İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, Meclis’te yaptığı açıklamada Pençe Kartal-2 harekat bölgesinde yer alan Gara’da, terör örgütü PKK tarafından alıkonularak şehit edilen 13 Türk vatandaşından Er Adil Kabaklı’nın ailesine ödenen 700 bin liralık tazminatın yarısının geri istendiğini öne sürmüştü.
Sözcü yazarı Saygı Öztürk, 2 Ekim 2015’de Ağrı’daki birliklerine katılmak üzere yola çıkan ancak Tunceli-Pülümür kara yolunda alıkonulup kaçırılarak şehit edilen Er Adil Kabaklı’nın son mektubunu köşesine taşıdı.
Buna göre; Adil Kabaklı, 15 Nisan 2019 tarihli mektubunu PKK zindanında ilk ve son kez yazdı. Kabaklı, mehtubunda “Bizim burada olmamızın tek sebebi yol güvenliğini almayanlardır” ifadelerini kullandı.
‘HER ŞEYE HASRET KALDIK’
İşte Gara şehidinin yürek yakan mektubu:
“Yıllardır örgütün elindeyiz. Ama maalesef bizim için herhangi bir girişim olduğunu ne duydum ne de gördüm. Biz kimiz, neciyiz? Kimin askerleri ve polisleriyiz? Neden hâlâ buradayız? Hangi ülkenin vatandaşlarıyız? Niçin şimdi yalnız bırakıldık? Niye kimse bizimle ilgilenmiyor? Adımızı dahi anmak istemiyor? Yedi-yirmi dört haberleri radyodan takip ediyoruz ama bizimle alakalı hiçbir şey duymadım. Duymamaya da devam ediyorum.
Bunca geçen zaman içerisinde başımıza bir iş gelmeyeceğini kim, nereden biliyor? Kim bunun teminatını veriyor? Gündüzün nasıl olduğunu, güneşin nasıl olduğunu, nasıl doğduğunu rüzgârın nasıl estiğini unuttuk, her şeye hasret bırakıldık.
‘BUNUN TEK SEBEBİ YOL GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMAMASI’
Son olarak devletimize hizmet eden devlet yetkililerine tüm siyasi kanatlara ve parti başkanlarına sesleniyorum. Biz ölmedik, yaşıyoruz. Bizim için çaba gösterilmesini, girişimlerde bulunulmasını bekliyoruz. Biz Türkiye Cumhuriyeti’nin askerleri ve polisleriyiz. En önemlisi vatandaşlarıyız. Bunun göz önünde bulundurulmasını ve bize sahip çıkılmasını ve yok sayılmamamızı istiyoruz.
Ben nasıl vatan görevimi yerine getirmek için yola çıktıysam ve yol üzerinde örgüt tarafından alıkonulduysam silahsız bir er olarak bu kadar zaman burada kaldıysam, bunun tek sebebi yol güvenliğimin sağlanmaması. Bu durum hakkında TV kanallarında bir bilgi verilmedi, bizden önce de sonra da o yolun güvenliği sağlanamadı. Aynı yolda bizden önce örgüt tarafından alıkonulan bir kişi daha var. Devletin ve ülkenin yolunu kullanmak suç mu?
‘GECE YATTIĞINIZDA RAHAT UYUYABİLİYORSANIZ SİZE HELAL OLSUN!’
Şimdi bunu tüm devlet yetkililerinin vicdanına sunuyorum. Geceleri yatağınızda rahat uyuyabiliyorsanız size helal olsun. Başka da diyecek hiçbir sözüm yok.”
Utanç verici.. Utanması olanlara.