Anagold kendini onaylamış… Siyanürlü madene verilen ÇED raporundan bakın kim çıktı!

CHP Milletvekili Turan Taşkın Özer, Erzincan'da çökmenin meydana geldiği maden alanına verilen "ÇED olumlu" raporunu hazırlayan firmanın yönetim kurulunda yer alan Ahmet Oğuz Öztürk'ün, Anagold Madencilik A.Ş.’nin de yönetim kurulunda yer aldığını söyledi.

featured

CHP İstanbul Milletvekili Turan Taşkın Özer, Veryansın Tv’nin ısrarlı yayınlarına ve tüm ‘siyanür’ uyarılarına rağmen açık tutulmaya devam eden ve yığın liç maden alanının çökmesi sonucu 9 işçinin toprak altında kaldığı Erzincan’ın İliç ilçesindeki altın madeniyle ilgili dikkat çeken bir ayrıntıyı paylaştı.

Özer, Çöpler Altın Madeni için “Çevresel Etki Değerlendirmesi” (ÇED) olumlu raporu veren şirketin yönetim kurulunda bulunan Ahmet Oğuz Öztürk’ün, Anagold Madencilik A.Ş.’nin de yönetim kurulunda yer aldığını söyledi. Yaşanan olayın bir kaza değil, göz göre göre insanların ölüme gönderilmesi olduğunu kaydeden Özer, ÇED raporunun doğru bir şekilde analiz edilerek verilmesi gerektiğine vurgu yaptı.

‘GÖZ GÖRE GÖRE İNSANLAR ÖLÜME GÖNDERİLDİ’

Özer, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Dün Erzincan İliç’te siyanürle altın çıkarılan ve Anagold Madencilik A.Ş. tarafından işletilen madende meydana gelen göçükte 9 maden işçimiz toprak altında kaldı.

Maden şirketi ve ÇED raporunu hazırlayan şirketle ilgili yıllardır pek çok iddia ortaya atıldığı gibi bu iddiaları Bakanlığın incelemediğini, gereken denetimlerinin yapılmadığını, yapılan suç duyurularının ise takipsizlikle sonuçlandığını biliyoruz.

Bakınız bu facia bir kaza değildir, göz göre göre insanların ölüme gönderilmesidir.

‘YETERSİZ DENETİM FACİA GETİRDİ’

Ülkemizde vahşi madencilik yetersiz, sınırları belirsiz kanunlar ve çıkarılan yönetmeliklerle olağan hale gelmiş, sonucunda İliç’te yetersiz denetim sonucu facia yaşanmıştır.

Bakınız ÇED Raporu, belirli bir projenin, çevre üzerindeki önemli etkilerinin belirlendiği ve değerlendirildiği bir süreçtir. Yapılacak işin doğru bir şekilde analiz edilmesi öncelikli olarak ÇED Raporu hazırlama yetkisi olan kurum ve kuruluşların bağımsızlığıyla mümkündür.

07.10.2021 tarihinde, Murat Kurum’un Bakan olduğu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından dağıtım yerlerine, ÇED olumlu Kararı ve Belgesi gönderiliyor.

‘TEHLİKELERE RAĞMEN ÇED OLUMLU RAPORU VERİLDİ’

Ancak Maden işletmesinin Fırat nehrine 350 metre uzaklıkta olmasına, zehirli siyanürün suya karışması tehlikesi olmasına ve toprak kayması tehlikesi bulunmasına rağmen olumlu ÇED raporu düzenleniyor.

ÇED raporunun düzenlendiği dönemde, olumlu ÇED raporu düzenleyen firma SRK Danışmanlık isimli şirket. Şirketin Yönetim Kurulu üyesi kim ? Ahmet Oğuz Öztürk.

Tarih 5 Şubat 2024 Ahmet Oğuz Öztürk, yani aynı kişi İliç’te madencilik yapan, maden firması Anagold Madencilik A.Ş.’nin de yönetim kurulu üyesi olarak atanıyor. Bu atama, sipariş raporun ödülü olsa gerek diye düşünmemek elde değil.

‘BAĞIMSIZLIKTAN YOKSUN FİRMALAR’

Bağımsızlıktan yoksun firmalar ile çevresel tehdidin gizlenmesi veya yokmuş gibi davranılması bizi bugün bu faciaya getirdi.

Sipariş üzerine rapor hazırlanmasına hukuken imkan veren, müsaade eden Bakanlık ve hatta rapora bile gerek görmeyerek İliç’teki madene kapasite artırımı onayı veren Murat Kurum bu facianın sorumlusudur.

Adalet ve Kalkınma partisi iktidarı, doğa ve insan katliamına soluksuz bir şekilde yol açan maden şirketlerine ruhsat vereceğine; siparişle ÇED raporu alınmasına müsaade eden yönetmelikleri düzenlemeli ve derhal bu işin bağımsız kuruluşlarca yapılmasını sağlamalıdır. Aksi durumda daha birçok kez bu facialarla karşılaşmamız kaçınılmaz olacaktır.”

Anagold kendini onaylamış… Siyanürlü madene verilen ÇED raporundan bakın kim çıktı!

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. Bunlarin tumu, tum yonetim kurulu, yargilanmasi gerekiyor. Hele bu CED raporunu onaylayana en az 10 yıl olmak uzere parolsuz hapiz cezasinacarptirilmali. Ancak Erdoğan ve AKP her yeri bokladigi gibi, tum kurumlarda curumusluk ve yandaslarin kanun tanimamaligi, kanunlara karsi cikip istediklerini yapmalari devam ediyor. Yargi bugun sadece Erdoganin agzina bakip ne diyecegine gore adim atiyor. Sonra kalkip Turkiyede Diktatörlük degil Demokrasi var diye biliyor. Evet Erdoğan ve FETO dan once Demokrasi az cok islerdi. Siz o Demokrasiyi kullanip ülkeyi Diktatoriya yaptiniz. Erdoğan hesabina yaradiginda cikiyor bu Yarginin isi diyor, isine yaramadigi zamanda ben yarginin aldigi karara saygi duymam diyebiliyor. Buna Yumusak Diktatörlük denir. Demokrasinin arkasina gizlenmis bir Diktator. Ve en vahimide Bati agzini acip birkere bilem Erdogani elestirmemistir. Niye? Nedense istediklerine gizli gizli hep evet demistir.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!