Türkiye’ye yönelik ABD yaptırımlarını değerlendiren Wall Street Journal “Ankara’nın NATO müttefikleriyle bağını kuvvetlendirmesi ya da Rusya gibi ekonomik açıdan bir şey kazandırmayan bir ülkeyle ilişkisini artırması tamamen Sayın Erdoğan’a bağlı” ifadelerini kullandı.
ABD’nin ünlü gazetesi Wall Street Journal, “yayın kurulu” imzalı bir yazıyla ABD’nin CAATSA kapsamında Türkiye’ye uygulama kararı aldığı yaptırımları yorumladı. “Recep Tayyip Erdoğan’ın Seçimi” başlıklı makalede “Türk lider Batı’yı benimseyebilir ya da yaptırımları kabul edebilir” ifadesini kullandı.
TRUMP GEÇ KALDI
Makalede, “Türkiye bir süredir güvenilmez bir NATO müttefiki haline geldi fakat Cumhurbaşkanı Erdoğan sonunda Rusya’dan S-400 savunma sistemi alacak kadar ileri gitti. Dışişleri Bakanlığı’nın pazartesi günü Ankara’ya yaptırım açıklaması talihsizdi ama kaçınılmazdı. Yaptırımlar Türkiye’nin Savunma Sanayi Başkanlığı’nı (SSB) ve üst düzey yöneticilerini hedef aldı. Bu durum can yakacaktır zira uluslararası finans kurumları SSB ile iş yapmadan önce iki kere düşünmek zorunda olacak. Pompeo yaptırımların ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırım Yoluyla Mücadele Etme Yasası kapsamında alındığını söyledi. Bizim tek eleştirimiz Trump yönetiminin bu kadar geç harekete geçmiş olması” ifadesi yer aldı.
EKONOMİK FAYDA…
Türkiye’nin F-35 programından çıkarıldığı hatırlatılan yazıda, “Trump yönetimi daha önce Türkiye’nin sistemi aktive etmemesi halinde yaptırım uygulanmayacağını açıklamıştı fakat o zaman Ankara neden alsın ki bu sistemi? Türkiye S-400’ün test atışını Ekim ayında yaptı. Sayın Erdoğan son yıllarda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yakınlaştı. Türkiye ve Rusya’nın amaçları Suriye ve Karadeniz’de ayrışsa da Putin, bu satıştan dolayı çok memnun kaldı. NATO içindeki karışıklık ve bölünmenin yanında ekonomik faydanın esamesi bile okunmuyor” yorumunu yaptı.
ERDOĞAN’A BAĞLI
Makalede, “Türkiye’nin ekonomisi geçen ay ekonomik ekibini değiştiren Sayın Erdoğan’ın yönetimi altında zorlandı. Fakat ülkenin refah seviyesine ulaşmasının yolu Batı ve özellikle Avrupa Birliği ile yakın entegrasyondan geçiyor. Ankara’nın NATO müttefikleriyle bağını kuvvetlendirmesi ya da Rusya gibi ekonomik açıdan bir şey kazandırmayan bir ülkeyle ilişkisini artırması tamamen Sayın Erdoğan’a bağlı” denildi.
Imparatorluk icinde öyleydi, simdi cumhuriyet icinde aynisi, hic bir sey degismedi ve degismeyecek, en büyük tehtit dünde bügünde avrupa ve amerika dir, NATOdur
Yok öyle bir dünya!
Bütunlüğünü korumak ve güvenliğini sağlamak için bölge ülkeleri ile işbirliği yapmak zorundasın.
Nato bizim düsmanlarımıza (PKK, YPG vs)destek verirken de sen miyavlamışsındır eminim.
Nato’da ki “müttefiklerimiz” ekonomik açıdan Türkiye’ye hiç bir şey kazandırmadıkları gibi, Ülkenin gelişim dinamiklerini sürekli bilinçli bir şekilde baltalamışlardır. Sanayi hamlesi için Menderes Hükümetinin istediği 300 Milyon dolar krediyi bile vermemişler, “siz atlantik ittifakında ki yeriniz tarım ülkesi olmaktır” (Bu konuda bile kazık atılmıştır. Gerçek tarım ülkesinin ne olduğuna bakmak için Hollanda örneği yeterlidir) denilmiştir. Ülkemizde ki stratejik endüstri birikimi Sovyetler’in eseridir. Karşılığında her hangi bir tuzak, bağımlılık olmadığı, geçen yıllar içinde görülmüştür. Şimdi asıl tercih yapacak olan, Atlantik ittifakıdır. Ya PKK/YPG, FETÖ, DHKP-C’ ye desteklerine devam ederek Türkiye’ye ihanet etmeye, vesayet savaşına devam edecekler, veya Türkiye’nin çıkarlarına uygun hareket ederek, gerçek bir müttefik gibi davranacaklar.
NATO müttefikleri Türkiye’ye ekonomik açıdan hiçbir şey kazandırmadı tersine kaybettirdi
Müttefik değilken Güney Kore’nin çok önündeydik şimdi ardından nal topluyoruz.. Türkiye’de Kürdistan tezgahlayan da Rusya değil NATO müttefiklerimizdi..
Amerika’da son derece beceriksiz bir lobimiz var, varsa tabii..
Hic bir sey anlatamamisiz… Yaziklar olsun…
ne nato ne rusya anti emperyalist tam bağımsız Türkiye
Yok biz hem Nato’da kalacagiz hem de Nato’nun düsmanlari ile isbirligi yapacagiz.Sonra da Nato bize destek vermiyor diye miyavliyacagiz.
Türkiyenin ticari açıdan yönünü ağırlıklı olarak doğu ülkelerine çevirmesini bekliyorum, batı ile olmuyor olmayacak ve batı sürekli savaşlardan besleniyor, savaşları tetikliyor.
Ya her şeyi inkar edip bölüneceksin ya da ‘onurunla yaşayıp yetinmeyi bileceksin. Anadol mu kazanacak yoksa bir avuç Ferrari meraklısı mı bekleyip göreceyiz.