İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, yerel seçim sürecinde yapılan ittifakla ilgili, ‘Kılıçdaroğlu’nu aradım ve teklifi sundum. Bazen dişimizi sıktık, gözümüzü kapattık ama ana hedef, İstanbul ve Ankara’nın alınmasıydı. Bunu iş birliğiyle başardık’ dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, salı günü yaşamını yitiren İYİ Parti Bursa Büyükşehir Belediyesi Meclisi üyesi Sedat Hiçdurmaz’ın ailesine taziye ziyaretinde bulunmak için bu sabah kente geldi. Osmangazi ilçesine bağlı Ovaakça Mahallesi’ndeki taziye ziyaretini tamamlayan Akşener, daha sonra İYİ Parti Bursa İl Başkanlığı’nda partililerle bir araya geldi. Burada konuşan Akşener, parti üyelerinin kendisi için çok önemli olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Üye sayısı çok sıkı takip ettiğim bir süreç. Dolayısıyla en çok üye yapan ilçeler, ilçe başkanları, benim için çok muteberdir. Tek tek, ilçe ilçe her yeri takip ediyorum. Üye ne kadar fazlaysa aidiyet, o kadar artar. Üye sayısı ne kadar fazlaysa bir ilçede demokrasi, o kadar uygun hale gelir. Bu konuda ortaya çıkan problemleri de çöze çöze gidiyoruz. Benim gözümde Türkiye genelinde iyi gidiyor. İl ve ilçe kongrelerimizin tamamında bütün arkadaşlarımız, kadın, erkek fark etmeksizin aday olmada sınırlamaya tabi değildir. İsteyen aday olur. Tek bir şartım var; seçilmeyen ile seçilen kişiler salondan el ele çıkacak. Tersi olursa çok kızarım.”
‘CHP’YE TEKLİF EDEN BİZİZ’
İYİ Parti lideri Akşener, bir gazetecinin “Yerel seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi ile iş birliği yapmaya devam edecek misiniz?” sorusu üzerine, şöyle konuştu:
“Yerel seçimlerde büyükşehirlerle ilgili umutsuz oluş, seçmenin umudunu tahkim edecek. Böyle sonuçlanacağına inanan siyasi parti, İYİ Parti’dir. Dolayısıyla bu proje bizim. Bu projeyi CHP’ye teklif eden, biziz. Tabi bu bir görüşme süreci. Biz iş birliği konusunu Genel İdare Kurulu’nda, il başkanlarıyla ve milletvekillerimizle defalarca tartıştık. Ben bu durumu oylattım. 1 milletvekilimiz hariç partideki herkes ‘Evet, CHP ile iş birliği yapmalıyız’ dedi. Ardından CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu aradım ve bu teklifi sundum. Böylelikle görüşme süreçleri başladı. Bu görüşme sürecinde ‘Partimiz mi, Türkiye mi?’ dedik. Yönetici arkadaşlarımız ‘Türkiye’ dedi. Bazen dişimizi sıktık, bazen gözümüzü kapattık ama ana hedef şuydu; İstanbul ve Ankara’nın alınmasıydı. Bunu iş birliği ile başardık.”
