AKP’li Külünk’ten ‘Gezi’ benzetmesi: ‘Toparlanın, bir yere gitmiyoruz’

Eski AKP milletvekili Metin Külünk, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik başlatılan soruşturma sonucu Ekrem İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu 106 kişi hakkındaki gözaltı kararına yönelik protestolar sürerken “toplanma” çağrısı yaptı.

Protestoları, Gezi eylemlerine benzeten Külünk, “Olanları seyretmiyoruz. Toparlanıyoruz. Bir yere gitmiyoruz!” ifadelerini kullandı.

‘ERDOĞAN SÖZ KONUSU OLDUĞUNDA ÇEKİLDİLER, DURDULAR, SUSTULAR’

Külünk’ün paylaşımı şöyle:

“Vakit, Türkiye’nin bağımsızlığı vaktidir:

Toparlanın arkadaşlar, bir yere gitmiyoruz!

Tanzimat’tan bu yana bu ülkeye dayatılmak istenen Batılılaşma modeli Ankara’da etkin olsa da Anadolu’da etkin olamadı. Milletimiz bu sürece hep direndi.

Çünkü Anadolu vahdet merkeziydi; Anadolu, farklılıkların birliği ilkesinin odağıydı.

Anadolu ile Ankara arasındaki mücadelede Anadolu hem tasavvufi hareketler, hem fikri hareketler, hem de siyasal hareketlerin içinde ya da siyasal hareketleri dışarıdan organize ederek hep direndi, itiraz etti ve büyük bir yürüyüş başlattı. Farklı zamanlarda akamete uğrasa da daima ayakta kaldı.

Ahlâk-maneviyat ilkesi çizgisinde Türkiye’nin bağımsızlığı ve küresel ölçekte yeniden var olabilmek iddiasını AK Parti iktidarı ortaya çıkardı.

AK Parti’yi ortaya çıkaran sosyolojinin temellendiği yer burasıydı aslında, ancak son dönemde ciddi anlamda yaşanan travmalar sonucunda insanlar mutsuz, kırgın ve küskün halde kenara çekilmeye başladılar.

Ancak en çetin ve en sert eleştirenler dahi Sayın Erdoğan söz konusu olduğunda çekildiler, durdular, sustular.

Ve “bir ümit” ile “Toparlanın arkadaşlar, bir yere gitmiyoruz!” diyecek sesi işitmek istediler hep.

‘TOPLANIN, BİR YERE GİTMİYORUZ’

Evet arkadaşlar, toparlanın, bir yere gitmiyor, hatta bir araya geliyoruz!

Çünkü Türkiye üzerinden küresel ölçekteki büyük hesaplaşma ile karşı karşıyayız. Bir tarafta Türkiye ile Rusya’yı savaştırıp her iki ülkeyi de çökertmek isteyen, bu anlamda beraberinde Amerika’yı da düşürmek isteyen akıl, Türkiye ve İran’la birlikte Arzı Mevud hayalini kurduğu haritayı gerçekleştirmek istiyor.

En sert eleştirilerde de bulunabiliriz ama söz konusu ülkemizin karşı karşıya kaldığı büyük tehditler olduğunda, biz sağımıza ve solumuza bakmadan, tereddütsüz var olan insanlarız.

Şimdi Ekrem İmamoğlu’nun yönetemediği İstanbul çaresiz kalmış güya. İstanbul şüphesiz çok daha iyi yönetilmeyi hak eden bir şehir.

Bu şehri yönetecek kadrolar mevcuttur ve hiç tereddütsüz, çok kısa bir süre içerisinde bu şehir daha iyi yönetilen bir noktaya gelecektir. Bu şehir bu iradeye sahiptir.

Diğer taraftan da hazırlıklı olalım; zira Turuncu Devrim modellemesi ile sokakları hareketlendirip (daha da ileri giderek söylüyorum) olağanüstü hal uygulamasına Türkiye’yi mecbur bırakacak adımların hazırlığı içerisindeler.

‘GEZİ KALKIŞMASINI GÜNCELLEMEK İSTİYORLAR’

Tekrar bir Gezi Kalkışması ve devamındaki tüm kalkışmaları güncellemek istiyorlar sızdırılmış unsurlarla.

Çünkü Türkiye’nin durduğu yer, dünya siyasetini belirleyecek.

ABD ve Rusya dâhil, Türkiye’nin durduğu yer, dünyadaki bütün milli devletlerin varoluşuna bir dönüm noktası olacak.

İşte bu süreçte, Tanzimat’tan bu yana verilen büyük mücadelenin her bir noktasında olmuş bütün siyasal ve fikrî hareketlere sesleniyorum: Bugün bir kez daha doğrudan hedef, (Cennet Mekân Abdülhamid Han’ın Arzı Mevud hayali kuranları hedefinde olması gibi) Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’dır.

Bir anlamda Erdoğan’ı düşürdüklerinde, Türkiye’yi çok daha kolay şekilde Büyük İsrail projesinin parçası haline getireceklerine inanıyorlar.

Şimdi kızgınlıklarımız, küskünlüklerimiz, dargınlıklarımız, öfkelerimiz ve özeleştiri bir tarafta durmalıdır. Hepsi saygıdeğerdir fakat şu an odağımız başka.

’15 TEMMUZ GECESİNİ KAPALI PERDELERİN ARKASINDAN SEYRETMEDİK’

Zira biz, 15 Temmuz gecesini kapalı perdelerin arkasından seyretmedik. Bugün de seyredemeyiz!

Sağımıza ve solumuza bakmadan hedefin doğrudan Türkiye’nin teslim alınabilmesi olduğunu görmeliyiz.

Bugün Ekrem İmamoğlu üzerinden demokrasi güzellemesi yapanların, “Türkiye’de hukuk yok” yalanına takılıp, iftiralara inanıp peşinden gidenlerin arkasındaki akıl, Ukrayna’da olduğu gibi Türkiye’yi de kaos ve tükenmişliğin içerisine çekmek istemektedirler.

Asla izin vermeyeceğiz.

Bu yüzden diyorum ki, toparlanın, bir yere gitmiyoruz!

Vakit, Türkiye’nin bağımsızlığı vaktidir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ilelebet payidar olması, milletimizin birliği, dirliği ve Anadolu’muzun bütün eksiklikleri aşarak yeniden vahdet aklıyla hareket ederek hayata bakacağı bir Türkiye’yi bugün gerçekleştirmek son derece mümkün.

Olanları seyretmiyoruz.

Toparlanıyoruz.

Bir yere gitmiyoruz!”

Vakit, Türkiye’nin bağımsızlığı vaktidir:
Toparlanın arkadaşlar, bir yere gitmiyoruz!

Tanzimat’tan bu yana bu ülkeye dayatılmak istenen Batılılaşma modeli Ankara’da etkin olsa da Anadolu’da etkin olamadı. Milletimiz bu sürece hep direndi.
Çünkü Anadolu vahdet merkeziydi;…

— Metin KÜLÜNK (@mkulunk) March 20, 2025