Akit yazarı Ahmet Gülümseyen, ‘şeytana davetiye çıkartıyor’ diyerek, spor aktivitelerinde ‘kadını kadın, erkeği erkek atrenör çalıştırmalı’ önerisinde bulundu.
“(…) Gün olur antrenör sporcusuna sarılarak moral verir veya sevincini kutlar. Bir vakit olur, oluşan bu tablo/başarı için aylarca kamplarda kalma zorunluluğu doğurur. Neymiş efendim ‘Biz bu maçı kazanmalıymışız!’ Nelerin kaybedildiği ise hiç kimsenin umurunda olmaz. Bilimsel araştırmalar buna benzer durumu şöyle açıklıyor; ‘Her sporcunun antrenöründen beklediği davranış şekli farklı olduğu gibi her sporcu da antrenörünün davranışından farklı şekillerde etkilenmektedir.’ Belirsizlik içeren bir çark. Bu çarkın doğuracağı sonuçları. İşte burada ortaya çıkan ‘hassasiyetlerden’ bir tanesi olan, erkeğe erkek, kadına kadın antrenör gerçeği önem taşır…