AKP’den ayrılarak ‘Deva’ Partisini kuran Ali Babacan tıpkı Ahmet Davutoğlu gibi Kürt açılımına soyundu. PKK terör örgütünün saldırılarında şehit haberleri gelirken Babacan’ın derdi etnik siyasetti. Babacan, anadilde eğitim sözü verdi AKP’nin açılım politikalarını savundu.
Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin Diyarbakır il kongresine katılmak için geldiği kentte, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası’nda (DTSO) iş insanlarıyla bir araya geldi. Gerçekleştirilen toplantıya kentteki 21 iş örgütünün temsilcileri katıldı. Babacan daha sonra Diyarbakır İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada “Kürt sorununu yeniden dirilten bu hükûmeti kimse hayırla anmayacak” dedi.
Babacan kongrede şu konuşmayı yaptı:
‘KÜRT SORUNU BÜYÜYORMUŞ’
Ülkeyi yönetenlerin son yıllardaki tarzı, üslubu, kendilerine buldukları yeni ortakların saplantıları doğrultusunda atılan adımlar, yeniden Kürt sorununu oluşturdu ve sorun gittikçe büyüyor. Bu sorun, tüm ülkemizi, tüm vatandaşlarımızı ilgilendiren temel sorunların da yansıması. Şu anda toplumumuzun tüm kesimlerini etkileyen ve yeniden hızla büyüyen bir hukukve adalet sorunumuz var. Hızla büyüyen bir eşit vatandaşlık sorunumuz var.
KÜRTÇE TABELALARI SAVUNDU
Eğitim veren enstitüler hem müfredat hem de kadro olarak zayıflatılıyor. Vaktinde asılan Kürtçe tabelalar birer birer kaldırılıyor. Reform yılları; Avrupa’daki Kürt aydınlarının büyük umutlarla Türkiye’ye döndüğü yıllardı. Bugünse çok sayıda aydın ve siyasetçi her an tutuklanma tehdidi altında yaşamaktansa yurtdışına çıkıp gurbetçi olarak yaşamayı göze alıyor.
HDP’Lİ BELEDİYELERE KAYYIM ATANMASINI ELEŞTİRDİ
AK Parti’nin iktidara gelir gelmez gündeme getirdiği konuların başında yerel yönetimlerin güçlendirilmesi geliyordu. Bugün ise seçilmiş belediye başkanlarını makamlarından indirip yerine atanmış kişileri oturtuyorlar. İktidarın kayyum politikası, kazanamadığı seçimlerde halkı cezalandırma yöntemine döndü. Kimse halkının oyunu gasp edemez. Seçimlere ve seçim sonuçlarına saygı gösterilmesi, demokrasinin temelidir.
…2000’li yıllarda sıfırlanan işkencenin ve faili meçhul cinayetlerin geri dönüşünün alarm zillerini duymuyor musunuz? Son dönemde duyduklarımız, 90’lı yılların karanlığında karakolların kapısından canlı girip bir daha çıkamayan kurbanları çağrıştırmıyor mu?
KOBANİ SORUŞTURMASINI ELEŞTİRDİ
2014 yılında yaşanan ve 53 kişinin ölümüne yol açan şiddet olaylarının soruşturulmasıyla ilgili yargı gereğini yapmak zorundadır. Ama yargıdaki dosyalar da ülkeyi yönetenlerin elinde, işlerine gelince rafa kaldırıp ihtiyaç duyduklarında raftan indirip kullanacakları baskı ve şantaj malzemeleri değildir. Hükümet üyeleri Dolmabahçe’de mutabakat metni okurken dört ay önceki Kobani ile ilgili çağrıdan haberdar değiller miydi?
Onlarca yıldır terör eylemleri düzenleyen, gencecik çocuklarımızı dağa çıkmaya zorlayan, vatandaşlarımıza baskı yapan, siyasetin alanını daraltan terör örgütüne sonuna kadar karşıyız. Oluşturduğu güvenlik sorunları nedeniyle bölgenin kalkınmasının önünde en önemli engel olan terör örgütüne sonuna kadar karşıyız. Yapılan hukuksuzluklar terör eylemlerini asla meşrulaştıramaz. Terör eylemlerinin varlığı da devletin hukuk dışı uygulamalarını meşru kılamaz.
‘ANADİL HAKKI KAPSAMINDA TÜM DÜZENLEMELERİ YAPACAĞIZ’
Diyarbakır, cezaevinde, Türkçe olarak öğrendiği tek cümle “Kamber Ateş nasılsın” diyen annelerin gözyaşlarına tanık oldu. Annelere evladıyla anadilinde konuşmayı yasaklayanları bugün hayırla anan var mı? Böyle giderse, şimdi yeniden Kürt Sorununu dirilten, vatandaşlarımızın demokratik haklarını elinden almaya çalışan hükumeti ve küçük ortaklarını da kimse hayırla anmayacak.
Resmi ve ortak dilimiz olan Türkçe’nin iyi öğretilmesinin yanında, anadili hakkı kapsamında bütün vatandaşlarımızın anadillerini kullanmaları ve geliştirmeleri için demokratik bir hukuk devletine yakışan bütün düzenlemeleri yapacağız. Dil de dahil olmak üzere eğitime erişimin ve eğitimde fırsat eşitliğinin önündeki her türlü engeli kaldıracağız.
veryansintv.com
Babacan ‘ın siyasete girmesiyle Bilderberg sahaya girmişti ve görüldüğü gibi gaza bastı, adamlar epey para harcadıkları proje Devlet ve arkasından gelecek İran hamlelerine hazırlandı ve adım adım buna gidiyor, daha sonraki adımda hangi ülke var, soru işareti koymuyorum, çünkü 2 de 1 haritaları bir şekilde önümüze gelip, sokuluyor, tahmin sizlerin
İlginç olan şu ki milletin bir kısmı AKP’nin geçmişteki bazı politikalarından dolayı koyu AKP karşıtı ve fakat AKP’de bu icraatlara imza koyanlar partiden kovulup muhalif olunca bu koyu AKP karşıtı kitle tarafından desteklenebiliyor. Tepki çeken ve değiştirilen AKP politikalarına bunlar devam edeceklerini açıkça beyan da ediyorlar. Bu nasıl bir çelişki, nasıl bir deliliktir! Tımarhaneye çevirdiler siyasi arenayı. Kovid salgınından beter bir şizofreni salgını var! İmdat ulan!
ne gunlere kaldık. tereor orgutunun meclıs ayagı kıymete bındı. paylaşılamıyor. bu ne kansızlık bu ne haınlık. oy havucunun pesınde herkes.
Hic sasirmadim. Bu kadar cok kifayetsiz insanin, vatan nedir, millet nedir bilmeyen, ruhunu baskalarina teslim etmis tiplerin dünyanin baska bir memleketinde ülke siyasetinde söz sahibi olmasi mümkün degildir.
Anadil, Kürt sorunu vs.. insanin gercekten ya aklini yitirmis olmasi yada gercekten ruhunu seytana satmis olmasi gerekir bu tezlerle Türk milletinin karsisina cikmak icin. Binlerce sehit vermis ve hala etrafi ates cemberi olan bir ülkenin öz evladinin edebilecegi laflar degil bunlar. Türk ordusu bir yandan Suriyede de diger yandan Irakt ta, donanma Akdeniz de ve Ege de canini disine takmis istiklal kavgasi veriyor, ve bu agzi kalabalik adamlar bu aziz ülkenin ekmegini yiyip suyunu icerek hala ayni igrenc emeller pesinde kosuyorlar. Hatay‘ da cikan yangin, dün Trabzonda‘ da cikan yangin, ülkenin bir cok sanayi bölgesinde cikan yanginlar…Bunlarin her biri yurtdisinda yayin yapan Terörist Medya kaynaklarinda PKK ve onun uzantilari tarafindan üstleniliyor. Dün 10 Ekim dünya Apo‘ ya özgürlük günü ilan edildi. Pandemi döneminde bile sadece Almanya da bile yaklasik 8-10 Sehirde Apo‘ya özgürlük yürüyüsleri düzenlendi..dünyanin bir cok ülkesinde paralel olarak. Gene yeni projelerin dügmelerine basildi. Öte yandan zamaninda ülkeye sokulan sicak para simdi dozaji artirilarak tekrar cekilmeye basladi..Euro ve Dolar alip basini gitti. Ülke Ekonomisi nerdeyse diz cökme asamasinda. Tüm bu planli ve programli operasyonun bir parcasi olan bu adamlara da les karkasi rolü bicilmiscesine ortaya ciktilar. Bir taraftan Davudunoglu, diger taraftan Babacan…Belden asagi vuruslar, ABD ve AB Se uzaktan selam cakip, gülücükler atmalar…Ne diyeyim…Memleketin ekmegi ve suyu haram zikkim olsun. Tüyü bitmemis yetimin hakki boynunuzda…