Son dönemde özellikle tarikatların hedefinde olan ve AKP’yi de ikiye bölen İstanbul Sözleşmesi’ndeki 4. maddenin yeniden yazımı tamamlandı.
AKP’nin hukukçu kurmayları tarafından üzerinde çalışılan İstanbul Sözleşmesi ile ilgili yapılan son toplantıda, tartışmalara sebep olan 4’üncü maddenin yazımı tamamlandı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın talimatının ardından İstanbul Sözleşmesi ile ilgili çalışmaların yürütülmesi için Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay başkanlığında kurulan komisyonda, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ile AKP’nin hukukçu kurmayları yer alıyor. Komisyon tarafından, bugüne kadar Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde yapılan toplantılarda, sözleşmeyle ilgili atılacak adımlar masaya yatırıldı.
Yapılan son toplantıda, sözleşmenin ‘Temel haklar, eşitlik ve ayrımcılık yapılmaması’ konusunu düzenleyen 4’üncü maddesinde yer alan ‘cinsel yönelim’ ifadesi yeniden yorumlandı. Türkiye gazetesinden Ebru Karatosun’un aktardığına göre maddenin ‘Türkiye’de hayatın içinde var olan ancak normal görmediğimiz eşcinsel ilişkilere yönelen bireylerin, ilişki yaşamaları ve evlenmelerini kast etmemekle birlikte, bunların sadece ‘şiddetin’ hedefi olmalarına engel olacağız’ şeklinde düzenlenmesine karar verildi. AKP kurmayları “Cinsel yönelimden neyi anladığımızı söyledik. Her kim olursa olsun, şiddetin her türlüsüne karşıyız. Bu madde olmasa da biz hukuken de ‘eşcinsel dövülsün’ diyemeyiz. Herkesin hukuki hakları var. Türkiye’de eşcinsel olmak suç değil. Bu yüzden Avrupa Konseyine yorum beyanında bulunmamız gerekiyor. Biz bu maddeden ne anladığımızı yazdık. Çalışmalarımızı tamamladıktan sonra Avrupa Konseyine bunu sunacağız” dedi.
KONSEY ‘HAYIR’ DİYEMEZ
Komisyon, İstanbul Sözleşmesi ile ilgili çalışmalarını Ekim ayında tamamlamayı planlıyor. Daha sonra yeni metin, Avrupa Konseyine sunulacak. Yapılan toplantılarda, metnin son hâlinin kabul edileceği ve Avrupa Konseyi tarafından olumsuz bir cevap verilmeyeceği konusunda değerlendirmeler yapıldı. AKP kurmayları “Konsey bize, ‘Hayır olmaz. Eş cinselliği kabul edin’ demeyecek. Türkiye’de hukuken eşcinsel evlilik zaten mümkün değil. Meclis, kanun yapmadığı sürece kim ne yapabilir? Yorum beyanıyla bunun doğru olmadığını anlatırsın. Bunu kamuoyuna deklare edersin. Ben bu kavramları yüklüyorum dersin” diye konuştu.
KONSEY’E TOPLANTI ÇAĞRISI
Yine, İstanbul Sözleşmesi ile ilgili Avrupa Konseyinin olağanüstü bir toplantıya çağrılması da değerlendirilen seçenekler arasında. Kurmaylar “Bir yorum beyanının ötesinde sözleşmeyi konuşmak üzere Avrupa Konseyini toplantıya çağırabiliriz. Bunu seçeneği de değerlendiriyoruz” ifadelerini kullandı
Asıl zehir, tanımlamalar, kavramlar ve eğitim maddeleri içinde, aralarda saklı.
Ana sınıflarından başlayarak, çocukların beyinlerini erkek ve kadın dışında da cinsiyetler olduğu konusunda yıkamak için altyapı hazırlıyorlar. (Bkz. Madde 14 klişe cinsiyetler dışında da cinsiyetler olduğunu…)
Yani eşcinselliğin, sapıklığın normalleştirilerek, Lût kavmi cahiliyesine dönüş, toplumu dejenere etme plânları…
kurmuş olduğum ‘insandır, ölmesi/öldürülmesi elbette yanlış.’ cümlesi teröristler, devlete silah çekenler vb. için geçerli değildir. beni ve milletimi öldürene, ağlatana acıyacak kadar enayi değilim, yine bir Amerikan tezgahı olan ‘sana silah çekene-çiçek uzat insanlık görsün. türünden bir Hippi zırvası hiç ama hiç değilim.
insandır, ölmesi/öldürülmesi elbette yanlış, günahı/sevabı kendisini ilgilendirir. beni kıllandıran kendilerini bayrak yapmaları ve yaptıkları şeyin iyi bir halt olduğunu sanarak (bilerek/bilmeyerek Amerikan planlarına alet oluyorlar, çünkü üremiyor-lar ve toplumu çürütüyorlar.) bunu biz normal insanlara dikte edermiş gibi davranmalıdır. şahsen hiç olmalarını istemem, olsalar dahi şehrin gözen ırak bir bölgesinde fiş-li yaşamalarını isterim ama devlete boynumuz kıldan ince, o böyle buyuruyor ise bize laf düşmez, yaşasın devletin ve millet!