Eski İstanbul Barosu Başkanı hukukçu Prof. Dr. Ümit Kocasakal, yeni anayasa tartışmalarını değerlendirdi. Sözcü’den Ruhat Mengi’nin sorularını yanıtlayan Kocasakal, “Her isteyen, aklına esen, canı sıkılan anayasa yapabilir mi?” diye soran Kocasakal, yanıtını kendisi veriyor: Hayır!
Kocasakal’ın değerlendirmelerinin satır başları şöyle:
“Sivil anayasa” diye bir ifade son derece anlamsız. Oradaki “sivil” ifadesi yapılmak istenenin aslında üstünü örtmenin ifadesi onu söyleyeyim.
Şu kadarını belirteyim: Küresel merkezlerden fonlanıp ülkeleri bir örümcek ağı gibi saran Sivil Toplum Kuruluşlarındaki (STK) “sivil” ne ise yahut FETÖ’nün o dönemki ‘Sivil Gençler’indeki “sivillik” ne ise burada da o!
Bir diğer önemli soru şu: Her isteyen, aklına esen, canı sıkılan anayasa yapabilir mi? Yapamaz! Zaten değiştirilemez maddelerin varlığının, izin verilen değişikliklerin katı çoğunlukla yapılabilmesinin sebebi de bu. Anayasalar genellikle “yeni bir devlet kurulurken” veya o devlet yıkılıp yenisi kurulurken ya da ihtilal veya devrimlerden sonra yahut “karşı devrimlerden sonra” yapılır. Bunu bizim tarihimize baktığınızda da görürsünüz.
Peki bir hukukçu ve yurttaş olarak soruyorum şu an bunlardan hangisi var da yeni bir anayasa isteniyor? Yeni bir devlet mi kuruluyor, bizim haberimiz mi olmadı? Birilerinin talebi üzere 1923 Cumhuriyeti yıkılıyor da yeni bir “ikinci” bir Cumhuriyet devlet mi kuruluyor? Yahut bizim haberimiz olmadan bir darbe veya bir karşı devrim mi oldu? Yorumunu okuyucuya bırakıyorum. Ama bilinsin ki; Anayasanın “sivili” oluyorsa, darbenin de sivili olur!
KİMLER İSTİYOR?
Yeni anayasayı genellikle kimler istiyor, şöyle bir bakalım. Bunu mesela üniter yapıyla sorunu olanlar istiyor.
Eskiden beri İmralı’daki terörist başının ve legal görünümlü uzantılarının dilinde sürekli olarak “Demokratik cumhuriyet ve buna bağlı olarak bir yeni anayasa” vardır. Başka, HÜDA PAR gibi din devleti hayali kuranlar yine “yeni anayasa” diyor.
Bir de fonlu ve güdümlü, kullanışlı, ikinci cumhuriyetçi liberaller! Peki bunları bir araya getiren ortak şey ne? Yanıt açık: Cumhuriyet’e, onun kuruluş felsefesi ve mimarisine karşı ve düşman olmaları.
NEDEN 1924 DEĞİL DE 1921?
Dikkat ederseniz bu yeni anayasacıların referans noktası ne hikmetse hep 1921 Anayasası!
Peki niye örneğin 1924 değil de 1921? Çünkü 1921 Anayasası’nın olağanüstü bir dönemin geçiş metni olup gerçek anlamda bir AY olmaması bir yana, 1921 Anayasası’nda 1924’te olduğu gibi Türkiye Devleti’nin bir cumhuriyet olduğu, cumhuriyetçi, milliyetçi, halkçı, devletçi, laik ve devrimci olduğu, dilinin Türkçe olduğu, başkentinin Ankara olduğu gibi hükümler yok! yani Cumhuriyet, üniter yapı, laiklik yok! Cumhuriyet’in anayasası 1924 Anayasası’dır. Dolayısıyla 1924’ü atlayıp 1921’e referans yapmalarının sebebi budur.”
yapılan zaten karşı devrim. neyi tartışıyoruz?