Alman Yeşiller Partisi Milletvekili Jürgen Trittin, şu anda ‘bizzat kendi gölgesinden ibaret’ olan NATO’nun varoluşsal bir krizin içinde olduğunu söyledi.
Sputnik’in aktardığına göre, Alman Yeşiller Partisi Milletvekili ve Federal Meclis (Bundestag) Dış İlişkiler Komitesi üyesi Jürgen Trittin, Der Spiegel dergisi için kaleme aldığı makalede NATO‘nun şu anda ‘kendi gölgesinden ibaret’ olduğunu ve varoluşsal bir kriz yaşadığını ifade etti:
“NATO, Dışişleri Bakanı Heiko Maas’ın yaptığı gibi süslenebilir, ya da makul bir tespit yapılabilir: ittifak bütünlüğünü yitiriyor.”
‘BEYİN ÖLÜMÜ AÇIKLAMASI DOĞRU’
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un ‘NATO’nun beyin ölümü yaşadığı’ açıklamasını doğru bulduğunu yazan Trittin, “Ekonomik anlamda en güçlü katılımcının en güçlü ikinci üye olan Almanya’nın binek otomobillerini ‘ulusal güvenliği’ için tehdit olarak gördüğü bu ittifak nasıl bir şey” sorusunu sordu.
Almanya Dışişleri Bakanı’nın ‘uzun süredir var olmayan’ NATO’ya özlem duyduğunu ifade eden yazar, “İttifak, varoluşunun 70. yılında bizzat kendi gölgesinden ibaret. NATO, varoluşsal bir kriz yaşıyor” ifadelerini kullandı.
Üyelerinin farklılık gösteren çıkarları nedeniyle ittifakın artık onların güvenliğini sağlayamadığından emin olduğunu belirten Trittin, NATO üyeleri arasındaki stratejik ihtilafların Rusya ile ilişkilerinde de kendisini gösterdiğini vurguladı.
ABD Başkanı Donald Trump’ın NATO ile mutabakat sağlamadan İran ile anlaşmadan tek taraflı olarak çekilmesinin de ittifakın içindeki stratejik çıkarların örtüşmediğini ortaya koyduğuna dikkat çeken yazar, Avrupalı bürokratların İran’a ticaret sağlama sözlerinin de boşa çıktığını kaydetti: “Eğer NATO artık Avrupa’nın önemli güvenlik çıkarlarını savunmuyorsa, eğer NATO üyeleri Avrupa’nın güvenliğini dahi sorguluyorsa, Almanya daha fazla sorumluluk üstlenmeli.”
Avrupa’nın kuvvetli taraflarını güçlendirmeye odaklanarak sürdürülebilir egemenlik için bir strateji geliştirmesi gerektiğini yazan Trittin, “Bu ‘beyin ölümünün’ tam zıttı, fakat öncelikle gerçek politika lehine NATO’ya duyulan özlemin aşılması olur. Dürüst olmanın vakti geldi” ifadelerini kullandı.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Economist dergisine verdiği röportajda ‘NATO’nun beyin ölümü yaşadığını’ ve NATO ülkeleri arasında koordinasyon bulunmadığını söylemişti.
Bu lâfı ilk eden Mösyö Macron’un gizli Bonapartist olması kuvvetle muhtemeldir. NATO fikri, ortaya, Bonapart’ın karizmasının çizildiği Waterloo savaşı ile çıkmıştır (Almanya da, ittifâka, doğru tarafta yer aldığı bu savaşta can veren evlâtlarının hatırı için kabûl edilmiştir). O’nunla ağız-birliği eden Alman vekilin de gizli-NE?ist olduğunun takdîrini Veryansın haber portalının değerli izleyicilerine bırakıyorum.
Nato ile ortaya atılan şu sıkıntılar sadece yüzeyi. Şunu kabul edelim ki NATO kurulduğunda risk algısı Almanya ve Japonya üzerindeysi, şimdi veto hakkı olan daimi 5 üyeden ikisi Rusya ve Çin risk görülen yerler. Bu nedenle ya veto oyları ile yada içinde olmalarının getirdiği avantajla NATO faaliyetleri etkisiz hale getiriliyor. Kaldı ki NATO bunu bildiğinden fazlaca bir etki niyeti içinde değil. Bu yıl başı bir general strateji değiştirildi dedi ancak faaliyette pek birşey göremiyoruz.
Tartışma bilerek, planlı veya plansız canlı tutuluyor. Buradanbirşey çıkacak ama durun bakalım ne.