Bahçeli’den ‘irtica’ açıklaması

featured

MHP lideri Devlet Bahçeli, Harp Okulları ile Astsubay Yüksekokulları’na giriş şartlarından “irticai faaliyete karışmamış olma” koşulunun kaldırılmasına ilişkin konuştu. Bahçeli “TSK’nın töhmet altında bırakılması, irticai tehditlerin odağı haline geleceğinin yüzsüzce ifade edilmesi tepeden tırnağa kara propagandadır” ifadelerini kullandı.

MHP Genel Başkanı Bahçeli partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. 

Bahçeli’nin konuşmasından öne çıkan satırlar şöyle: 

Lafa geldi mi, büyük dava adamı rolüne bürünenlerin, süreç içinde ne kadar küçüldüğünü, ne kadar bayağılaştığını, başkalarının dolduruşuna gelerek nasıl kişiliklerini kaybettiklerini üzülerek gördük ve yaşadık. Bunların, Milliyetçi Hareket Partisi’ne karşı yapılan karanlık operasyonlarda figüranlığa nasıl da teşne olduklarını ibretle seyrettik. Çok şükür ayrık otlarından arına arına kabuğun içinde saklı duran özü çıkardık. Her dem yeniden doğarak, her gün bir başka açarak, tuzakları bozarak, iftiraları yenerek, kumpas duvarlarını berheva ederek kutlu davamızı onun bunun doymaz kursağına bırakmadık, onun bunun melun emeline peşkeş çekmedik, çektirmedik.

ANAYASA STRATEJİK HEDEF

Büyük Kurultayımızda, geleceğe dönük beş aşamalı stratejik hedeflerimizle rotamızı çizmiş durumdayız. Milliyetçi Hareket Partisi olarak, 2023 ve takip eden on yılları kapsayan stratejik hedeflerimizin ilki, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne, daha yerinde bir ifadeyle, Türk Tipi Başkanlık Modeline sahip çıkmak, ilke, kural ve kurumlarıyla yaşamasına, daha doğrusu kökleşmesine hizmet etmektir. Sivil, geniş katılımlı, herkesi kapsayan, yeni yönetim sisteminin ruhuna ve dokusuna müzahir bir anayasa hazırlığı ikinci stratejik hedefimizdir. Çalışan, üreten, ruh kökümüzden beslenen, manevi ve moral değerlerimizle eklemlenen yeni, yerli ve milli bir ekonomik sistemin ihyası ve inşası üçüncü stratejik hedefimizdir. Cumhur İttifakı’nın varlığı içinde terörle amansız mücadeleye, son terörist, son kanlı silahıyla ele geçirilesiye kadar destek vermek, Türk milletini bu şiddet ve dehşet sarmalından çekip çıkarmak dördüncü stratejik hedefimizdir. Hem ülkemizde, hem de küresel ve bölgesel zeminde diyalog, barış, huzur, sükunet ve istikrar beşinci stratejik hedefimizdir.

UYGUR TÜRKLERİ TARTIŞMASI: WASHİNGTON’UN GÖZÜNDEN… 

Uygur Türkleri’nin hüznü yüreğimizdedir. Türkmeneli’nin sevdası iliklerimizdedir. Akmescit’in dramı vicdanımızda, Kıbrıs Türklüğünün davası iffetimizde mahfuzdur. Lütfen dikkat buyurunuz, Türk milletiyle gönül bağı kopmuş kim varsa bize Uygur Türkleri konusunda laf ediyor, ileri geri konuşuyor. Bölücüsünden kozmopolitine, işbirlikçisinden ilkesizine, haininden hayasızına kadar hepsi ağız birliği etmişçesine fikriyatımızın kilit taşları hakkında bilirkişilik taslıyor, gevşek gevşek atıp tutuyor. Be hey gafiller, Türklük ne zamandır sizin ana meselesiniz oldu? Bayram değil seyran değil, hangi ara Türklüğe bu kadar sempati beslediniz?

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Limasol kentinde, cami duvarlarına Türklere ölüm yazan faşist ırkçılarla sizin aranızda esasen ne fark vardır? Merhum Ziya Gökalp bakınız böylelerine nasıl sesleniyordu:

Türk olsan, olmasan sen Türk düşmanısın!

Çünkü benim gayem Türk’ü yaşatmak, Seninki öldürmek her yaşatanı.

Niyet sahiplerinin derdi başkadır. Biz bunu biliyor, kötürüm maksatları isabetle tefrik ediyoruz.

Milliyetçi Hareket Partisi, Uygur Türkleri’nin kanayan yarasına yabancı başkentlerin prizmasından bakmaz, bakamaz. Washington’un gözüyle Pekin’i şekillendiremez, Pekin’in gözüyle de Washington’u kavrayamaz. Türkmeneli davasına Barzani küstahlığıyla yaklaşmaz, yaklaşamaz.

ERŞAT SALİHİ’YE TEŞEKKÜR 

Türkmeneli’ne Kürdistan diyenler tarihin çöplüğüne atılmış çürükler, küresel emperyalizme maşalık yapan çarpık zihniyetlerdir. Türkmeneli Türk’tür, Türk’ün ta kendisidir, ebedi öz yurdudur. Türk’ün Şii’si, Sünni’si, yani mezhepsel ayrımı değil; bayraklaşmış tarihi kimliği, yüksek milli şuuru her şeyin önünde, her mevzunun üstündedir.

Bu uğurda samimi mücadele veren, Türkmen kardeşlerimizin haklı davasının sesi olan, ne var ki aldığı bir kararla görevinden istifa eden Sayın ErşatSalihi’ye teşekkür ediyor, kendisini her zaman muhabbetle kucaklayacağımızı, çalışmalarını hiç unutmayacağımızı ifade ediyorum.

‘İSTANBUL SÖZLEŞMESİ BEKLENTİLERİ KARŞILAMADI’

İstanbul Sözleşmesi etrafında yürütülen tartışmalar esef verici boyutlara tırmanmıştır. Öyle bir istismar kampanyası devrededir ki, kadına şiddet sanki cezasız ve yaptırımsız kalacak; taciz, tecavüz ve saldırıların önü açılacaktır.

Bu sakat, sorumsuz ve sinsi propagandanın sistematik şekilde körüklendiği açıktır. Şu hususun da altını kalın bir şekilde çizmek isterim: Milliyetçi Hareket Partisi kadına yönelik şiddeti önşartsız reddetmektedir. Canilerin hak ettiği cezayı bulması insanlık onuruna saygının bir gereğidir.

Ancak sabahtan akşama kadar televizyon ekranlarından şiddeti teşvik eden program, haber ve dizileri de aynı oranda kınadığımızı söylemek boynumuzun borcudur. Bilhassa televizyon dizilerinden kadınlara uygulanan şiddet sahnelerinin kesilmesi, aynı şekilde toplumsal duyarlılığın ve farkındalığın tahkimi bize göre çok acil bir ihtiyaçtır. İstanbul Sözleşmesi beklentileri karşılayamamış, sadra şifa olamamıştır. Dahası mezkur sözleşmenin toplumsal cinsiyet kimliğine ilişkin hükümleri aileyi, manevi değerleri, toplumsal düzen ve dengeyi tehdit etmiştir.

Sözleşmeyi imzalayıp taraf olmak kadar, çekilmek de imzacı bir ülke adına haktır, hukuki bir tasarruftur. Bu itibarla, İstanbul Sözleşmesi’nin yayınlanmış bir Cumhurbaşkanlığı Kararıyla feshi doğru ve yerinde bir uygulamadır.

CHP yönetimi, parti teşkilatlarını saran taciz vakalarını unutmuş gibi davranarak kasten suyu bulandırmaktadır ve Danıştay’ın kapısına dayanmıştır. İP aynı havadadır. HDP deseniz aynı tavdadır. Zillet ittifakı sürekli krize oynamaktadır. Her tartışmadan nemalanma çabasındadır. Fakat her seferinde de baltayı taşa vurmaktadır.

‘İRTİCA TEHDİTLERİ KARA PROPAGANDA’

Harp Okulları Yönetmeliği’nde düzenlenen giriş kriterleri arasından, irticai görüşleri benimsememiş olma halinin Türk Ceza Kanunu’nda suç olarak düzenlenmediğinden çıkarılması bildik ezberleri tekrar alevlendirmiştir.

Bunun yerine de, terör örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulunca devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti, iltisakı ya da bunlarla irtibatı olmamak şartı getirilmiştir.

Asker ocağı Peygamber ocağıdır. Düşmanın üzerine Allah Allah nidasıyla yürüyen kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimizin töhmet altında bırakılması, irticai tehditlerin odağı haline geleceğinin yüzsüzce ifade edilmesi tepeden tırnağa kara propagandadır.

Bu konuda duyarlı olduğunu iddia eden herkese soruyorum: 15 Temmuz’da yaşanan ve bu hunhar işgal girişiminin tarafı olan terör örgütünün, TSK’ya nasıl yuvalandığına dair bir fikri ve kanaatleri var mıdır? Madem irticai faaliyetlere karşı bu kadar hassastınız, o zaman FETÖ’nün 1980’li yılların başından itibaren askeri okullara nasıl sızdığını, örgüt üyelerinin nasıl kamufle olduklarını ne çabuk hafıza kayıtlarınızdan çıkardınız? CHP’nin isnatları, bazı kiralık kalemlerin yorumları, bazı gazetelerin yayınları sanaldır, yavandır, gerçeklerle bağdaşmamaktadır.

Bu zillet cephesine soruyorum; Müslüman Türk milletinin inançlarından ne istiyorsunuz? Türkiye’yi inanan-inanmayan, laik-anti laik diye kamplara ayırdığınız yetmedi mi?

Camilerin bombalanacağını şerefsizce gündeme taşıyan FETÖ’cülerin peşine takılmaktan, onların piyonu olmaktan utanmadınız mı? Türkiye laik, sosyal, demokratik ve hukuk devletidir. Ancak irtica tehlikesini kılıf yaparak estirilen İslam düşmanlığına tahammülümüz da söz konusu olamayacaktır.

KILIÇDAROĞLU’NA ERKEN SEÇİM YANITI

Sonbaharda seçim olur diyenler, rüyalarında darı ambarı düşlüyorlar. Kılıçdaroğlu ve İP’e dolanmış yoldaşları, boşuna heveslenmesin, boş yere umutlanmasın, seçim zamanında yapılacak, bu millet ufkunu karartan zilleti önüne kattığı gibi kaçtığı yere kadar kovalayacaktır.

Bahçeli’den ‘irtica’ açıklaması

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

3 Yorum

  1. 30 Mart 2021, 12:02

    ya bahcelı sen boynundan baglanmısın konusmasan da olur ıktıdra . a ykırı bır sey dıyemezsın

  2. Dışardan gören de (gerçi dışardakiler daha iyi görüyorlar ya bizi: olsun lafın gelişi) diyecek; “yahu Abduylah Gül’ü siz CB yaptırmadınız mı?” Değil mi Sayın Bahçeli bu kurduğunuz cümleler ne alaka şimdi?

  3. 30 Mart 2021, 10:47

    Senden başka ne beklenebilir ki? Yakında Rabia yaparsan şaşırmam.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!