Aktif denge politikasından sapmayın

Amiral Mustafa Özbey yazdı...

featured

2’nci Dünya Savaşı’nın dinamiklerinde bile aktif tarafsız kalmayı beceren TC diplomasisi, 6’lı maşa iktidarında (!), daha koltuğu teslim almadan, Rusya ile köprüleri atıyor izlenimi vermeyi başardı…

Kemal Kılıçdaroğlu’nun Rusya’yı doğrudan hedef alan mesajı, nereden bakarsanız bakın, talihsizliktir.

Jeopolitik okur/yazar olmayan Türkiye, Batı’nın kurduğu “Rusya ile çatışma tuzağına” çok kolay düşeceğinin mesajını uzman analistlere şimdiden veriyor.

Batı’nın kurduğu tuzaklarla, Irak’ta Saddam karşıtı koalisyon üzerinden yaptırımların çok büyük bedelini ödeyen Türkiye; Kuzey Irak’ta Kürt devleti kurulmasına da gayriresmi onay vermek zorunda kaldı.

Suriye’de de benzer Batı senaryosu üzerinden bu ülkenin parçalanmasına katkı sağlayıp IŞİD katillerine yaşam alanı sunup, Suriye’de ABD himayesinde Kürt oluşumuna göz yumma noktasına geldi. Suriye savaşının sığınmacılarla demografimizi dönüştürerek içimize yerleştirilen bir saatli bomba olduğunu bile göremeyecek kadar kör bir zihniyet, çok açık Batı tuzağını kolaylaştırdı. Suriye ile kesilen ticaretin maliyetini de üstüne koyun.

İran’a Batı’nın uyguladığı yaptırımların yarattığı maliyeti de bunun üstüne ekleyin.

Yukarıda yazılanlar, Batı’nın Türkiye’ye ekonomik ve siyasi maliyetinin özetidir.

Batı; Ukrayna savaşını Karadeniz’e genişletme planları yaparken, Beyaz Rusya ve Türkiye’yi Rusya ile çatıştıracak hazırlıklar yaparken, Kılıçdaroğlu Rusya’yı hedef alan Twitt’i ile, “Ben Rusya konusunda Batı ile eylem birliği içinde olmaya yakınım” mesajını vermiştir.

Hem de, İran, Irak, Suriye dersleri ortada ve yarası henüz kanamakta iken…

Rusya ile çatışma demek Montrö sözleşmesinin savaş koşulları maddesinin uygulanmasını başlatmak demektir. Bunun iki sonucu olacaktır: Türk Boğazlarını tamamen Rusya’ya kapatmak, NATO donanmasının Karadeniz’e çıkmasına onay vermek …

Türkiye bu olası sonuçları göze almaya hazır mı?

Çevresinde her türlü Türkiye karşıtı eylemi planlayıp uygulayan Batı ile bir olup, bu coğrafyadaki “değişmeyecek komşusu” Rusya ile çatışmaya girmenin bedeli hesaplanmış mıdır?

Ünal Çeviköz’ün danışmanlığı ile dış politikasını tasarlayan Kılıçdaroğlu, Türkiye’yi Batı’nın mutlak kullanım ve himayesine sokacak bir tehlikeli bir başlangıç yapıyor.

Gelecek 5/10 milyar dolar için nelerin yok edileceği, çok kapsamlı tartışılmalıdır.

3’ncü Dünya Savaşı’nın Tayvan ve Karadeniz’de çıkacak çatışmalar üzerinden başlayacağı senaryoları konuşurken, Türkiye’yi yönetmeye talip olanlar, aktif denge ve tarafsızlık politikasının Türkiye’nin bekası için yaşamsal önemde olduğunu unutmamalıdır.

Dört yıl süren 2’nci Dünya Savaşı’ndan, aktif tarafsızlık politikası ile tek kurşun atmadan uzak kalmayı başaran Türkiye; o dönemin tarihi notlarını okuyarak yeni döneme hazırlanmalıdır.

 

Aktif denge politikasından sapmayın

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

5 Yorum

  1. 12 Mayıs 2023, 14:09

    Umarım ulusun oyları ziyan olmaz ve de Kılıçdaroğlu değişip böyle bir yetenek ortaya koyar.

  2. Yahu ne dengesi bunlar almışlar yularlarını ellerine ucunu tutacak sahip arıyorlar, denge için irade lazım…’istemezuk’ dan başka bir numaraları yok!

  3. 12 Mayıs 2023, 11:41

    Kılıçdaroğlu’nun Sözlerini nereden aldınız.
    Rusya karşıtlığı değil
    İktidara verilen ödün ve avantajların
    kirli ağ ilişkilerini sorgulamak
    Düşmanlıkmı sayılıyor.
    Suriyeyi kılıçdaroğlumu;
    Cihatcı Şeriatçı kelle koparanları
    organize ederek tarumar etti.
    Güzel günler geliyor.
    Oylar Kılıçdaroğlu’na

    • Her halde bunu Muharrem İnce komlosundan önce yazdınız.Kaset ile kariyerini yapan KK hayatının en mutlunuyjusujunuyimustur dün gece…Yerli Zelinski kumpası da Rus dostlar bagladi ya…

      Oldu olacak Ergenekonu da başlasaydı işi toptan cozerdi

  4. 12 Mayıs 2023, 10:45

    Kılıçdaroğlu’nun elinde böyle bir istihbarat varsa, zira yaptığı açıklama ve devlet adamlığı ciddiyeti bunu gerektirir, tam da sizin saydığınız nedenlerle Erdoğan’ın kaybetmesini istemeyenler sıralamasında ilk sırada yer alan Rusya’yı, gayet de yerinde uyarıyor oluşu ihtimali düşünüldüğünde çok yerinde ve ayarında bir diplomatik mesaj değil midir?

    Öyle ise çok yerinde olması bir yana, beraber çalışabiliriz, ancak bağımsızlığıma halel getirecek hiçbir çabana da müsaade etmeyecek kadar algım ve aklım başında demesi gurur duyulacak bir şey değil midir?

    Yıllardır yapılan siyasetlere maruz kaldığımız düşünülünce, siyaset yapabilme becerisine haiz bir Türkiye özlemi bizimkisi.
    Henüz bir kaç gün öncesinde de en büyük hayalim diye paylaştığı “Ne Batı ne Doğu, bu Türk’ün Yolu” başlıklı Çin’in ‘one belt one road’ projesine selam çakmasından benim anladığım bu.

    Elbet niyet okumalarını bırakıp, somut olaylar üzerinden konuşacağımız günlere de az kaldı.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!