Eski Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni firari Can Dündar’ın Türkiye’de “MİT Tırları” davasında 27 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılması Alman basınında geniş yer tuttu. Türkiye’yi hedef alan ifadelerle sunulan haberlerde, Dündar’ın Almanya’da yaşayan Türkler tarafından hedef alınabileceği iddia edildi.
MİT tırlarının durdurulmasına ilişkin davada yargılanan firari sanık eski Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, dün “gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etmek” ve “örgüt (FETÖ) içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçlarından 27 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Uzun süredir Almanya’da yaşayan ve Türkiye’deki mallarına daha önce el konulan Dündar hakkında verilen karar Alman basınında yer tuttu. Türkiye’nin sert ifadelerle hedef alındığı haberlerde Dündar’ın Alman polisince sıkı tedbirlerle korunması çağrısı yapıldı.
DW Türkçe’nin aktardığına göre, “Kölner Stadt-Anzeiger” gazetesinin Can Dündar hakkındaki mahkeme kararıyla ilgili yorumu şöyle:
“Can Dündar Almanya’da yaşadığı için mutluluk duyabilir. Türkiye’de kalmış olsaydı hayatının geri kalanını demir parmaklıklar ardında geçirmek zorunda kalacaktı. Türkiye’de binlerce muhalif hapiste. Erdoğan’ın dış politikası da saldırganca. Irak’ın kuzeyinde, Suriye’de, Libya ve Kafkasya’da savaş yürütüyor. Akdeniz’de Yunanistan ve Kıbrıs’ın münhasır ekonomik bölgelerinde deniz yetki alanı iddiasında bulunuyor. AB yaptırımları düşünse de Berlin frene basıyor. Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Türkiye’ye silah ambargosu uygulanmasını reddediyor, “biz satmazsak başkaları satar” diyor. Yani açık anlamı şu olsa gerek: Kârlı silah ticaretini başkalarına bırakmaktansa kendimiz yapsak daha iyi.”
“Neue Osnabrücker Zeitung” ise karar sonrasında Alman polisinin Dündar’a gerekli korumayı sağlamasının önemine dikkat çekiyor.
“Can Dündar’ın yaptığı iş, Türkiye’nin silah sevkiyatıyla ilgili Cumhurbaşkanının hoşuna gitmeyecek hassas bir haberi yayımlamak. Açık toplumlarda bir gazeteciye bundan dolayı ödül verilirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve iktidar kesimi araştırmacı gazeteciliği devlet düşmanı bir eylem olarak görüyor. Erdoğan’ın kolu uzaklara kadar uzanıyor. Almanya’da yaşayan Türkler arasında da, Dündar hakkındaki kararı şiddet içeren bir tepki ya da kaçırma için açık çek olarak görebilecek çok sayıda taraftarı var. Dündar’ı yeterli bir şekilde korumak Almanya’daki güvenlik makamlarının görevi.”
Magdeburg kentinde yayımlanan “Volksstimme” gazetesi Avrupa ülkeleri ve Almanya’nın Türkiye’ye karşı pragmatik davrandığı eleştirisinde bulunuyor.
“Gazeteci Can Dündar hakkındaki mahkeme kararının anlamı daha da açık olamazdı. Neredeyse ömür boyu hapis anlamına gelecek böyle bir kararın Ankara’daki Cumhurbaşkanlığı Sarayının onayı olmadan alınamayacağını herhalde Türkiye’de bile kimse düşünmüyordur. Brüksel ve Berlin’de ise Erdoğan konusunda kendini inkar etmeye varan pragmatik tutum sürüyor. Dışişleri Bakanı Maas, Türkiye’ye silah ambargosu uygulanmasına karşı. Türkiye’nin AB’ye üyelik süreci, son yıllarda hiçbir şey olmamış gibi resmen devam ediyor. Avrupa’ya yasa dışı göçün sınırlandırılmasına yönelik 2016’da imzalanan mülteci mutabakatıyla AB kendisini Türkiye’ye çok fazla bağımlı hale getirdi. Maalesef özgürlükler ve insan hakları gibi Avrupa değerlerinin bazı konularda siyasi ve ekonomik çıkarlar karşısında geri plana itildiğine tanık oluyoruz. Dündar vakası da bunda birşey değiştirmeyecek.”
“Ludwigsburger Kreiszeitung”un yorumunda ise şu satırları okuyoruz:
“Hiç de adil olmayan bir dava sürecinden çıkan Dündar kararı Türkiye’de uygulamada hukukun üstünlüğü ile basın ve düşünce özgürlüğünün bulunmadığını bir kez daha kanıtlıyor. Özellikle de 2016’daki başarısız darbe girişimi sonrasında Erdoğan ülkede her tür direnişi bastırmaya girişti. Hükümetin ve Cumhurbaşkanının politikalarına hoşnut bir şekilde eşlik etmeyen gazetecilerin bir ayağı sürekli hapiste. Yüzlercesine Cumhurbaşkanına hakaretten dava açıldı. Gerçi Dündar 2016’da Almanya’ya kaçtığı için hapse girmek zorunda kalmayacak. Ama ülkesinden sürülmüş durumda. Diğer pek çokları gibi. Tüm bunlar, AB’nin Mart ayında Ankara’ya karşı vereceği yaptırım kararında göz önünde bulundurulmalı.”
Sonunda baltayi tasa vurdun, agzindaki baklayi yere dusurdun..Ataturkcu maskesiyle epeydir buralardaydin, masken dustu sonunda.
Fetöcü seni!
Gizlen böyle sahte cümlelerin arkasına!
Bu AB/D fonlarından geçinen, işbirlikçi ga(s)tecinin yaptıklarını onaylayan veya hoş gören ya saftır yada vatan haini. Bir zamanlar irticacı Cumhuriyet ve Türkiye düşmanı cemalettin kaplan’ı himayesine alan, koruyan ve geldiği gün hesabına 48 milyon DM para yatıran Alman derin devleti Türkiye’nin cemaatler kıskacına girmesinde en büyük rolü oynamıştır. Bizim kadınlarımız başörtüsü değil de katolik rahibelerin türbanını takıyorlarsa en büyük suçlu Almanya gibi Avrupa ülkelerininin bu cemaatları besleyip üzerimize salmasından dolayıdır. Kuran kursları yada vakıf yurtlarında tecevüze uğrayan çocuklarımızın yaşadıklarında sorumlulukları vardır. Türkiye bugün cemaat, irtica ve terör sorunu yaşıyorsa tek sorumlusu bu emperyalistlerle işbirliği içinde olan can dündar gibi hainler yüzüdendir.
sayın Tuganay, ben hükümetin avukatı değilim. Almanlar’ın ülkemizi aşağılayıcı sözlerini destekliyorsunuz. ne elde etmeye çalışıyorsunuz? bu cümleden olarak, sizin yorumlarınızda, FETÖ’cülük görüyorum.
Nesini hedef alalım bu kullanışlı gazetecinin. Sizin işinize yarar ancak, tuvalet kağıdı gibi kullanırısınız.
Sizin gibi Erdoğan düşmanlığı ile gözleri kör olmuşlar hem Atatürkçü geçinir hem PKK HDP ve vatan hainleri ile yürür.
Bunun adı en hafif saftiriklik.
Almanya Mehmet habersek gibi dünya çağında bir bilim insanını fetö haşnleri içeri attığında neredeymiş?
AİHM neredeymiş? Burak’ın bu saflığı kardeşim!
Kafan gram çalışmıyor.
ABD‘nin Terör örgütüne gönderdigi silahlardan bahsediyorsun sanirim…Yada Fransanin…vayahut da Almanyanin yillardir irakin kuzeyine yolladigi silahlardan ve egittigi Teröristlerden…Yoksa ABD ve Israilin dünyanin basina bela ettigi DEAS ve onun uzantilarindan mi…Yillardir onurlu ve namuslu sekilde hertürlü dislanmaya ragmen Almanyada ekmek parasindan baska derdi olmayan Türkleri Mafya yada AKP sövalyesi diye adlandirabilmek icin ayni Can Dündar gibi ruhunu birilerine teslim etmis bir zavalli olmak gerekir.
Alman medyasi dogru bir cagri yapmis.Can Dündar’inhayati tehlikede olabilir cünkü Almanya’da yeteri kadar mafya ve AKP sövalyeleri mevcuttur.Kralin soytariligina soyunabilirler.Can Dündar’a verilen bu haksiz cezayi hakli bulan medyanin da kimlerin hesabina calistiklarini kendilerinesormalari gerekir.Terör örgütüne gönderilen silahlar ifsa edildi diye Can Dündar birisinin nasirina basmis oldu.
Zaten koruyor Alman gizli servisi bunu. Hem de en değerli köpeklerini korur gibi. Batılılar, bunun gibi Erdoğan düşmanlığı kisvesi giyip ülkesini satan ajanları seveler. Binlerce FETÖ elemanı Almanya’da krallar gibi yaşıyor.
Göçmen Türk işçilerin elli yılda elde edemediği hakları, hainler üç günde aldılar Alman devletinden.Almanya bunları besleme , yanaşma olarak kullanıyor. Can Dündar Berlin’de Türklerin her gördüğünde tükürdüğü bir hain artık. Zerre ilgi yok!
Sadece PKK HDP ve yeni CHP Li güruh Hasan Cemal .gibi ruhunu şeytana ilk satanlar gelip moral veriyorlar buna.
Almanlar hainleri yılardır hep besledi. Bunu da artık mecburen besleyecek. Ama güvenmezler buna. Kendi ekmeğini gediği suyunu içtiği ülkesini satan bizi de satar diye de düşünecekler, kullanma tarihi bitince Türkiye’ye bir pazarlık karşılığı vereceklerdir. Ama artık her yönden bitmiş bir insan Can Dündar…
Yüzlerce insan onuruyla girdi hapislere Ergenekon’da. Suçsuz isen gel hukuk içinde savaş ülkende. Ne diye emperyalizmin kucağına kaçtın! 15 Temmuz’da neredeydin hem? Almanya’da! Tesadüf mü?
“Hiçbir korkuya benzemez vatanını satanın korkusu” Nazım Hikmet.
Vatana İhanetin nedeni olmaz,bedeli olur.Net.