Belçika’nın başkenti Brüksel’de, Afrikalı bir gencin polis tarafından gözaltına alındıktan sonra karakolda hayatını kaybetmesini protesto edenler, bir polis merkezinin girişini ve bir aracı ateşe verdi. Öte yandan tesadüfen protestoların devam ettiği bölgeden geçen Belçika Kralı Philippe’in aracına da taş atıldı.
Brüksel’in kuzeyindeki tren istasyonu civarında bulunan karakol yakınında toplanan yüzlerce kişi, “İbrahima Barrie” adlı 23 yaşındaki gencin cumartesi gecesi gözaltındayken ölmesi üzerine polisi protesto etti.
“Siyahilerin hayatı önemlidir”, “İbrahima için adalet” ve “Katil polis” gibi sloganlar atan göstericilerin bir bölümünün polise taş atarak taşkınlık yapması üzerine olaylar büyüdü.
Polisin tazyikli su sıkarak müdahale ettiği göstericilerden bir grup ara sokaklara dağıldı. Göstericilerden bazıları, yakınlardaki bir başka polis merkezinin girişini, civardaki bir aracı ve bazı çöp kutularını ateşe verdi.
Birçok polis aracının camları kırılırken, bazı göstericiler bölgedeki para çekme makineleri ve mağazalara da zarar verdi.
KRAL’IN ARACINA TAŞ ATILDI
Bu sırada tesadüfen protestoların devam ettiği bölgeden geçen Belçika Kralı Philippe’in aracına da taş atıldı. Kral Philippe’i taşıyan araç, hızla olay yerinden uzaklaştı. Kral Philippe’in o sırada araçta olup olmadığı bilinmiyor.
Polisin müdahalesiyle bazı kişiler yaralandı. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, çok sayıda gösterici gözaltına alındı.
Anlattıklarında haklılık payı var. Ancak bu insanlar ülkeleri soyulup soğana çevrildiği için Avrupa’ ya çok ağır ölüm riski altında göç ediyorlar. Avrupalılar özellikle 18 ve 19. yüzyıldan itibaren bu insanların ülkelerini öyle vahşice talan ettiler, yağmaladılar ki şimdi bunların yaptığı ahlaksızlık devede kulak. Bir resim vardı, Kongo’ da köle yi cezalandırmak için (köle yi kesmiyorlar, kullanılabilirliği bozulmasın diye) 5 yaşındaki kızının birer elini ve ayağını kesmişlerdi. Bu yüzden oraları yaksalar da bir şey diyemezsin. Üstelik “suç” bir sonuçtur sebepleri yok edersen azalır hatta yok olur. Bu tip insanları rehabilite etmemelerinin bile bir amacı vardır.
Çocuğun ölümü kötü ama tecrübe etmiş ve görmüş biri olarak kenara not ediyim.Bütün işleri hırsızlık,bozgunculuk,sistemin sosyal imkanlarını yalan dolanla kullanmak,inatla çalışmamak ve bunu ne demekse travma-stress-mental yıkım gibi ne idüğü belirsiz tanımlamalarla hayatı bedavaya getirmeye çalışmak,gasp,darp,deli gibi alkol ve uyuşturucu,topluma inatla adapte ve entegre olmamak.Sonra bu pisliklerini örtmek için ellerinde iki adet geyiği tersine propaganda ederek bedava yalanmaya devam etmek isterler.Biri yok dini inancıma aykırı geyikleri diğeri vay bana ırkçılık yapıyollaaa.Böylece ırkçılara da aslında zemin hazırlamış oluyorlar.Husus basit.Çalışmak çalışmamak,ahlak ahlaksızlık,düzen düzensizlik,cehalet pisliğinde boğulmak bilgi ışığında çaba.Yani Belçika’yı bu tiplere verseler (Siyahi geyiği yapmışlar ki değil hepsi arap) çok değil 2 günde yer bitirir cehenneme çevirir gözü Lüksemburg’a dikerler.Tanıdık geldi mi?
Aynen öyle
Refahın yüksek olduğu ülkeler bile diken üzerinde. Adaletin olmadığı dünya yakılmaya mahkumdur.