Bahçeli’den AKP’ye ‘Osman Kavala’ çağrısı: Tahammülümüz yok

featured

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ‘Kavala ile ilgili önerimiz ise şudur; hüküm verilirse önce cezasını Türkiye’de çekmesi sonra da vatandaşlıktan çıkarılarak 10 büyükelçinin ülkesinden birine gönderilmesi artık zarurettir. Herkes haddini bilsin, saygısızlığa lüzum yoktur, tahammülümüz hiç yoktur.’ ifadelerini kullandı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. 

Bahçeli şunları söyledi: 

“Yurt içinde ve yurt dışında hayatın zorluklarına göğüs geren tüm vatandaşlarımıza, şükranlarımı sunuyor, selamlarımı iletiyorum. Hayatı ileri bakarak anlatırız, geriye bakarak anlarız. Tercihlerimiz nasıl bir hayat istediğimizin ifadesidir. Cumhuriyet milli bir tercihtir, en doğru, en müsanip tercihtir. Türk milleti geçmişinden kopmadan geleceğinin yol haritasını çizmiştir. Bir devlet sloganı meselenin özünde sadece retoriktir. Türk devlet zinciri halkalarına 29 Ekim 1923 tarihinde sonuncusunu eklemiş bize göre konu bir daha açılmamak üzere kapanmıştır. Bazı maksatlı cahiller, Türkiye Cumhuriyeti’nin Osmanlı’nın reddi mirasıyla kurulduğunu uydursa da bu iddialar tamamen terstir. Tarihte kurulan her Türk devleti bir öncekinin eseridir. Önümüzdeki cuma günü Cumhuriyet’in kuruluşunun 98. yıldönümünü gururla kutlayacağız. 100. yıla şunun şurasında 2 yıl kalmıştır. Cumhuriyetin vasfı millet egemenliğine dayanması, demokrasiyi sistem olarak benimsemedir. Rejim değişti diye yaygara koparanlar iflah olmaz bir yalancı hastalığına kapılan gafillerdir. Rejim başka, hükümet ve yönetim sistemi başkadır. Türkiye’de rejim cumhuriyettir, yönetim sistemi ise Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’dir.

Cumhuriyet ile Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi milletimiz iradesiyle tecelli etmiştir. İkisi de milli hedeflerin azmiyle perçinlenmiştir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, parlamenter sistemin duvara tosladığı, Başkentimizin bombalandığı bir dönemin hemen sonrasında milli diriliş ve yükseliş ruhu olarak doğmuştur. Cumhuriyete karşı gelenlere zulme boyun eğenler, bizden bir şey olmaz diyen korkaklardır.

Türkiye Cumhuriyeti her türlü baskı ve müdahaleye direne direne kurulmuştur. Cumhurun muazzez varlığı 98 yıl önce cumhuriyete tamam demiş, 4 yıl önce de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçiş sağlamıştır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yönetim sisteminde muazzam bir reform, sonumuzu hazırlamak isteyen hainlere unutamayacakları milli bir cevaptır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi demokrasi ile taçlanmıştır. Su aka aka yatağını bulmuştur. 

KILIÇDAROĞLU’NA TEPKİ: TÜRK MİLLETİNE EN AĞIR HAKARET, EN SOYSUZ SUÇLAMADIR

Sistem krizine oynayan suyu bulandırarak aciz düşürmek için fırsat kollayanların, cumhuriyetin ana sütunları yıkmak isteyen muhbirlerdir. Kılıçdaroğlu’na kim ne söylüyorsa yanlış söylüyor, kılavuzlarını ve akıl hocalarını gözden geçirmesine bize göre yarar vardır. Kılıçdaroğlu bu sancılı savunmanın Türkiye ayağıdır. Türkiye’de demokrasi yok demek egemenliğin yegane sahibi Türk milletine en ağır hakaret, en soysuz suçlamadır. Böylesi bir şahsın CHP Genel Başkanı olması inanılmayacak bir talihsizliktir. Türkiye’de demokrasi vardır ve hakimdir. Kılıçdaroğlu’nun gözüyle bakınca maalesef her yer zillet. Bu şahıs aziz Atatürk ile çelişmektedir. 100. yıl dönümünde cumhuriyetin hakkını koruyacak zillet değil, millettir. Ne CHP eski CHP’dir, ne de Türkiye zillete müsaade edecektir. Türkiye’yi lider ülke seviyesine biz taşıyacağız. Üreten, refah sağlayan, herkesin sorunlarını çözmüş bir milli ekonomiyi, terörün kökünü kazımış bir hukuki bünyeyi el birliğiyle, güç birliğiyle ve Cumhur İttifakı’yla sağlayacağız.

‘LAİKLİK, TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN HARCIDIR’

Laiklik, Türkiye Cumhuriyeti’nin harcıdır. Millet, Müslüman’dır. Türkiye Devleti bölünmez bir bütündür. Bu milletin varlığı ile kimin sorunu varsa bizim de onlarla sorunumuz olacaktır. Cumhuriyet bedava kazanılmamıştır, sahibi millettir, işbirlikçi kalpazanlara asla bırakılmayacaktır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Türk milletinin tercihidir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk milletimizin ortak değeridir. Tavrımız nettir, duruşumuz Kuva-yi Milliye’dir. Bir kere yükselen bayrak bir daha düşmeyecektir. MHP’nin tavizsiz düşünceleri özet olarak bunlardır. Bizim uzlaşma alanımız Türk milletinin ahlak ve vicdanıdır. 

Aziz milletimizin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını bugünden yürekten kutluyorum.

10 BÜYÜKELÇİ TEPKİSİ

18 Ekim 2021 pazartesi akşamı ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’nin Twitter hesabından seviyesiz bir açıklama yapılmış, 9 devletin büyükelçisi de Türkiye’ye hukuksuz bir çağrıda bulunmuştur. ABD, Almanya, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İsveç, Norveç ve Yeni Zelanda ülkelerinin Ankara büyükelçileri Osman Kavala’nın avukatlığına soyunmuşlardır. Bir skandala imza atmakla kalmamışlar, görevlerinin sınırlarının tamamıyla aşmışlardır.  Bu 10 büyükelçi Osman Kavala’nın serbest bırakılması konusunda çağrı yapmışlardır. Zalim bir üst akıl hem büyükelçileri hem de zillet ittifakını harekete geçirmiş, ağız birliğiyle konuşmalarını dayatmıştır. Şirret bir oyun, tehlikeli bir rol paylaşımı söz konusudur. İç ve dış işgal cephesinin makyajı dökülmüştür. Kavala, Soros’un kuryesidir, Gezi’nin kışkırtıcısıdır. Gezi olaylarına bir park ötesinde anlam ve misyon yüklenmesinde aktif pozisyon üstlenen, bu amaçla sivil toplum kuruluşlarına insan sağlayan açık toplum vakfının Türkiye piyonu bu şahıstır. Kavala, PKK’yı rasyonel politikalar yürüten bir örgüt olarak nitelendirerek teröre çanak tutmuştur. Kavala, 18 Ekim 2017’de İstanbul’da yakalanmıştır. 29 Aralık 2017’de Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapmıştır.

‘AYM HAİNLERLE YAN YANA’

Anayasa Mahkemesi öyle bir hale gelmiştir ki nerede bir hain varsa, onlarla yan yanadır. Anayasa Mahkemesi kapanmasın da terörle mücadeleye sünger mi çekilsin. Demirtaş, Kavala davalarında hak ihlali var diyen sözde hainler gelsinler külahıma anlatsınlar. Sınırda kahramanlara, Mehmetçiklerin yüzüne söylesinler. Bir başka önemli konu da teröre yardım ve yataklık yapan milletvekillerinin tezkerelerinin süratle görüşülmesidir.

Kavala’nın avukatı arayıcılığıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne yaptığı başvuru Türkiye aleyhinde sonuçlanmıştır. Farklı bir karar alınsa şaşırırdık, bu mahkeme kararı Avrupa’nın elinde koza dönüşmüştür. Yunanistan’a kimseden en ufak bir itiraz gelmemektedir. 10 büyükelçi Soros’çu Kavala’yla aynı mevziye girerek Türkiye’ye muhtıra vermiştir. Gayrimeşrudur, gayrikanunidir.

AKP’YE ‘OSMAN KAVALA’ ÇAĞRISI

10 büyükelçi hem demokratik ilişkiler hakkında Viyana Sözleşmesi’ne hem de anayasaya aykırı hareket etmişlerdir. Hukukun üstünlüğü herkes için bağlayıcıdır. Bu son gelişmeyi olumlu bulduğu anlaşılan Sayın Cumhurbaşkanımızın kararlı tutumu tarihi bir yanlışın düzeltilmesinde önemli bir dayanaktır. Kavala ile ilgili önerimiz ise şudur; hüküm verilirse önce cezasını Türkiye’de çekmesi sonra da vatandaşlıktan çıkarılarak 10 büyükelçinin ülkesinden birine gönderilmesi artık zarurettir. Herkes haddini bilsin, saygısızlığa lüzum yoktur, tahammülümüz hiç yoktur. Batılı ülkelerin Türkiye yaklaşımları dostane değildir.

AB’NİN TÜRKİYE RAPORU

Raporda yanlı değerlendirmeler hakimdir. Türkiye’nin üyelik hususundaki tercihi açıktır. Hem doğu hem batı diyoruz, iki yöne de bakıyoruz. Onurlu, egemenlik haklarına saygı esasına dayanan üyelik olursa ne ala…”
 

Bahçeli’den AKP’ye ‘Osman Kavala’ çağrısı: Tahammülümüz yok

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!