Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin 22 sanığın yargılanmasına 1 Temmuz’da başlanacak.
İlk duruşma öncesi Alpaslan Türkeş’in oğlu AKP Ankara milletvekili Tuğrul Türkeş’ten açıklama geldi. Cinayetin ‘adi bir suç’ olduğunu iddia eden Türkeş, suikastın MHP ile özdeşleştirilemeyeceğini belirtti.
Türkeş “Milliyetçi Hareket Partisi (Babamın Partisi) böyle bir suçla ve onu işleyen bireysel suçlularla özdeşleştirilemez. Kantara çıkartılmak istenen Türk Milliyetçiliği ve MHP kurumsal kimliği değil; ağır işleyen hukuk sistemimiz ve ona köstek olanlar olmalıdır. Keza Cumhur İttifakı ve onun değerli yöneticileri de bu kirli suç organizasyonlarından varestir. Bu kargaşadan muhalefete de ekmek çıkmaz. Bırakın adi suçlular hak ettikleri şekilde yargılansınlar” ifadelerini kullandı.
”Bu açıklama vicdani bir sorumluluktur
Sinan Ateş cinayetinin üzerinden bir buçuk yıl geçti. Bu süre içerisinde bütün üzüntüme rağmen konuşmamaya ve hiçbir yorum yapmamaya özen gösterdim.
Taraflar ve hatta hiçbir tarafta yer almayanlar bile aile ziyaretinden kanal gezmeye kadar her fırsatı değerlendirmeye çaba sarf etmekteler.
01 Temmuz 2024 günü bu dava nihayet eksikleri ve olmayanları ile birlikte görülmeye başlıyor.
Gelinen nokta itibarı ile durum aşağıdaki gibidir.
1- Sinan Ateş 30 Aralık 2022 Cuma günü bir suikast sonucu katledilmiş, ardında gözü yaşlı bir eş ve baba hasretiyle büyüyecek olan iki yetim çocuk bırakmıştır.
3- Bu konunun ideolojik bir tarafı bulunmamaktadır.
4-Bu konudan istifade etmek isteyen tarafların da ideolojik bir yanı bulunmamaktadır.
6- 17 Ocak 2021 de o günlerde yaşananlardan endişe duyarak kaleme aldığım AZGIN MİLLİYETÇİLİK yazım tam da bu yaşananları görerek dünyada ve ülkemizdeki bu kötü gidişata dikkat çekmek ve bir nebze engel olmaya gayret etmekti.
7- Keza birçok konuşmada hukukun üstünlüğünün ve hukuka bağlı kalmanın önemini vurguladım.
Muasir ve refah seviyesi yüksek bir Türkiye’nin; yani milliyetçilerin arzu ettiği, etmesi gerektiği ve ulaşmak isteyeceği hedefin; dolayısıyla “ÜLKÜ” nün bu yoldan sağlanabileceğini dile getirdim.
8- Bugün her türlü sıfatı bir yana bırakarak sade bir Türk Vatandaşı ve Türk Milliyetçisi olarak aşağıdaki hususlara dikkat çekmek istiyorum;
A- Türk milliyetçiliği bu meselenin bir tarafı ve/veya paydaşı değildir.
B- Milliyetçi Hareket Partisi (Babamın Partisi) böyle bir suçla ve onu işleyen bireysel suçlularla özdeşleştirilemez.
C- Kantara çıkartılmak istenen Türk Milliyetçiliği ve MHP kurumsal kimliği değil; ağır işleyen hukuk sistemimiz ve ona köstek olanlar olmalıdır.
D- Keza Cumhur İttifakı ve onun değerli yöneticileri de bu kirli suç organizasyonlarından varestedir.
E- Bu kargaşadan muhalefete de ekmek çıkmaz. Bırakın adi suçlular hak ettikleri şekilde yargılansınlar.01 Temmuz 2024 günü bu davayı bahane ederek ülkeyi karıştırmak isteyenlere, siyaset üretmedikleri için kaostan medet uman tükenmiş siyasetçilere, ideolojiden uzak ama kendini ideolojik göstermek isteyen gangsterlere, ülkenin yönetimine çomak sokma heveslilerine duyurulur.”
Aa!Deme!Biz daha başında anladık bildik bulduk özdeşi bırak göbeğine yapıştırdık sen nerdeydin o zaman?Altan sendeyiz!
Bir git isina Tugrul, bir sene olmus daha yeni mi konusuyorsun. Binlerce yillik Turk geleneklerini yok ettiniz. Babanin tirnagi olamazsin.