AKP içindeki güç mücadelesinin Yüksek Askeri Şura’ya yansıyacağı konuşuluyor. Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen, Sabah yazarı Okan Müderrisoğlu’nun yazısını değerlendirdi.
VERYANSIN TV
1 Ağustos’ta toplanacak olan Yüksek Askeri Şura (YAŞ) ile ilgili Sabah gazetesi yazarı Okan Müderrisoğlu dikkat çeken bir yazı yazdı. “Sivil-Asker İlişkileri… Yaş Bağlamında TSK” başlıklı yazısında Müderrisoğlu, “İster sosyal ilişki sınırları içinde kalsın, isterse ideolojik yakınlıktan kaynaklansın TSK bünyesindeki komutanları, ajandası yüksek sivil unsurların etkileme girişimlerine anında müdahale edilmeli” sözlerini kullandı.
Bu sözleri değerlendiren Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen, hükümete yakın olan ve Cumhurbaşkanına mesaj verdiği düşünülen Müderrisoğlu’nun bu sözlerinin düşündürücü olduğunu belirtti.
Eslen Odatv’deki “AKP içindeki güç mücadelesi Askeri Şura’ya mı yansıyacak” yazısında şunları söyledi:
“Demek ki AKP içinde, önümüzdeki Askeri Şura sürecinde, sosyal ilişkiler veya ideolojik yakınlık nedeni ile komutanları etkileyebilecek sivil siyasetçiler vardır ve yazar bu olası girişimleri, önlenmesi gereken bir tehlike olarak görmektedir.
Yazarın bu ifadesi ile AKP içindeki siyasetçiler arasında bir güç mücadelesi olduğunu ve bu güç mücadelesinin Askeri Şura’ya da yansıtılabileceğini ima etmektedir.
Eğer ifade edilen bu husus gerçek ise bu durum, siyasetin, Askeri Şura’ya ve Şura üzerinden TSK’ya yansıtılması anlamına gelir ki çok tehlikelidir.”
TSK İÇİNDE FARKLI İDEOLOJİLERE MENSUP KOMUTANLAR MI VAR
Yazara göre ideolojik olarak siyasetçiye yakın olan ve etkilenebilecek olan komutanlar vardır. Bu ifade açıkça, AKP içinde farklı ideolojilere mensup siyasetçiler ve TSK içinde de farklı ideolojilere mensup komutanlar mevcut olduğunu göstermektedir.
AKP içindeki ideoloji farklılıkları eski bir asker olarak beni ilgilendirmese de TSK içinde farklı ideolojilere mensup komutanlar olduğunu ve bu komutanların aynı ideolojiye mensup siyasetçiler tarafında etkilenebileceğini duymak, TSK’nın geleceği için kaygı duymamıza neden olmuştur.
Yazarın ortaya koyduğu bu şartlarda, AKP içindeki farklı ideolojilere mensup siyasetçilerin, farklı ideolojilere mensup komutanları etkileme potansiyeli varken yine yazarın ‘Yerli ve milli ordu genetiğine uygun çizgi korunmalı’ talebinin karşılanabilmesi için öncelikle AKP’nin kendi içine çeki düzen vermesi, siyaseti kışladan uzak tutması gerekmez mi? (…)”
