Ahmet Davutoğlu’nun ‘Mehmet Dişli’ iddiasıyla başlayan tartışma sürüyor. MİT’in listesinde ise Dişli’nin neden emekli edilmediği merak konusu…
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, 15 Temmuz darbesinin kritik isimlerinden eski Tümgeneral Mehmet Dişli’nin MİT’in tasfiye edilecekler listesinde olmasına rağmen 2015 YAŞ’ında emekliye ayrılmadığını, son anda karar değiştirildiğini iddia etmişti.
Günlerdir tartışılan iddiayla ilgili pek çok yorum yapıldı.
Sözcü’den Aytunç Erkin bugünkü yazısında, “Bugünün Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, 15 yıl önce Mehmet Dişli’nin Fetullahçı olduğunu bilmiyor muydu?” diye sordu.
Erkin’in yazısının satır başları şöyle:
“(…) O zaman gelin, 15 yıl öncesine dönelim… Darbe girişiminin kilit ismi, 2015 Yüksek Askeri Şurası’nda Tümgeneral yapılan Mehmet Dişli’yle ilgili tarihi olayı sizlerle paylaşıyorum. Dayının Casusları kitabımda yazdığım ama bugün tekrar hatırlatılması gereken olay… Karanlıkta bir şey kalmamalı!
“Genelkurmay’ın Watergate”i…
Kumpas kurulan ilk komutan… Tümgeneral Reha Taşkesen’in hikayesi… 17 Ağustos 2005’te Kara Harp Okulu Komutanı olarak atanır… Görevi, bugünün Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’dan devralır.
Okuldaki görevine başladığında kendisine gelen ilk bilgi şaşırtıcıdır: “Kara Harp Okulu’nda Fetullahçı yapılanma var. Cemaatten olmayan öğrencilere baskı yapılıyor.”
Alay Komutanı Albay Sadık Üstün, Harekat Eğitim Şube Müdürü ise Binbaşı Mehmet Dişli’dir! Odasını ziyaret eden üç albay kendisine şu bilgiyi vermişti: “Mehmet Dişli, Fetullahçı yapılanmanın içindeki önemli bir isim, dikkat edin.” Hemen araştırmaya başlar ve Dişli’nin cemaatçi olduğunu tespit eder. Bu bilgiyi, Alay Komutanı Sadık Üstün’le de paylaşır ve “Cemaatçi örgütlenmeyle ilgili bilgin var mı?” diye sorar. Üstün’den doyurucu bir yanıt alamaz! Düğümü çözecek Sadık Üstün’dür. Çünkü… Alay Komutanı isterse gereken müdahaleleri yapar ve örgütlenmeyi dağıtabilir! Ama dağıtmaz!
Tümgeneral Reha Taşkesen bir plan yapar… Ara ara Binbaşı Mehmet Dişli’yi odasına çağırmaya ve okulla ilgili sorular sormaya başlar. Rahatsız etmek ister Dişli’yi… Gerçekten rahatsız da olur! Bir gün Kurmay Başkanı gelir ve “Mehmet Dişli’nin kursu çıktı, Amerika’ya gidiyor” bilgisini verir! O zaman anlar. Cemaat, Dişli’yi korumak için kendisinden kaçırır!
Hulusi Akar’la ‘rahat’ çalışan Dişli, Reha Paşa’dan rahatsız olmuş ve Kara Harp Komutanlığı’ndan ayrılmıştır… Sonra… Taşkesen’in başına çorap örülmeye başlar! O zaman adı cemaat olan ‘örgüt’ komutanı dinlemeye başlar. Reha Taşkesen’i dostları uyarır! Hem askeri hattından hem de özel hattından dinleme yapıldığını öğrenir. Soru şudur: Kim dinliyor? Bu bilgiyi Taşkesen’e verenlerden birisi de o dönem Tümgeneral olan İsmail Hakkı Pekin’dir. Reha Taşkesen’i istifaya götüren süreç çok ayrıntılı ancak…
Karanlıkta kalan sorular şöyle:
– 2005’te Reha Taşkesen’i kim dinledi?
– Binbaşı Mehmet Dişli’nin Fetullahçı olduğunu rapor eden Reha Taşkesen’i kim istifaya zorladı?
– Dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ne yaptı?
– Bugünün Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, 15 yıl önce Mehmet Dişli’nin Fetullahçı olduğunu bilmiyor muydu?”
Serhat, kendince yazmissin kurgunu. Son gelismeler gosteriyor ki, FETOcular halen cok aktif, kazinan birsey yok. Siyasi ayak ortaya cikmadan yilanin basi ezilemez. Sen kendi adina RTE’ye dua et hemserim, ben Allah’a dua ediyorum. Hepsinin ayagini birbirine doladi.
Vatana sahip çıkmak, hak ve adalet için can veren, kumpasa ketenpereye tuzağa düşürülen, ailesinden, eşinden, işinden olan nice kahramanın anısına da saygıyla tabii ki! Bilmem onların hakkını nasıl öderiz?
Vay benim yalnız, sahipsiz, garip vatanım.. 40 yıldır bu kanser bedenine bu kadar nüfuz etti de hiç anlamadın heee.
Hadi işçin, çiftçin, belki memurun işin gücün arasında anlamaz bilmez de; ey sen güya akıllı/fikirli, ilimli/irfanlı/vicdanlı/ahlaklı diye seçilmiş/atanmış koltuk sahibi!
Aklın, ruhun, miden, bağırsağın, sımsıkı yumruğun, ciğerlerin, böbreklerin, iraden.. Tepeden tırnağa bütün bedenin, iktidarından, orduna, adliyenden, okuluna, bürokrasinden, belediyene, uyudun, aldatıldın herhal… Ya da götünden korktun herhal (onuruyla istifa edenleri tenzih ederek)!
Ey cennet coğrafya! Vah sana, vahlar sana! 40 yıldır bütün bunlar olurken birkaç onurlu istifa haricinde sana hiç sahip çıkan olmamış mı?
Vay benim ışığı hiç sönmeyecek, söndürülemeyecek güzel ülkem!
Yol belli, iz belli, doğru belli, yanlış belli.. Kurt belli, aslan belli, artık çakal da belli..
Umut, aşk ve kavga hiç bitmeyecek! Düşsek de onurumuzla düşeceğiz..
Yaa sabır!
Desenize, hulusi de onlardan diyorsaniz, 15 temmuz da fetoyu satip hepsini kic ustu oturtmus o zaman…Hala anlayamamis andavallar….2014 den 2016 ya kadar devlet tum onlemlerini aldi. Bircok fetocu kritik yerlerden tasfiye edilmis..Her kurum ve seviyede yapildi bunlar…TSK nin komuta kademesi or seviyesinde temiz ve guvenilir hale getirildi..Kalanlar bebe sebe idi devletin gozunde..Coklardi ama etkisizlerdi….Amaclari darbeyi 2023 lerde yapmakti aslinda… Ama RTE bunlari kazimaya baslayinca, inlerine comagi sokup karistirmaya baslayinca Fetoculer panige girip rutbeleri dusuk iken bu aptalca darbeye son care olarak intihar ederek basvurdular..Ya tasfiye olacaklardi, ya darbe yapacaklardi…Baska yollari kalmadi….Yatin kalkin RTE ye dua edin..