1. Haberler
  2. Gündem
  3. Bakan Şimşek’e duyurulur… Dünyada kırdığımız iki rekor

Bakan Şimşek’e duyurulur… Dünyada kırdığımız iki rekor

“Türkiye'nin makam araçları yönünden 'Dünya rekorunu'nu elinde bulundurduğu belirtiliyor. Ülkemizde 125 bin kamu aracı varken, bu sayı Almanya'da 9 bin, Japonya'da 10 bin, Fransa'da 8 bin civarında. Devlete ait uçak filosu bakımından birçok ülkeden de öndeyiz. Almanya'da 12, Fransa'da 14, İtalya'da 11, Japonya'da 2 özel uçak bulunurken ülkemizde Cumhurbaşkanlığı'nın hava filosundaki uçak sayısı 16.”

featured

Seçimden sonra vatandaşı vergi ve zam yağmuruna tutan hükümetin Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kamu kurumlarına “Tasarruf genelgesi” gönderdi. Bakan, yurtiçi ve dışı harcamalar ile taşınır-taşınmazın kullanılmasında genelgeye uyulmasını istedi. Söz konusu genelgelerin hiçbir işlevinin olmadığı biliniyor.

Sözcü yazarı Saygı Öztürk, krizin faturası vatandaşın omzuna bindirilirken, devletteki savurganlığı örneklerle anlattı.

Öztürk’ün yazısının satır başları şöyle:

“Ülkede lüks, şatafat almış başını gidiyor. TBMM’de kamudaki araçlardan söz edilirken nüfusu Türkiye’ye yakın ülkelerdeki resmi taşıt sayılarından da örnek veriliyor. Ülkemizde kamuda makam aracı sayısı 125 bin adet. Türkiye’nin makam araçları yönünden “Dünya rekorunu”nu elinde bulundurduğu belirtiliyor.

Ülkemizde 125 bin kamu aracı varken, bu sayı Almanya’da 9 bin, Japonya’da 10 bin, Fransa’da 8 bin civarında. Devlete ait uçak filosu bakımından birçok ülkeden de öndeyiz. Almanya’da 12, Fransa’da 14, İtalya’da 11, Japonya’da 2 özel uçak bulunurken ülkemizde Cumhurbaşkanlığı’nın hava filosundaki uçak sayısı ise Katar’ın tartışmalara neden olan hibe ettiği ‘Uçan Saray’ı Boeing 747-8 model uçakla birlikte 16’ya yükselmişti.

ÇARŞIDA, PAZARDA…

Açıkçası kamudaki taşıt savurganlığının üzerine giden yok. Yılmaz Hastürk, milletvekilliği döneminde yanına bir noteri alıp pazar yerlerini dolaşmış, resmi araçla pazara gelen bürokratları ya da eşlerini saptamıştı. Bunu TBMM Genel Kurulu’nda fotoğraflarla gündeme getirmişti. Bu saptamadan sonra en azından bir süre resmi araçlarla pazara gidilemedi.

Bu kez Yılmaz Hastürk, noterle okul önlerine gitti. Resmi araçla çocuklarını okula getirip götürenlerle ilgili tespitler yaptırdı. Onu da gündeme getirdi. Sonra ne mi oldu? Resmi araçların plakaları sivilleştirildi. Araçlar üzerinde yazılı olan “Resmi Hizmete Mahsustur” yazısı kapatıldı. Bugün resmi araçların resmi olduğunu anlayamazsınız. O yüzden tatile de gidiliyor, pazara da gidiliyor, her türlü özel işlerde rahatlıkla kullanılıyor. Bunu yapanların hiç vicdanı da sızlamıyor…

ESKİDEN ‘CİMRİ VALİLER’ VARDI

Müsrif harcamalar için “İtibardan tasarruf olmaz” diyen yöneticilerimiz var. Görev yaptığı illerde adı “Cimri Vali”ye çıkmış kamu görevlileri de vardı. Bilecik, Niğde, Erzincan, Manisa valilikleri görevlerinde bulunan rahmetli Vali Refik Arslan Öztürk, “Bana cimri desinler de, müsrif, savurgan demesinler. Ben bolluğun içerisinde kıtlık içinde gibi yaşamasını seviyorum. Şuradan sıkşuradan ye hesabı idare anlayaşını hiç boşlamadım” diyordu.

VALİ KONAĞINDA KAÇAK ELEKTRİK Mİ?

O yüzden olsa gerek Ankara’da yapılacak toplantılara geleceği zaman şehirlerarası otobüsten kendi parasıyla biletini alır, toplantı sonrası da yine görev yaptığı ile giderdi. Valiliğe tahsisli lüks otomobillere bindiğini görev yaptığı illerde gören olmamıştır. Makam odasının gereksiz gördüğü lambalarını söndürtmüştü.

Tatilde olduğu bir dönemde, minibüsle evine dönüyormuş. Polis, yolda kimlik kontrolü yapmak için minibüsü durduruyor. Polis, minibüsteki yolculardan birisinin vali kimliğini görünce şaşırıyor, “Efendim gideceğiniz yere biz bırakalım” diyor. Vali Öztürk “Ben tatilde resmi araç asla kullanmam” diyor. Polisler kadar, minibüsteki yolcular da “Böyle valiler de varmış” diye memnuniyetlerini, şaşkınlıkla dile getiriyorlar. Daha ilginç bir olay daha anlatayım. Vali, yeni bir ile atandığında, elektrik parası çok az gelmeye başlayınca, TEDAŞ görevlileri arasında “Vali kaçak elektrik mi kullanıyor?” esprisi yapılmaya başlanmış. Elektrik sisteminde, sayaçta bir arıza olup olmadığına bakılmış. Ancak, arıza yok, sayaç sağlam. Meğer, valinin gereksiz lambaları söndürerek elektrikten tasarruf yaptığı anlaşılmış. O vali, benim ağabeyimdi. Onun örnek alınacak yaşamını “Vali Bey” isimli kitabımda topladım.”

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Veryansın TV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun!