AKP, PYD ile ateşkes mi yaptı? Sabıkalı Amerikalıdan çarpıcı iddialar

ERAY ÇELEBİ/ VERYANSIN TV 

Eski ABD Ankara Büyükelçisi ve ABD’nin eski IŞİD’le Mücadele Özel Temsilcisi James Jeffrey, FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminin arkasındaki kuruluş olduğu belirtilen Wilson Center’da kaleme aldığı yazıda Türkiye’deki seçim sonuçlarını değerlendirdi.

Görevi boyunca, terör örgütü PKK’nın Suriye’deki kolu YPG ile sıcak temaslarıyla gündeme gelen ve Suriye’deki “Kürt grupları birleştirme” adı altında PKK/PYD ile Barzani güçlerini uzlaştırmak için girişimlerde bulunan Jeffrey, PYD ile AKP hükümeti arasında bir ateşkesin olduğunu iddia etti.

Jeffrey, “Erdoğan’ın Seçim Zaferinden Sonra Türkiye-Batı İlişkilerini Ele Alma: Etkileşime Girin, Anlayın, Üstesinden Gelin” başlıklı yazısında “Türkiye o kadar önemli ki, Biden yönetimi, özellikle de cumhurbaşkanının kendisi [Erdoğan] ile ilişki kurmak zorunda.” ifadelerini kullanarak, Washington ile Ankara arasındaki kriz başlıklarını sıraladı.

Bunlardan ikisinin PKK ve Suriye’nin kuzeyi olduğunu belirten Jeffrey, AKP hükümetinin geçmiş dönemde “PKK ile ateşkes yaptığını” ancak 2015 yılında “ateşkesin bozulduğunu” söyleyerek, şu ifadeleri kullandı:

“ABD uzun süredir PKK’yı bir terör hareketi olarak damgaladığından ve Ankara’ya buna karşı yardım ettiğinden, bu konunun ikili ilişkilerde öne çıkması biraz ironik. Değişim, 2014 yılında ABD’nin IŞİD’e karşı Suriye PKK askeri kolu YPG’yi (PKK bağlantılarını kamufle etmek için daha sonra Suriye Demokratik Güçleri veya SDG olarak yeniden adlandırıldı) desteklemesinden sonra geldi. Bu başlangıçta büyük bir sorun değildi; Ankara daha sonra PKK ile ateşkes yaptı ve YPG bağlantılı Suriyeli Kürtlerle diyalog halindeydi.

Tüm bunlar 2015-16 yıllarında Türkiye’de PKK ateşkesini çökerten ve çok daha sert bir PKK karşıtı pozisyona yol açan siyasi değişiklikler nedeniyle değişti. Bu arada Amerika’nın SDG’nin İslam Devleti’nin Fırat’taki kalelerini düşürmek için 100,000 kişilik bir güce öncülük etmesi yönündeki emelleri, SDG’nin Suriye’nin yüzde 20’sini ve milyonlarca Suriyeliyi kontrol etmesine yol açtı. Bu durum ikili ilişkilerde önemli bir gerilim yarattı ve Amerika’nın SDG’yi desteklemenin sadece “taktiksel, geçici ve işlemsel” olacağı ve Washington’un büyük ölçüde yarattığı SDG “mini devleti” için daha geniş bir vizyonu olmayacağı taahhüdüne yol açtı.”

Söz konusu gerilim sonrası AKP hükümeti ile PYD arasında yeniden ateşkes başladığını öne süren Jeffrey, şöyle devam etti:

“[Ateşkes] devam ediyor, ancak SDG’nin akıbeti ve Ankara, Şam ve Washington ile ilişkileri belirsiz olduğundan mesele ilişkileri zehirliyor. “

‘YENİ BİR BAŞLANGIÇ YAPMA ŞANSI’

Erdoğan’ın seçim zaferinin ABD ve Türkiye’ye yeni bir başlangıç şansı sunduğunu belirten Jeffrey, Washington ve Ankara’nın “İsveç’in NATO üyeliği, F-16 satışları, PKK ile ateşkes, Yunanlılarla sükunet” konularında ortak çalışması gerektiğini söyledi.

Jeffrey şu ifadeleri kullandı:

“Neyse ki Erdoğan’ın seçim zaferi ABD ve Türkiye’ye yeni bir başlangıç yapma şansı sunuyor. Washington ve Ankara, hızlı ve en üst düzey angajmanların ötesinde, artık mümkün olan hızlı kazanımlar üzerinde çalışmalıdır: İsveç’in NATO üyeliği, F-16 satışları, PKK ile ateşkes (ya da en azından Türkiye’nin Kuzeydoğu Suriye’de itidalini sürdürmesi), Yunanlılarla sükunet ve Dışişleri Bakanı Tony Blinken tarafından desteklenen son Ermeni-Azeri yakınlaşmasında ilerleme. Daha iyi ilişkilerin önündeki yukarıdaki engeller göz önüne alındığında, hiçbir garanti yoktur, ancak ne Washington ne de Ankara tatmin edici ikili ilişkilerin önündeki bu engelleri görmezden gelemez.”

‘PKKistan’ PLANININ KİLİT İSMİ

ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’nin 2020 yılında başladığı temasların ardından  ABD gözetiminde PKK/PYD ile Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin kontrolündeki ENKS arasında uzlaşı sağlanmıştı. “Kürt Yüksek Konseyi” kurulmuş, Jeffrey’nin iki tarafa da mali destek ve özerklik sözü verdiği açıklanmıştı.

Ancak süreç, bazı anlaşmazlıklar nedeniyle başarısızlığa uğradı.

Terör örgütü YPG/PKK’nın bünyesinde barındırdığı Kandil kadrolarını ihraç etmeyi reddetmesi, ENKS’nin Kuzey Irak’ta bulunan peşmergelerinin Suriye’ye girişine izin vermemesi ve varılan diğer anlaşmaları uygulamaya sokmaması taraflar arasındaki müzakereleri tıkamıştı.

ABD, müzakerelerin yeniden yapılması için sık sık Erbil ve Suriye’nin kuzeyine ziyaretler gerçekleştiriyor.