1. Haberler
  2. Siyaset
  3. AKP’de Anayasa çatlağı büyüyor

AKP’de Anayasa çatlağı büyüyor

Hizbullah’ın yasal uzantısı Hüda Par'ın genel başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun Anayasa'yı hedef alan sözleri, AKP'de polemiğe yol açtı. 

featured

Hizbullah’ın yasal uzantısı Hüda Par’ın genel başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun Anayasa’yı hedef alan sözlerinin ardından başlayan tartışma sürüyor.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Anayasanın ilk 4 maddesiyle ilgili bizim açımızdan herhangi bir tartışma yoktur. Özellikle Cumhur İttifakı’nın böyle bir sıkıntısı, böyle bir derdi de yoktur. Partimizin bu konudaki duruşu, tutumu, yaklaşımı gayet açıktır” açıklamasına rağmen, AKP’de 4’üncü madde üzerinden oluşan çatlak büyüyor.

Son olarak AKP MKYK Üyesi Orhan Miroğlu, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum’un konuyla ilgili yaptığı açıklamaya tepki gösterdi. Miroğlu, Uçum’un “Değiştirilmezlik ilkesi, kurucu neslin gelecek kuşaklara nasihatıdır, söylendiğinin aksine sonraki neslin iradesine ipotek koymak değildir” sözlerine karşı çıktı.

Miroğlu, “Kurucu nesil” kavramı için “Bu kavramı kullanmayı sevenler ve bu kavrama, millet iradesine rağmen adeta ilahi bir anlam yükleyenler, AK Parti’nin kapılarını demokrasiye ve millet iradesine tamamen kapatmasını isteyenlerdir. Yani 2028 seçimlerini de kaybetmesini isteyenlerdir” dedi.

‘DEĞİŞMEZLİK İLKESİ’ DİYE SAÇMASAPAN KAVRAMLAR…’

Eski AKP Milletvekili Mehmet Metiner’in anayasa mesajını alıntılayan Orhan Miroğlu, X hesabından yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

“Son bir kez yazıp bu konuyu kapatacağım.

“Değiştirilmezlik ilkesi” diye saçma sapan kavramları tedavüle sokanlar sadece demagoji yapıyorlar.

Ayrıca Cumhurbaşkanımızın 15 Temmuz gecesinin ihanet çetesine karşı kullandığı ve başka bir irade tanımadığı için, halkı , uğruna, sokaklara davet ettiği Millet iradesinden üstün hiç bir irade yoktur ve olamaz.

“Kurucu İrade” demokrasi dışı bir kavramdır.

Eğer FETÖ 15 Temmuz gecesi başarabilseydi, Yurtta Sulh Konseyi’nin aklına gelip millet iradesine karşı kullanacağı ilk kavram muhtemelen “kurucu irade” gibi bir kavram olurdu!

Tek Parti, tek Şef döneminin tarih anlayışı ve Türkiye’nin canını bugün de yakmaya devam eden eşi benzeri görülmemiş bir iktidar pratiğini anlatmak istiyorsanız, buyrun bol bol kullanın şu mucizevi “kurucu iradenizi!.”

‘AK PARTİ’NİN 2028 SEÇİMLERİNİ KAYBETMESİNİ İSTEYENLER’

AK Parti iktidarı, “Kurucu irade” denilerek, “ kurucu irade” adına, bu ülkenin ve bu milletin tarihinin Selçuklu ve Osmanlı safhasını inkar edenlere karşı ve dişe diş bir mücadeleyle kuruldu.

AK Partilileri yüz yıl sonra “kurucu irade kavramı” üzerinden statükoya, değişmezliğe davet etmek, her nasılsa elde edilmiş bir siyasi konumu/ temsili, istismardan başka bir şey değildir.

Bu kavramı kullanmayı sevenler, ve bu kavrama, millet iradesine rağmen adeta ilahi bir anlam yükleyenler AK Parti’nin kapılarını demokrasiye ve millet iradesine tamamen kapatmasını isteyenlerdir.

Yani 2028 seçimlerini de kaybetmesini isteyenlerdir.

Bu coğrafyada ve bu yüzyılda ve hala İttihatçılık?!!!

Pes doğrusu!

Cumhuriyeti ve temsil ettiği değerleri, milletin talebi ve siyasi konjonktür ve şartların elverdiği ölçüde yeniden yorumlamak ve değişimini istemek demokratik bir hak ve evrensel insan hakları ve özgürlükler bağlamında her türlü uluslararası sözleşmelerle garanti altındadır.

Tartışmak isteyenler özgürce tartışabilmelidirler.”

METİNER: ERDOĞAN DÜŞMANI GÜRUHU MEMNUN ETMEK İÇİN…

Mehmet Metiner ise açıklamasında şu ifadeleri kullanmıştı:

“Anayasalarımızda değiştirilmezlik hükmünün yer almadığını belirtmedik.

Cumhuriyet yönetimini dışarda tutarak konuştuğumuz için 1924, 1961 ve 1982 Anayasalarında “Değiştirilmesi teklif edilemez” hükmünün başkaca hususları içermediğini anlatmak için bunun ilk defa 82 Anayasasıyla birlikte kapsamının genişletilerek dercedildiğini söylemek istedik.

Keşke o yazımda Cumhuriyet haricindeki diğer hükümler için 82 anayasası hariç diğer anayasalarımızın hiçbirinde değiştirilemezlik hükmü yoktur deseydik.

Nerden bilebilirdik ki içimizden birilerinin işini gücünü bırakıp o Erdoğan düşmanı gürûhu memnun etmek için bize ayrıntılar üzerinden eksiğimizi gediğimizi yakalamışların sevinciyle, dahası okumadan- bilmeden konuşuyormuşuz diyerek suçlama yoluna gideceklerini.

Tuhaf ama üzücü bir durum bu.

Merak buyurmasın bütün anayasalarımızı okuduktan sonra mülahazalarımızı dile getirenlerdeniz biz.

24 Anayasasının 102. maddesini de 61 Anayasasının 9. maddesini de biliyoruz elbet.

Her iki anayasamızın ilgili maddelerinde yalnızca Cumhuriyetin “tadil ve tagyirinin”, yani değiştirilmesinin hiç bir surette teklif edilemeyeceği belirtilmektedir.

Bu vesileyle bildiğimiz halde konuyla ilgili olmadığı için değinmeden geçtiğimiz bir önemli ayrıntı da öğrenilmiş oldu. Bu hatırlatmayı keşke aynı safta bulunduğumuz birileri suçlama diline dönüştürüp yanlış bir algıya sebebiyet vermeden sadece bilgilendirme yoluna gitseydi diyorum.

‘KURUCU İRADENİNİN CUMHURİYET DIŞINDA DEĞİŞMEZLİK İLKESİ YOKTUR’

Biz kurucu iradenin anayasalarında (1921, 1924) ve kurucu irade adına yapılan askeri darbe sonrasında hazırlanan 1961 Anayasasında yer almayan, ama 82 Anayasında kapsamı ve şümulü genişletilen ilk 3 maddenin Cumhuriyet, bayrak, milli marş ve başkent saklı kalmak kaydıyla yeniden yazılmasını öneriyoruz.

Yeniden yazım talebi herhalde kurucu anayasalarımızın ve 61 Anasasının değiştirilmezlik ilkesine aykırılık teşkil etmemektedir. Zira kurucu iradenin Cumhuriyet dışında değiştirilmezlik ilkesi yoktur.

82 Anayasasındaki değiştirilmezlik ilkesi umarım o birileri tarafından harfi harfine ne yazılıysa aynen korunması anlamında yorumlanmaz.

Şu iki hususu da önemle hatırlatıp bitireyim:

İlk 3 maddenin özü itibariyle değiştirilmemesinden yana olmak, yeniden yazımını istemeye mani değildir. Aslolan zarf değil mazruftur çünkü.

82 Anayasında kapsamı genişletilerek değiştirilmezlik zırhına büründürülen konuların özgürce tartışılmasına müsamaha göstermek gerekir. Farklı fikirlerden ve önerilerden korkmadan herkesin özgürce konuşabildiği bir zemin oluşturmazsak o vakit demokrasiyi de, ifade özgürlüğünü de boğmuş oluruz.

Herkesin her itirazını ve fikrini açığa özgürce vurabildiği bir zeminden yana olmamız, ilk 3 maddenin değiştirilmesini talep ettiğimiz anlamına zinhar gelmez.

Hatta ilk 3 maddenin değiştirilmesini talep eden varsa onların da demokratik bir olgunlukla kendi tekliflerini ifade edebilmeleri gerektiğini savunmak da onlarla aynı düşünmek anlamına hiç gelmez.

Bizim baktığımız yer de durduğumuz yer de burasıdır.

Biz değiştirilmesinden yana değiliz ama değiştirilmesinden yana olanların da kendi tekliflerini özgürce beyan etmelerinden yanayız.

‘İYİ NİYETLİ OLMADIKLARI AŞİKAR’

Cumhurbaşkanımızın her fikrin ifadesine müsamaha göstermek gerek sözlerini yasakçı bir zihniyete evirmek, Reis’in ve AK Parti’nin varlık sebebini ortadan kaldırmak demektir.

Sürece zarar veren asıl tutum, ifade özgürlüğünü ortadan kaldıran tutumdur. AK Parti’nin demokrat kimliği aşınırsa geriye bir şey kalmaz.

Cumhurbaşkanımızın sözleri doğru anlaşılmalıdır. Dediği şudur: “Biz değiştirilmesinden yana değiliz. Maksimalist talepler sürece zarar verir. Ama fikri olan herkesin de fikrini söylemesinden ve bu fikirlerin de müsamaha ile karşılanmasından yanayız.”

Aynen katılıyorum.

Bizim de en başından itibaren dediğimiz budur.

Yeniden yazım talebimizi sanki toptan değiştirme talebimiz varmış gibi sunanların akıl sağlıklarında bir sorun yoksa iyi niyetli olmadıkları aşikar.”

NE OLMUŞTU?

Hizbullah’ın yasal uzantısı Hüda Par, seçime AKP listelerinden girerek Meclis’te 4 sandalye sahibi olmasının ardından laikliği ve karma eğitimi hedef alan çıkışlarıyla gündeme geldi.

Son olarak Hüda Par Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Anayasa’ya savaş açtı. Yapıcıoğlu, canlı yayında yaptığı konuşmada, Anayasa’nın 4. maddesinin kaldırılmasını istediklerini belirtip “Ahmağa anlatır gibi tek tek söyledim” dedi.

MEHMET UÇUM: ÜLKENİN DEVAMLILIĞINI SAĞLAMAK RİSKE GİRER

Mehmet Uçum, Zekeriya Yapıcıoğlu’nun anayasanın 4’üncü maddesinin değiştirilmesini istemesine ilişkin açıklama yaptı.

“Değiştirilmezlik ilkesi, kurucu neslin gelecek kuşaklara nasihatıdır, söylendiğinin aksine sonraki neslin iradesine ipotek koymak değildir, bu maddeten mümkün de olmaz” diyen Uçum, “Çünkü nihayetinde her kuşak kendi kuruculuğunu yapma hakkına sahiptir. Ancak her yeni kuruculuk önceki neslin birikimine dayanmak zorundadır. Aksi takdirde devletin, ulusun ve ülkenin devamlılığını sağlamak riske girer. Hatta devamlılık sağlanamaz” değerlendirmesinde bulundu.

ERDOĞAN’DAN AÇIKLAMA

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ise şunları söyledi:

“Anayasanın ilk dört maddesiyle ilgili bizim açımızdan herhangi bir tartışma yoktur. Cumhur İttifakı’nın böyle bir sıkıntısı, derdi de yoktur. Partimizin bu konudaki yaklaşımı açıktır. Biz yeni anayasa sürecini yönetmek arzusundayız. Biz milletimizi darbe anayasasından kurtarmak ve milletimizin önünü açmak istiyoruz.”

İlişkili Haber
thumbnail

Erdoğan’ın eski danışmanı da Anayasa’nın 4. maddesini hedef aldı!

Haberi görüntüle

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Veryansın TV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun!