VERYANSIN TV
Limak Holding ve IC Holding ortak iştiraki YK Enerji’nin maden sahasını genişletmek için ağaç katliamı yaptığı Akbelen Ormanı’nın çevresindeki tarım arazilerinin ‘acele kamulaştırılmasıyla’ ilgili karar geçen günlerde, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanmıştı.
Yıllardır Akbelen’de mücadele eden vatandaşlar, “Devlet de bunu yaparsa biz nereye gidelim?” diyerek karara tepki göstermişti. Erdoğan, Akbelen Ormanları’nın çevresinde yer alan 190 parsellik tarım arazisinin linyit madenine açılması için verdiği kararı 3 gün sonra iptal etmişti.
‘VATAN TOPRAĞI İŞGAL EDİLİYOR’
Gelişmelerin ardından bölge halkı, mücadeleyi bırakmadıklarını göstermek ve toprağına sahip çıkmak için Akbelen’de buluştu. Veryansın Tv, Akbelen’deki mücadeleyi canlı yayınına taşıdı.
Yayında konuşan Cumhuriyetçi Vatanseverler Hareketi’nden Avukat İsmail Hakkı Atal, “Enerji ve maden şirketlerinin kamulaştırılması kılıfında Türkiye toprağı vatan toprağı işgal ediliyor. Kimler tarafından? Küresel emperyalist şirketler ve onların yerli işbirlikçileri olan Limak, İçtaş, Cengiz Holding, Nihat Özdemir, İbrahim Çeçen, Mehmet Cengiz gibi yerli işgalciler tarafından vatan toprağı işgal ediliyor ve halkın malı kamulaştırma kılıfı altında gasbediliyor” dedi.
‘KAMULAŞTIRMA YAPAMAZSIN’
Akbelen ormanının çevresinki alanda teknik anlamda bir kamulaştırma olmadığını anlatan Atal, “Kamulaştırma olabilmesi için bir kamu hizmetinin, kamu idaresi vasıtasıyla yerine getirilmesi gerekir. Özel şirket tarafından yapılması kamu hizmeti değildir. Dolayısıyla kamulaştırma yapamazsın” bilgisini verdi.
‘İKİZKÖY’ÜN ÜZERİNDEN GEÇEN HELİKOPTER KİMİN?’
Öte yandan, vatandaşların tek ses olmak için toplandığı İkizköy’de uçan bir helikopter dikkat çekti. Vatandaşlar, “İkizköy’de uçan helikopter kimin ve kimin izniyle uçuyor?” sorularını yöneltti.
İşte o helikopter:
‘YILMADIK, YILMIYORUZ’
Akbelen’de verdiği mücadeleyle tanınan Ahmet Tatar ise şöyle konuştu:
“Biz doğamıza, havamıza, toprağımıza sahip çıkıyoruz. Doğamızı, havamızı, suyumuzu kirletenler bugün tepemizde helikopter uçuruyorlar. O helikopter bizi takip helikopteri. Çünkü o helikopterin üzerinde ne askeri işaret ne de güvenlik kuvvetlerine ait bir işaret var. Bir sivil helikopter ve benim bildiğim bu bölge uçuşa yasak bir bölge. Buradaki insanları taciz etmek için bunu yapıyorlar. Biz hiçbir zaman yılmadık, yılmıyoruz. Mücadelemizi de her geçen gün büyüterek devam ediyoruz.”
Yayının tamamını izlemek için tıklayın:
AKBELEN’DEKİ AĞAÇ KATLİAMI
Akbelen Ormanı, dönemin Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin imzasıyla Muğla Milas’taki iki termik santrale kömür sağlamak amacıyla 2020 yılında Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret AŞ’ye (YK Enerji) devredilmişti. Özelleştirme kararı sonrası bölgede ağaçların kesildiğini iddia eden köylüler, duruma itiraz ederek Akbelen’de nöbet tutmaya başlamıştı.
Temmuz 2021’de İkizköylülerin Orman Genel Müdürlüğü’ne karşı Muğla 1’inci İdare Mahkemesi’nde açtığı yürütmeyi durdurma davası sürerken; Akbelen Ormanı’nda yaklaşık yüz ağaç kesildi. İkizköylülerin ve çevre aktivistlerinin protestoları sonrası ağaç kesimi durmuştu.
1 Mart 2022’de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın Resmi Gazete’de yayımlanan Maden Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılması Hakkındaki Yönetmelik ile “Elektrik ihtiyacını karşılamak üzere yürütülen madencilik faaliyetleri” kapsamında, Akbelen’de madencilik faaliyetlerinin yapılmasına izin verilmişti.
Bakanlığın bu kararının ardından 2021’den beri nöbet tutulan alanda bulunan ağaçların kesimi, 24 Temmuz 2023’te yeniden başlamıştı. Kamudan en fazla iş alan şirketlerden Limak Holding ve IC Holding ortak iştiraki YK Enerji, kömür maden sahasını genişletmek için İkizköy’de bulunan Akbelen Ormanı’nda ağaç katliamı yapmıştı.
Bölge halkı, YK Enerji’ye karşı mücadeleye başlamış ve termik santralin iklim değişikliğini artırıcı, Milas bölgesindeki orman yangınlarını tetikleyici etkisinden söz etmişti. Termik santral için Akbelen Ormanı altındaki kömür yataklarının çırakılmasının Bodrum ve Milas’ın içme suyunu sağlayan Çamköy ve Karacahisar yer altı su havzalarının yatakları değişeceği, bölgenin susuz kalacağı belirtilmişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Akbelen’deki ‘ağaç kıyımına’ karşı direnen bölge halkı ve yaşam savunucularını hedef alarak “Kampanyaları ağaç sevgisiyle izah edemeyeceğimiz açıktır. Biz çevreci görünümlü marjinallerle ilgilenmiyor, işimize bakıyoruz.” demişti.
garibim Türk köylüsü atasını çok arayacak.