Hafızlıklarını İsmailağa Kur’an Kursu’nda tamamlayan 82 genç için Fatih Camii’nde hafızlık icazet töreni düzenlendi, hafızlık belgeleri dağıtıldı. “Reisül Kurra” Mustafa Demirkan’ın riyasetinde yapılan merasimde Fatih Müftüsü Hüseyin Baş, Çatalca Vaizi ve İsmailağa Kur’an Kursu Genel Müdürü Dr. Muhammet Masum Vanlıoğlu da yer aldı. Törende icazet alan gençler Kur’an-ı Kerim okudu, öğle namazı sonrası duayı ise “Reisül Kurra” sıfatıyla Demirkan yaptırdı.
Program sonunda hafızlara icazet belgeleri ve çeşitli hediyeler verildi. Fatih Belediyesince cemaate yemek ikram edildi.
Törene, Fatih Belediye Başkanı Ergün Turan, Diyanet İşleri Başkanlığı Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu Başkanı Hafız Osman Şahin ile davetliler katıldı.
ATATÜRK’E SALDIRMIŞTI: BUNLARDAN DAHA ZALİM VE KÂFİR KİM OLABİLİR?
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Meclis Başkanı Şentop’un katılımıyla 28 Mayıs 2021’de Ayasofya’da gerçekleştirilen “İTO Marmara Anadolu İmam Hatip Lisesi Hafızları İcazet Töreni”nde, Reisül-Kurra vekili Mustafa Demirkan, Ayasofya’nın müzeye çevrilmesini anımsatarak, isim vermeden Atatürk’ü hedef almıştı.
Demirkan, “Ayasofya gibi mabetler, mabet olarak kalması için inşa edildi. Öyle bir zaman geldi ki bir asır gibi bir zaman içinde ezan ve namaz yasaklandı ve müze haline çevrildi. Bunlardan daha zalim ve kâfir kim olabilir? Yarabbi bir daha bu zihniyetin bu ümmetin başına gelmesini mukadder buyurma” ifadelerini kullanmıştı.
hayvanın bile bir sadakati vardır.
ismailağa tarikatı ve mustafa demirkana lanet olsun..
Emperyalizmin Türk gençliğini getirdiği yer burasıdır.
Ya uyuşturucu çetelerinin elinde, ya tarikatların kucağında mahvı perişan…
Yalan ve riyakarlığın Kuran’da nasıl lanetlendiğini sözde hergün Kuran’la haşır neşir olanlar görmüyorlar. Çünkü Allah dileğini dogru yola koyar dileğinin kalbinin mühürler.
Herifin suratı tipsiz şeytan görünümlü lantlenmiş
Az bekleyin, göreceksiniz. Bunlar zamanı gelince reyize de lanet okuyacaklardır.
Bu zevatın fıtratında var; giden ağam, gelen paşam. Yeter, ki benim çıkarım sürsün. Yeter, ki hiç çalışmadan, hiç üretmeden bolluk içerisinde yaşayayım.