Bahçeli’den ‘İmamoğlu’ açıklaması: Makamını işgal edemez

featured

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli İBB’ye terör teftişine ilişkin ‘İşe alınanlardan en üste kadar herkes sorumludur. Suç sabit görülürse İBB Başkanı bir saniye bile olsa makamını işgal edemez, etmemelidir’ dedi. Bahçeli, ‘Teröristlerin işe girdiği belge ve bilgilerle bir rapor formatına bağlandıktan sonra, Büyükşehir Belediye Başkanı’nın sadece mahkeme huzuruna çıkması yetmez, görevinden alınması şarttır’ ifadelerini kullandı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM’deki grup toplantısında açıklamalarda bulundu.

İBB’ye terör teftişine değinen Bahçeli, “İşe alınanlardan en üste kadar herkes sorumludur. Suç sabit görülürse İBB Başkanı bir saniye bile olsa makamını işgal edemez, etmemelidir” dedi.

Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları şöyle: 

“Saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım, yeni yılın ilk grup toplantısında hepinizi selamlıyorum. Toplantımızı takip eden aziz vatandaşlarımıza, değerli kardeşlerimize selam ediyor, şükranlarımı sunuyorum.

Muhatap olduğumuz tehditlere başa çıkabilmek için bir tarih şuuruna ve millet sevgisine sahip olmamız lazımdır. Kimin dost, kimin dost olduğunu tarif edebilmeliyiz. Kana ekmek doğrayan, fil gibi züccaciyeci dükkanına dalan, iradesi dümen, ilkesi duman olan kim varsa tanımalıyız, ipliklerini mutlaka pazara çıkarmalıyız. 

2021 yılının teferruatla yorumlayarak beklentilerimizi dile taşımak, millet ve ülke yararına olanları takip ve temin etmek başlıca amacımızdır. 2021 yılı Kovid-19 salgını gölgesinde geçmiştir. Maalesef salgın tüm dünyayı vahim ölçülerde etkilemektedir. Sadece insan ve toplum sağlığı değil hayatın her alanında virüsün tahribatı hakimdir. Ülkemizde vaka sayılarının artış trendinde olması dikkat edilmesi gereken bir husustur. Salgın karşısında rehavete kapılmak çok risklidir. Unutulmasın ki deniz kenarına ev yapan çok dalga görecektir. Temkin yokluğunun sebep olacağı acıklı akıbiyetler ziyadesiyle fazladır.

Sağlık çalışanlarımız fedakarca çalışmaktadır. Onlara vefa borcu duyduğumuz bir gerçektir. Maaşlarındaki iyileştirmeyi de süratle gerçekleştirmemiz şarttır. 2022 yılının bir yandan Korona illetinden kurtuluş için ümit verici bir yıl olması, yeni dünya mimarisinde hazırlık halinde geçmesi samimi dileğimdir. Türkiye zaafa uğramayacak, zayıf düşmeyecektir. Sabırla, tıbbın imkanlarıyla, sağlık altyapımızın direnciyle, duanın emsalsiz gücüyle, dayanışmanın engin mirasıyla biz bu virüsün kökünü kazıyacağız. Önce sağlık diyoruz, bunlar olmadan hiçbir şeyin anlamının olmayacağını da biliyor ve inanıyoruz.

2021 yılında demokrasi ayıpları, hakimiyet kavgaları, ekonomik saldırılar, etnik gerilimler, doğal afetler, göç dalgaları, kanlı darbeler, siyasi çalkantılar yaşanmış ve daha da sertleşmiştir. 16 Eylül 2021’de uzay turizmi başlamıştır. Şöhretli milyarderler uzaya giderek bir damla su hasreti çeken milyonların durumuna hazin duymamıştır. Aşılara bile ulaşamayan milyonlarca insanın varlığı kahredici bir çelişki olarak hafızalara işlenmiştir. Türkiye aşıya ihtiyaç duyan ülkelerin yanında durmuştur. Biz Müslüman Türk milletiyiz. İnançlarımızla itibarlıyız, istikbalimizle iddialıyız. Milli ve manevi değerlerimize kim sataşıyorsa, kimler böylesi bir yanlışa düşüyorsa aleyhlerine davacıyız.

‘CHP GENEL BAŞKANI’NIN AZİZ MİLLETİMİZDEN DERHAL ÖZÜR DİLEMESİNİ BEKLİYORUZ’

Ağzının dikişleri patlamış CHP’li bir grup başkanvekili, Kuran Kursları için “Ortaçağ zihniyeti” demek suretiyle ucuz, uydu, köhne, din dışı bir bühtanda bulunmuştur. Bunu Müslüman Türk milletine karşı söylemiştir. Bu iflah olmaz ümmi ya Ortaçağ’ı bilmiyor ya da Kuran’dan habersizdir. Klasik ve klişeleşmiş bir CHP üslubu tekrar nüksetmiştir. Ahmaklığın en ciddi delili aynı şeyi defalarca yapıp veya söyleyip farklı sonuç almayı beklemektir. Namazda gözü olmayanın ezanda kulağı olmazmış. Kuran’da eli olmayanın okunmasına da tahammülü olamazmış.

İman nasip işidir, Allah’ın ikramıdır. İnanıp inanmamak herkesin kendi bileceği bir şeydir. Ancak dinimize laf söyletmeyiz, imanımıza söz ettirmeyiz, kitabımıza Ortaçağ zihniyeti diyen kalpsizlerin, kemiksizlerin bühtanlarını da yanlarına bırakmayız. Bu saygısız ve edepsiz sözden dolayı CHP Genel Başkanı’nın aziz milletimizden derhal özür, Allah’tan da af dilemesini bekliyoruz. Bunlara sorsak istismar çarkını çevirip, kurumuş bir çeşmede abdest aldıklarını, devamında ihmal paşa camisinde namaz kıldıklarını söyleyecek kadar cümle aleme rezil olurlar. Din bilmezler, diyanet tanımazlar. Namazda okunan Kunut dualarını ayet sanan, belli ki Cuma namazını da kazaya bırakan zihniyet işte bu bozuk CHP zihniyetinin ta kendisidir. Allah bunlardan milletimizi de, ülkemizi de korusun diyorum. Kur’an-ı Kerim’e haşa kara çalmaya teşebbüs etmek köksüz ve kifayetsiz bir gevezenin en büyük günahlarından birisidir. Mesleği müfterilik olan bu sefilin yatacak ve sığınacak yeri de yoktur. Bu nedenle, CHP zihniyeti mağlup olmaya mahkumdur.

2021 yılında öne çıkan başlıklardan birisi de Taliban’ın ikinci iktidar döneminin başlamasıdır. ABD uçağının iniş takımlarına tutunan Afganların ibretlik görüntüleri simgesel bir travma olarak hafızalarımızdadır. Ekonomik sıkıntılar, terör, iç karışıklık başta olmak üzere farklı nedenlerle yerinden kopan insanların küresel dengeleri çok boyutlu etkilediği malumunuzdur. Türkiye göç konusunda azami külfete kısıtlı imkanlarıyla katlanan bir ülkedir. Ne yazık ki en mağdur hale gelen ülke Türkiye’dir. 2022 yılında göç probleminin çözüme kavuşturulması ertelenemez bir hedef olmalıdır. Türkiye’ye sığınan sığınmacıların kendi ülkelerinde huzurlu bir ortamın inşa edildikten sonra gönüllü şekilde gönderilmesi gerekir. Ülkemize sığınmış suçsuz günahsız kişiler üzerinden provokasyon yapmak Türkiye düşmanları tarafından sipariş edilen örtülü bir operasyon şeklidir. 

RUSYA-UKRAYNA KRİZİ

Temennimiz anlaşmazlıkların uzlaşmayla düğümlenmesidir. 2021 yılının bitimine saatler kala Biden ile Putin arasında kurulan telefon diplomasisinden bir sonuç çıkmamıştır. Nükleer savaştan bahsedilmesi başka vahim risktir. Rus ve ABD heyetleri arasında Cenevre’de gerçekleşecek görüşme trafiği bundan sonraki gelişmelerin seyrini tayin edecektir.

YUNANİSTAN’A SERT TEPKİ

Türkiye’nin barışın, istikrarın savunmasını yapması çok yerindedir, bizim de desteklediğimiz denge hali budur. Bir diğer sorun alanları da Suriye, Libya, Akdeniz ve Balkanlar olarak öne çıkmaktadır. ABD’nin Yunanistan’ı askeri üslerle donatması iyi niyetle izah edilemeyecektir. Yunanistan’ın kara sularını 12 mile çıkarma konusunda fırsatçılık yapması haydut devlet olma yolunda olduğunu göstermektedir. Yunanistan sabrımızı test etmekten vazgeçmelidir. Ege Denizi’ne fitne serpiştirenlerin sonu hüsrandır. Yunanistan, Fransa’dan aldığı savaş uçaklarına fazla güvenmemelidir. Yunanistan Dışişleri Bakanı’nın beyanı bir meydan okumadır.

2021 yılının Eylül ayında Merkel iktidarı sona ermiş, koalisyon hükümeti yönetimi devralmıştır. AB Dönem Başkanlığı’nı üstlenen Fransa’da seçimler yapılacaktır. Biden yönetiminin saldırgan ve savruk tutumunun sandığa nasıl yansıyacağı belli olacaktır.

Rusya ilk defa 2021’de nükleer füze taşıyan uçaklarını Suriye’ye indirmiştir. Savaş gemilerini Suriye’nin limanına konuşlanmıştır. ABD, Suriye’de yuvalanmış terör örgütüne açıktan destek vermeyi de sürdürmüştür. Eren Bülbül’ün kanına girenlerin ABD tarafından pışpışlanması insanlığın görüp göreceği en kepaze olaylardan bir tanesidir. Bu ülkede iç huzur ve sükunet hakim olmadan Türkiye’nin güvende olması mümkün değildir. Suriye kangrene dönüşmüş ve içinden çıkılmaz haldedir. Türkiye terörist eylemleri engelleme konusunda muazzam bir gayret göstermiştir. İnanıyorum ki 2022’de terörün kökü kazınacaktır. 2023’te terörün gündemden tamamen çıkarılması için 2022 bir milat olacaktır. Türkiye terörü bitirmeye kararlıdır. Bu yüzden PKK’nın HDP’nin sureti kapatılmalıdır.

‘İÇİŞLERİ’NDEN İBB’YE TEFTİŞ’

HDP’yle ittifak kuran, HDP’nin yörüngesine giren, HDP’yle gelecek düşleyen hangi parti, hangi oluşum varsa suç ortağıdır, bölücülük çukurundadır.
Gabar’daki, Cudi’deki, Tendürek’deki, Bestler’deki, sınır ötesinin her noktasındaki muhkem kazanımlarımızı, muhteşem başarılarımızı TBMM’de kaybetmeye hakkımız olmadığı gibi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde pazarlık konusu yapmaya da hiç kimse kalkışmamalı, bunu aklından dahi geçirmemelidir.
Terör örgütüne yardım ve yataklık yapan, terörün emellerine hizmet eden, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne hançer sallayan sözde milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılarak alayının birden mahkemenin önüne çıkarılması adaletin ve milli iradenin şeref bahsidir. Eğer taviz verirsek yarın teslim olmamızı dayatırlar, bununla yetinmezler başımızı isterler, yetmedi mezarlarımızı bile talan ederler. Kahraman güvenlik güçlerimizin mücadele

onurunu siyasi rant uğruna, ikbal hesapları lehine hiçe sayanlar doğrudan doğruya ayağımızın altındadır, hukukun da ilgi alanındadır.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda işe alınan çok sayıda kişiden 557’sinin terör örgütleriyle irtibat ve iltisak içinde olduklarına dair yabana atılmayacak vahim bir iddianın üzerine gidilmesi, İçişleri Bakanlığımızın teftiş mekanizmasını çalıştırması bir hukuk gerçeği, bir idare marifetidir.
Bundan rahatsızlık duyanlar İçişleri Bakanımızı karalamaya yeltenenler kızarmaz gözleriyle, utanmaz yüzleriyle, uslanmaz yüzsüzlükleriyle Türkiye’nin karşı cephesi, Türk milletinin kripto hasımlarıdır. Belediye’ye terörist almanın neresi milli iradenin hükmüdür? Belediye’ye FETÖ’cüleri, PKK’lıları, DHKP-C’lileri, MLKP’lileri doldurmanın neresinde adalet, neresinde ahlak, neresinde vatan ve millet sevgisi vardır? Çok ciddi iddialar teftiş, tetkik, sonrasında da tahkik edilmesin mi? İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın başında müteferrika kavuğu vardır da imtiyaz mı kazanmıştır? “Lafı ortaya attım, isteyen istediğini alsın” diyen çürük yumurta, senin dilinin altındaki bakla nedir? Özel teftişten dolayı endişeli ve üzüntülü olduğunu söyleyen, sürecin İmamoğlu’nun tabi adaylığını güçlendirdiğini ifade eden, bizim de bu niyette olduğumuza yönelik kuşkularını paylaşan sulu gözlü siyasetçi sana soruyorum;
Siyasete devam etmek için CHP’de yer mi yapıyorsun? Kaybettiğin itibarını Halk TV ekranlarında mı arıyorsun? Önyargıyla teftiş sürecinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’yla ilgili bir mesele olmadığını iddia edenler siz nasıl bir kafaya sahipsiniz?

‘SUÇ SABİT GÖRÜLÜRSE İBB BAŞKANI BİR SANİYE BİLE MAKAMINI İŞGAL EDEMEZ’

Bununla iktifa etmeyip, “TSK’nın içerisinde bazı FETÖ’cülere karşı operasyon yapılması hükümetin TSK’ya tavrını mı ortaya koyar” sorusuyla teftiş sürecini baltalamak isteyen, dönemin Genelkurmay Başkanı’nı, bugünün Milli Savunma Bakanı’nı töhmet altında bırakan saygıdeğer siyasetçi, senin varmak istediğin yer neresi, yapmak istediğin nedir? İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na terör örgütleriyle irtibat ve iltisaklı olanların alımında en alttan en üste kadar hiyerarşik zincirdeki herkes sorumlu değil midir? Belediye Başkanı, kimlerin işe alınıp alınmadığını sormayacak mıdır? Sordu ise bu teröristler ne arıyor diyemedi mi? Demedi ise suçludur. Biliyor da HDP korkusundan dolayı susmuşsa yine suçludur. Hiç haberi yoksa, daha tehlikelidir, o zaman da katmerli suçludur. Anlayacağınız, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı her durumda sorumludur. İddialar tevsik edilirse, suç sabit görülürse, tekraren ifade ediyorum; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı bir saniye bile olsa makamını işgal edemez, etmemelidir.

‘MAĞDURİYET BUNUN NERESİNDEDİR?’

Sayın Cumhurbaşkanımızla görevdeki Belediye Başkanı’nı karşılaştırmak, “bakın o da aynısını yaşamıştı, görevden alınmıştı” demek, soysuz bir kıyastır.
Sayın Recep Tayyip Erdoğan, okuduğu bir şiir yüzünden büyük haksızlıklara uğramış, görevden alınmıştı. Bu anti demokratik ve faşist uygulamayı Türk milleti tashih ve tamir etmiş, nihayetinde Sayın Erdoğan’ı Cumhurbaşkanlığına kadar taşımıştır. Peki, mevcut Büyükşehir Belediye Başkanı şiir mi okudu? Hayır. Gözünün üstünde kaşın var mı dendi? Gene hayır. Terör örgütleriyle bağlantılı olanların Belediye’ye alınması konusunda iddiaların araştırılması, incelenmesi, ihtiyaç olursa da soruşturulması maksadıyla tecrübeli müfettişler görevlendirildi. Ne var bunda? Yanlış olan nedir? Mağduriyet bunun neresindedir?
Suç işlemiş, işlenmiş suçlara ortak olmuş, terör örgütüne mali ve siyasi destek sağlamış HDP’li belediye başkanları o halde niye görevden el çektirildi?
Hukukun üstünlüğü varsa, ki vardır ve kesindir, o zaman kamu görevi icra eden herkes yeri ve zamanı geldiğinde yaptıklarından veya yapamadıklarından dolayı hesap vermekle yükümlüdür.

‘SADECE MAHKEME HUZURUNA ÇIKMASI YETMEZ, GÖREVİNDEN ALINMASI ŞARTTIR’

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde suç işlenmişse, teröristler bir Diyet Programı kapsamında işe alınmışsa, bunun birinci derecede sorumlusu temsili olarak şube müdürü Ahmet, daire başkanı Mehmet değil; bal gibi, buz gibi Belediye Başkanı olan zattır. Bu kapsamda herkes teftiş cihetiyle ulaşılacak sonucu beklemelidir. Suç sabit görülür, suçlular tespit edilirse bundan sonraki etap mahkemelerdir. Bu süre zarfında teröristlerin işe girdiği belge ve bilgilerle bir rapor formatına bağlandıktan sonra, Büyükşehir Belediye Başkanı’nın sadece mahkeme huzuruna çıkması yetmez, görevinden alınması şarttır, adaletin icabıdır, hitamında sorumluluk Büyükşehir Belediye Meclisi’ne aittir.

2021 yılında doğal afetler peş peşe sökün etti. Ormanlarımız yandı, yüreklerimiz kavruldu. Sel ve heyelanlar başta Kastamonu olmak üzere pek çok ilimize karabasan gibi çöktü. Evler yıkıldı, insanlarımız hayatını kaybetti. 2022 yılında aynı felaketlerin bir daha tekerrür etmemesini niyaz ediyorum. Bu kapsamda hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmetler diliyorum. Yaralarımız sarılmış, dikilen fidanlar yeşermeye başlamış, nihayet zarar ve ziyanlar telafi edilmiştir. Türkiye büyük bir ülkedir. Sorunlar karşısında teslim olmayacaktır. Hayatın olağan akışı içinde her meselenin üstesinden gelmeye de mahirdir.
Özellikle ekonomik temelden ve teorik gerçeklerden kopuk kur ve fiyat artışları ülkemizin belini kırmak, huzur ve refah ümitlerini kesintiye uğratmak için projelendirilmiştir. Ekonomik operasyonlara, siyasi oyunlara, diplomatik tuzaklara karşı milletimizle aynı çizgideyiz, devletimizle aynı mevzideyiz, hükümetimizle aynı siperdeyiz.

ENFLASYON MESAJI

Kur aracılığıyla milli birliğimizin ve toplumsal huzurumuzun kurcalanmasına, kurutulmasına göz yummayacağız. 20 Aralık tedbirleri vasıtasıyla döviz kurundaki düşüşlerin aynı oranda fiyatlar genel düzeyine yansıması, vatandaşlarımızın temel mal ve hizmet ihtiyaçlarının fiyatlarında indirime gidilmesi adil ve ahlaki bir beklenti, ekonomik güvenliğimizin de bir gereğidir. Dün belli olan yüzde 13,58’lik Aralık ayı tüketici enflasyonuyla 2021 yılında kümülatif enflasyon oranı yüzde 36,08’e tırmanmıştır.

Salgın döneminin pek çok olumsuz tesiri kadar döviz kurundaki artışlar da maalesef enflasyonu tetiklemiş, arzu etmediğimiz seviyelere ulaştırmıştır.
Elbette enflasyonun üstesinden hep birlikte geleceğiz. Hiçbir vatandaşımızı bu canavara ezdirmeyeceğiz. Hayat pahalılığı kaderimiz değildir. Dar ve orta gelirli insanımızın elinden tutmak başlıca vazifemizdir. Geçtiğimiz ay tespit edilen yüksek asgari ücretin yanı sıra, dün bizatihi Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından açıklanan memur ve emekli maaş zamları hakikaten sevindiricidir, refah açısından önemli bir gelişmedir. Enflasyona karşı milli irade teyakkuzdadır. Memurlarımıza toplamda yüzde 30,5 oranında zam yapılması, hiçbir emeklimizin 2 bin 500 liranın altında maaş almayacak olması memnuniyet vericidir, kriz tellallarını da ters köşeye yatırmıştır. İlerleyen aylarda faiz, enflasyon, döviz kuru inşallah makul ve istikrarlı seviyelere gerileyecektir. Türkiye tarafı olduğu zorlu mücadeleyi kazanacak, siyasi gücünü ekonomik bağımsızlıkla perçinleyecektir. Kamu kurumlarının kapısında siyaset yapan tükenmiş ve tüfeyli CHP Genel Başkanı ne derse desin. Zilletin diğer paydaşları ne yaparsa yapsın. Türkiye büyüyecek, kalkınacak, zenginleşecek; yatırım, üretim, ihracat, istihdam, cari fazla seferberliğiyle Cumhuriyet’in yüzüncü yıl dönümü Allah’ın izniyle taçlanacaktır. Cumhur İttifakı bunu sağlamaya kararlıdır.

Türkiye’nin imajına, inandırıcılığına, saygınlığına, tarihi vasfına gölge düşürmek için kuyruğa giren zillet ittifakını ve dış destekçilerini Cumhur İttifakı şaşkına çevirecek, hayal kırıklığına uğratacaktır. 2022 yılı muzaffer günlerin kuluçkası, 2023 yılı da kudret ve kuvvet kaynağıdır. Kılıçdaroğlu, şafak sökecek diyor. Elhak doğrudur, ancak bu söken şafak onun ve yandaşlarının karanlığı olacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle yeni yılınızı bir kez daha tebrik ediyor, Meclis çalışmalarınızda üstün muvaffakiyetler diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.”

Bahçeli’den ‘İmamoğlu’ açıklaması: Makamını işgal edemez

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

3 Yorum

  1. 4 Ocak 2022, 17:59

    Bahçeli’den stratejik bir hamle, mağdur İmamoğlu, imamoğlu cb adayı, pkk üzerinden bir seçim kampanyası, erdoğan kıl payı ipi göğüsler..

  2. İmamoğlu’nu, 1000 daireli adamı filan sevmem de, bu da işi gücü bıraktı kafayı buna takdı..
    Milliyetçiysen Türk kadınlarına küfreden Suriyeli çakallara da iki lafın olsun..
    Senin hiç ülkenin demografik yapısının bozulması ile ilgili bir şey söylediğini duymadım..

  3. hadi ordan

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!