Avrupa devletlerinin talepleri doğrultusunda FETÖ üyelerinin iltica trafiğini yönettiği iddiasıyla tutuklanan Yılmaz S’de ele geçen belgelerde ismi deşifre olan kişilere Hollanda tarafından oturma izni verdiği öğrenildi.
Türkiye’den kaçan binlerce FETÖ ve PKK’lının iltica trafiğini yönettiği iddia edilen Almanya’nın Ankara Büyükelçiliği hukuk danışmanı avukat Yılmaz S’nin gözaltına alınması Ankara-Berlin hattında gerginliğe neden olmuştu. Avukat S.’nin, üzerinde FETÖ soruşturmalarında adı geçenlere ait binlerce belge bulunduğu belirtildi.
Hollanda Göç ve Vatandaşlık Dairesi’nin (IND), avukat Yılmaz S. Ankara’da gözaltına alındıktan sonra, o güne kadar sığınma başvurusunda bulunan “Fethullah Gülen yapılanması üyelerine” oturma izni verdiği belirtildi. Hollanda buna gerekçe olarak, avukat Yılmaz S.’de bulunan, FETÖ üyelerine ait gizli kişisel bilgilerin Türk makamlarının eline geçmesini gösterdi.
TÜRKLERİN ELİNE GEÇTİ
BBC’ni aktardığına göre, Hollanda’da yayın yapan RTL Televizyonu’na göre Avukat S., Hollanda ve Almanya’nın Ankara Büyükelçilikleri adına, bu ülkelere iltica başvurusu yapan FETÖ üyeleri hakkında Türkiye’de araştırma yapıyordu.
Bu nedenle Yılmaz S.’nin ofisinde, Hollanda ve Almanya’daki Gülen yapılanması üyeleri ile onların Türkiye’deki yakınlarına ilişkin kişisel bilgiler içeren dosyalar bulunuyordu.
Hollanda Göç ve Vatandaşlık Dairesi, “casusluk” suçlamasıyla Kasım ayında gözaltına alınan Avukat S.’deki bilgilerin, Türk güvenlik birimlerinin eline geçtiğini bildirdi.
Hollanda medyasına göre, IND tarafından sığınma başvurusu yapanlara gönderilen mektupta, gizli kişisel bilgilerinin Türkiye’nin elinde olduğu vurgulandı.
Hollanda bu nedenle, kişisel bilgilerinin korunacağı taahhüdünde bulunduğu ilticacılara oturma izni verdi.
İLTİCA BAŞVURUSUNDA PATLAMA
IND, Türk makamları tarafından ele geçirilen dosyaların ‘sınırlı sayıda’ olduğunu bildirdi. Ancak rakam vermedi.
IND verilerine göre, Hollanda’ya sığınma başvurusu yapan FETÖ’cülerin sayısı, son dönemde rekor düzeyde arttı. Hollanda’ya 2015 yılında Türkiye’den 56 iltica başvurusu yapılırken, 2016 yılındaki darbe girişiminden sonra bu sayı 235’e çıktı.
2017’de 481 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Hollanda’dan sığınma talep etti. 2018’de ise, büyük çoğunluğu FETÖ mensubu bin 382 kişi sığınma başvurusunda bulundu.
Bu yılın ilk 11 ayında Hollanda’dan sığınma talep eden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının sayısı bin 159 oldu.
ALMANYA DA VERMİŞTİ
Almanya’nın da ‘casus avukatın’ üzerinde ve ofisindeki dosyalarda adı geçen 70’ten fazla kişiye oturma izni verdiği ortaya çıkmıştı. Alman basın yayın organlarına göre, Yılmaz S., üzerinden ele geçirilen dosyalardan olayı 47 ismin bilgilerinin Türkiye’nin eline geçtiği iddia edildi. Avukatın tutuklanmasından bu yana bu 47 kişiden 27’sine ‘koruma statüsü’ verildi. Avukatta ele geçirilen ancak daha önce başvuruları daha önceden reddedilen 18 kişinin dosyası da yeniden incelendi. Bu kişilere de “tehlikede oldukları” iddiasıyla koruma statüsü sağlandı. Listedeki 2 kişi hakkında her hangi bir tehlike bulunmasa da sınır dışı edilmeyecekleri öne sürüldü.
O BELGELERE NASIL ULAŞTI?
İstanbul’da avukatlık bürosu bulunan S.’nin, özellikle 15 Temmuz’un ardından yasadışı yollarla Avrupa’ya kaçan ve gittikleri ülkelerde siyasi sığınma talebinde bulunan FETÖ ve PKK’lılarla ilgili rapor hazırladığı belirtiliyor. S.’nin hazırladığı raporlarda, araştırdığı kişiler hakkında soruşturma ya da yakalama kararı olup olmadığı gibi bilgilerin yer aldığı öğrenildi. S.’nin sadece sığınma talebinde bulunanlarla değil, ilgili ülkelerde vatandaşlık talebinde bulunan kişilerle ilgili de araştırmalar yaptığı ortaya çıktı.
Alman medyası, şüpheli avukatın, büyükelçilik tarafından Almanya’ya sığınma başvurusunda bulunan Türk vatandaşlarının gerekli belgelerinin hazırlanması için görevlendirildiğini aktardı. Ancak Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere göre sığınma talep edilen ülkenin, ilgili kişi hakkında vatandaşı olduğu ülkenin Dışişleri Bakanlığı’ndan bilgi talep etmesi gerekiyor. Bu kapsamda Dışişleri ile irtibata geçmediği öğrenilen Almanya’nın görevlendirdiği şüpheli Yılmaz S.’nin “gizli” bilgilere erişerek rapor hazırlaması, akıllarda soru işareti bıraktı. Raporlarda yer alan bilgilerin, UYAP’ta herkesin ulaşamayacağı “gizli” bilgiler olduğu belirtilirken, şüphelinin bu bilgilere nasıl ve kimler aracılığıyla ulaştığı hususu araştırılıyor.
