ağırlıklı olduğu için daha çok baskıya maruz kalıyorlar.

‘ŞİRKET TÜRK İŞÇİLERİ İNİM İNİM İNLETİYOR, TÜM YETKİLİLER SUSUYOR’

Dışarıdaki işçi arkadaşlarımıza da para teklif ederek grevi kırma teklifinde bulunuyorlar. Daha üzücü olan yasal grevimize ise emniyet yetkilileri müdahale ederek, polis 150-200 civarındaki kadın işçilerimizi tartakladı. Zaten greve çıkmaya çekinen kadın işçilerimiz de bu muamele karşısında daha da çekinmeye başladı. Yani polis de işverene destek olmuş oldu. Biz grevimizi devam ettiriyoruz sendika olarak. Türkiye’de yasaları kanunları tanımayan, Endonezya-Suriye sermayeli bu şirket Türk işçilerini inim inim inletiyor. Yasayı tanımıyor, yargıyı tanımıyor, Çalışma Bakanı’nı tanımıyor ve tüm yetkililer susuyor!

E-DEVLET ŞİFRELERİ ALINDI

İşveren ve işveren vekilleri, çalışma izin belgesi çıkaracaklarını söyleyerek işçilerin e-Devlet şifrelerini topladı ancak şifrelerin hangi işçilerin sendikalı olup olmadığının tespit edilmesi için alındığı ortaya çıktı.

İşyerinde sendikalı işçilere yönelik baskıların da bu uygulama sonrası artmaya başladığı ifade edildi. İşyeri yönetiminin her işçinin başına bir postabaşı koyduğu ve sendika ile irtibatını engellemeye çalıştığı belirtildi. İşçilerin kendi aralarında yaptığı yazışmaların kontrol edilerek kamera olmayan revir bölümünde e-Devlet üzerinden sendikaya üye olup olmadıklarının kontrol edildiği aktarıldı.

İNSAN KAYNAKLARI MÜDÜRÜ SENDİKA’YA ‘ÖRGÜT’ DEDİ

Adkotürk İnsan Kaynakları Müdürü Ayşe Gündoğdu, 23 Ağustos’ta greve çıkacak işçilere 10 Ağustos’ta WhatsApp yoluyla gönderdiği mesajda yasal kurum olan Tekgıda-İş Sendikası’ndan “örgüt” olarak bahsetti. İşyerinde defalarca yapılan toplantılarda da işveren vekillerince sendikanın ismi ağza alınmayıp sürekli örgüt olarak bahsedilmesi, işçiler tarafından sendikayı yasadışı bir kurum olarak yansıtma amacı güttüğü şeklinde yorumlandı.

İşveren vekilinin mesajda sendikanın şirketi zorla toplu sözleşme yapmaya çağırdığını söylediği belirtildi. Ayrıca metinde sendika için “Hiçbir maliyet bilmeyen bir örgüt” diye bahsedilmesi dikkat çekti. İşyerinde yapılan toplantılarda işçilere, hukukta sendikaya üye olma hakkı yer aldığı halde “3 aylık 6 aylık işçi sendikaya üye olamaz, greve çıkamaz” denildiği ve bu sayede işveren ve işveren vekillerinin grevi kırmayı amaçladıkları iddia edildi. Oysa hukuken işçilerin süre farketmeksizin yine de greve katılabilme hakkı ve greve katıldıktan sonra da sendikaya üye olabilme hakları bulunmakta.

İŞVEREN VEKİLİNDEN TEHDİT: HAYATINIZA KALDIĞI YERDEN DEVAM ETMEK SİZLERİN ELİNDE

İşveren vekilinin greve katılacak işçilerin işyerinde ayrılmak zorunda kalacağını belirtirken devamında “geri dönüşü olmayan bir karar” vurgusuyla üstü örtülü olarak işçileri tehdit ettiği aktarıldı. Sonraki bir cümlede yer alan “Hayatınıza kaldığı yerden devam etmek sizlerin elinde” ifadeleri işçiler tarafından bu kapsamda değerlendirildi.

Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 66’ncı maddesinin ikinci fıkrasında ise “Kanuni bir grev kararının alınmasına katılma, teşvik etme, greve katılma veya greve katılmaya teşvik etme nedeniyle bir işçinin iş sözleşmesi feshedilemez” ibaresi yer alıyor.

İşçiler, işverenin grev bittikten sonra kıdem tazminatlarının yanacağını söylediğini aktardı.

Grev süresinde işçilere ücret ve sosyal yardım ödemesi yapılmayacağı söylenerek, işçilerin ekonomik açıdan baskı altına alınmaya ve grevden caymaya zorlandığı ifade edildi. Oysa greve çıkan işçiler, Tekgıda-İş Sendikası’nın grev fonundan yararlanma hakkına sahipken aynı zamanda Sendika ayrıca grev sonunda toplu iş sözleşmesini imzalarken grevde geçen sürenin ücret karşılığını ve sosyal hakların ödenmesini sözleşmeye koyabiliyor.

Adkoturk’te işçiler grevde… ‘Endonezya-Suriye sermayeli şirket Türk işçilerini inim inim inletiyor’

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 Yorum

  1. 23 Ağustos 2021, 18:07

    Hep işvereni haklı çıkartın.Nasıl bir sistemdir bu.Bi devlet kendi halkına nasıl sahip çıkmaz akıl almaz şeyler.Yazıklar olsun.

  2. Yabancı sermaye diye 40 yıldır ensemizde boza pişirdiğiniz be demek.
    Yerli işbirlikçide bol olunca..olan işçiye..Serengeti gibi oldu Türkiye..

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!