Euronews’in haberine göre 17 Mart 2020 yılında yapılan başvuruyu karara bağlayan AİHM, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) “kanunsuz ceza olamayacağını” öngören 7. maddesinin, örgütlenme ve toplanma hakkıyla ilgili 11. maddesi ve adil yargılanma hakkıyla ilgili 6. maddenin 1. fıkrasının ihlal edildiği görüşünü savundu.
AİHM’in Büyük Dairesi, 7. maddenin ihlali için 11’e karşı 6 oyla, 6. maddenin 1. fıkrası için 11’e karşı 1 oyla ve 11. madde için oybirliğiyle ihlal kararı verdi.
AİHM’DEN AÇIKLAMA
AİHM’den yapılan açıklamada, Türk yetkililerin ByLock kullananların sayısının 100 bine yaklaştığı tespiti yaptığı belirtilerek, bu konuda 6. ve 7. maddelerle ilgili Türkiye aleyhine 8 bin 500 civarında şikayet başvurusu olduğu hatırlatıldı.
AİHM temyiz özelliği taşıyan ve 17 yargıçtan oluşan Büyük Dairesi’nde 18 Ocak’ta görülen davada, ByLock kullandığı, Banka Asya’da hesabı olduğu gerekçesi ve kimliği açıklanmayan bir tanığın ifadesiyle tutuklanıp mahkum olduğu şikayetinde bulunan Yüksel Yalçınkaya isimli 1966 doğumlu öğretmenin yaptığı başvuruyla tarafların görüşlerini dinlenmişti.
Uluslararası Hukukçular Komisyonu, duruşmaya yazılı görüş vererek, müdahil üçüncü taraf olarak katılmıştı.
AİHM’in ilgili dairesi geçen yıl mayıs ayında yargılama yetkisini AİHM’de temyiz niteliği gören veya doğrudan bazı karışık ve zor davalara bakan Büyük Daire’ye devretmişti.
FETÖ HÜKÜMLÜSÜNÜN BAŞVURU GEREKÇESİ
Başvuru sahibi, AİHM’e yaptığı şikayette ByLock kullandığı suçlaması, Banka Asya’da hesabı olduğu ve FETÖ ile bağlantılı ilan edilen sendika ve kuruluşlara üye olmasının gerekçe gösterilerek mahkum olmasının insan hakları ihlali teşkil ettiği görüşünü savunmuştu.
Yine yapılan başvuruda, kimliği açıklanmayan bir tanığın suçlamalarının mahkumiyette etkili olduğu ve avukatların isnat edilen suçlarla ilgili delillere ulaşamadığı, mahkumiyet kararı veren mahkemelerin bağımsız ve tarafsız olmadığı suçlaması yapılarak, Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHM) adil yargılanma hakkıyla ilgili 6. maddesini ihlal ettiği öne sürülmüştü.
Şu anda Kayseri’de yaşadığı belirtilen başvuru sahibi, Türkiye’de darbe girişiminin ardından FETO üyeliğiyle suçlamasıyla tutuklanıp, 6 yıl üç ay hapis cezasını çarptırılmıştı.
Yargıtay bu cezayı onarken Anayasa Mahkemesi, bireysel başvuruyu kabul etmemişti.