Ali Necip Bakşi yazdı…
5 Yıl boyunca Türkiye’nin en büyük iki şehrini yönettiniz. Soruyorum 20 yıla yakın süredir AKP’nin yönettiği belediyelerde hangi yolsuzluğu, yapanı açık açık ifşa ettiniz?
Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş soygun ve talanı yapanları ekranlarda anlatıp isim isim ifşa ettiler mi? Hayır! Neden seçildiniz? Yolsuzlukların üstüne gidin diye. Siz ne yaptınız rakamlar vs fıs.
Kimi, niye halktan saklıyorsunuz?
Peki 386.000 maden ruhsatı verilerek tarihte görülmemiş bir talan yapılıyor, köylüler köylerinden çıkarılmak isteniyor, Akbelen, İliç gibi binlerce şaibeli ÇED raporu olan vahşi maden var, bunların ülkemize doğuracağı sonuçları var. Ve hala susuyorsunuz, Cumartesi günü Akbelen’de köylünün yanına sadece Muğla teşkilatınız inseydi, resim çok daha farklı olurdu ama yalnız bırakıyorsunuz, görmemezlikten geliyorsunuz.
Neden yoksunuz? Köylüyü mü sevmiyorsunuz?
Yıllarca çiftçiye açıklanan düşük alım fiyatlarıyla, TÜİK’in verdiği yanlış enflasyon verileriyle asgari ücretli çalışan işçinin, çiftçinin, emeklinin fakirleşmesine sebep oldular.
Sendikalarınız, STK’larınız, ne yaptı?
Ürettiğiniz bir milli ekonomi program var mı? Özal, Kemal Derviş, Babacan, Erdoğan’ın sıcak para stratejisine çözümünüz Kılıçdaroğlu’nun söylediği gibi yine sıcak para mı olacak? Ders almadınız… Neden bağımsız bir ekonomiyi oluşturacak formülleri üretmiyorsunuz? Dış finansmana, para babalarına bağlılık sürsün mü istiyorsunuz?
Hatay, Malatya, Adıyaman ve birçok yerde rezerv alan yasasıyla milletin arazilerine el konuluyor, neden bu oylamaya katılmayarak evet dediniz?
Neden? Halkı mı sevmiyorsunuz?
Tıpkı çalıntı oyları AİHM’e götürmeme kararı aldığınız gibi!
O yüzden bu eşit meşit safsataları denendi ve bedelini yüzlerce binlerce vatansever çocuğumuzu toprağa vererek, ardında acılı anne, baba, eş, öksüz kalan evlatlar bırakarak ödemek zorunda kaldık!
Neden hukuk karşısında anayasa karşısında herkes eşittir demiyorsunuz?
Neden Cumhuriyeti ilan eden, fikri hür, vicdanı hür bir şekilde yaşamamızı sağlayan, Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde Türk milletinin yazmış olduğu anayasayı değil de onun karşı olduğu derebeylikleri, ağalığı, Türkiye’yi Yugoslavyalaştıracak bir değirmene su taşıyorsunuz?
Yarın geçici sığınmacı ve kaçaklara hangi söylemi üreteceksiniz?
Daha önce Erdoğan’ın yaptığını yapıyorsunuz, neden hala travmaları kaşıyarak yaralıyor ve hala zarar veriyorsunuz!
Belediye başkanlarınız, eski AKP’li gazetecilerle, eski kurucu üyeleriyle, terörle iç içe geçmiş kripto kişiliklerle yanak yanağa poz vererek ihanet ediyorlar! Biz çözümün siz de olmadığını artık net görüyoruz.
Verdiğimiz oylar hiçbir şeyi değiştirmiyor. Siz de yapıcı değil yıkıcısınız!
Sıtkımız sıyrıldı iktidardan ve kolpa muhalefetinizden, meclisteki hepinizden.
Yeter artık!
Artık size en güzel cevabı Vatansever Türk halkı bir araya gelerek, kendi göbeğini kendisi keserek verecek!
Bugün Erzurum Kongresi’nin 105. yıldönümünde tertemiz, şaibesiz, kirli ilişkileri, kirli ortaklıkları, bireysel ajandaları olmayan, Cumhuriyet’in Vatansever evlatları olarak bir araya gelip, Cumhuriyeçi Vatanseverler Partisi’nin resmi başvurusunu yaptık.
Vatanına, toprağına, kültürüne bağlı, kimsenin hakkına girmeyen, alın teriyle çalışıp, namusuyla, onurlu bir şekilde geçinmeye çalışan, çocukları iyi eğitim alsın, çevresine, insana, doğaya saygı ve sevgi beslesin, sıraya geçmeye razı olsun, bu topraklarda bir çatı altında karnımızı doyurarak, paylaşarak, insan gibi kardeşçe yaşamak istiyoruz diyen bizler artık şuna bakacağız;
Kim kamu yararından yana,
Kim eğitim sisteminin, sağlık sisteminin sınıf ayırt etmeden ücretsiz, tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına eşit ve aynı yüksek düzeyde verilmesinden yana,
Kim benim şeyhim, benim kabilem, benim başkanım demeyip hukuk karşısında herkesin eşitliğinden yana,
Kim madenleri, enerjisi, yaylası, kıyısını Türk milletinin ortak malı olarak tanımlanıp, bunun getirisi ve götürüsü tüm Türk milletinin hanesine yazılmasından yana,
Kim küresel, emperyalist şirket ve tarikatların himaye ve sömürüsüne karşı tekrar milli gücü kullanmak ve milli iradeyi hakim kılmaktan yana
Kim sıcak para politikasına karşı üretimden ve planlı milli bir kalkınma programından yana,
Kim şehitlerimizden, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünden yana…
Tekirdağ’daki de, Diyarbakır’daki de bu sistem içerisinde, bu eşitlikçi düzlem içerisinde yani Mustafa Kemal Atatürk’ün kurmuş olduğu Cumhuriyet’in, ortak aidiyetin içerisinde kendini tarif ettiği süreçte hep beraber yaratacağımız bir hikaye var.
Evet, Türkiye bir çıkmazdadır ama çıkış yolu kapalı değil! Çıkışı M.K. Atatürk’ün bağımsızlık bilincinde aramalıyız! Kendiniz için, aileniz için, çocuklarınızın geleceği için, insanlık için işte size saf, kirlenmemiş tertemiz bir nehir Cumhuriyetçi Vatanseverler Partisi,
Vatanımıza, Türk milletine hayırlı olsun.
Yaşasın Vatan!
Yaşasın Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti!
