Başbuğ’a yanıt: O gün neredeysem, bugün de aynı yerdeyim

featured

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un ‘FETÖ’nün siyasi ayağı’ konusundaki açıklamalarıyla ilgili TBMM Başkanı Mustafa Şentop ve AKP Merkez Disiplin Kurulu Başkanı Ahmet Aydın’dan açıklama geldi. Şentop, ‘Hangi partiden olursa olsun arkadaşlarımızın tekliflerini, süreçlerdeki oylarını daha sonra sorgulama konusu, itham konusu yapmak, doğrudan parlamentoyu da hedef almaktır’ derken, Aydın da ‘Ben o gün neredeysem bugün de aynı yerdeyim, imzamın da arkasındayım’ ifadelerini kullandı. 

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, A Haber’de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları cevapladı.

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ‘un “FETÖ’nün siyasi ayağı” konusundaki açıklamalarının hatırlatılması üzerine Şentop, Anayasa’nın 83. Maddesi’nin yasama dokunulmazlığını düzenlediğini dile getirdi.

Anayasa’da yasama dokunulmazlığı başlığının “yasama sorumsuzluğu” ve “dokunulmazlık” olarak ikiye ayrıldığına işaret eden Şentop, “Yasama sorumsuzluğu dediğimiz şey Meclis içerisindeki, Meclis faaliyetleriyle ilgili olarak parlamenterlerin sözlerinden ve oylarından dolayı herhangi bir hukuki sürece, yargılama sürecine, cezai takibata tabi tutulamasıyla ilgili. Milletvekilleri parlamento içerisindeki faaliyetleri sırasındaki sözlerinden, oylarından dolayı tam, mutlak anlamda bir koruma altındadır” diye konuştu.

Şentop, milletvekillerinin yasama ve denetim faaliyetleri için millet tarafından seçildiğini, oylarından, görüşlerinden dolayı, “Milletvekilliği bittiğinde ne olacak?, Günün birinde birileri bizleri ağır bazı suçlamarla itham ederse halimiz ne olur?” diye bir endişe içerisinde hareket ederlerse parlamento faaliyetlerinin sağlıklı bir şekilde yürümesinin imkansız olacağını savundu.

‘KONUYLA İLGİLİ ARKADAŞLARIMIZLA MÜZAKERE YAPTIK’

Anayasanın, söz konusu maddeyle parlamentoyu koruduğunu iddia eden Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Belli bir dönemde çıkartılan bir kanunla ilgili, bir kanun teklifine, değişiklik teklifine oy vermenin bu şekilde itham altında bırakılması, esasında parlamentoya ve parlamentodaki yasama sürecine karşı yöneltilmiş bir ithamdır. Tabii Anayasa bunu koruyor; bunu koruyan başka mevzuat da var. Bu konuda hem itham edilen arkadaşların; tabii onların kendilerine göre ayrı hukuki süreçleri olabilir ama neticede parlamentoyu ve yasama süreçlerini, hangi partiden olursa olsun arkadaşlarımızın tekliflerini, süreçlerdeki oylarını daha sonra sorgulama konusu, itham konusu yapmak, doğrudan parlamentoyu da hedef almaktır. Bu bağlamda ben konuyla aslında ilgili olarak takipteyim, çalıştım, arkadaşlarımızla da müzakere yaptık.”

Sivil kişilerin askeri mahkemelerde yargılanmasının kaldırılması ile askerlerin sivilde yargılanmasını getiren düzenlemelerin yapıldığı dönemi de anlatan Şentop, şöyle konuştu:

“Aslında iki düzenleme var, söz konusu olan. Birisi sivil kişilerin yani asker olmayan kişilerin askeri mahkemelerde yargılanmasıyla ilgili düzenleme varken bu kaldırılıyor. Yani siviller askeri mahkemelerde yargılanmayacak; bu konuda bir madde ihdası teklifi veriliyor. Diğeri ise o zaman ki düzenleme, Ceza Kanunundaki 250. Madde var, o madde de bir kelime değişikliği; aslında iki kelime tek kelimeye indiriliyor. ‘Hali dahil’ ifadesi ‘halinde’ ifadesine çevriliyor, böylece askeri mahkemelerin genel ifade olarak söyleyeceğim, görev alanına giren hususlar bile 250. Madde’deki özel yetkili mahkemelerin yargıladığı suçlar bakımından sivilde yargılanma getiriyor.

‘FARKLI PARTİLERDEN VEKİLLER DE KABUL OYU VERİYOR’

Bunlar teklifte var, değişiklik teklifleriyle Meclisten o günkü oylamada geçiyor. Tabii oylamayla ilgili kayıtlar var bizde. TBMM televizyonu bunları kaydediyor, o görüntüleri de ben izledim. O görüntülerde birinci husus, yani sivillerin askeri mahkemelerde yargılanmaması dahil düzenlemeye farklı partilerden milletvekilleri de oy veriyorlar. Yani oy verdikleri, kabul oyu verdikleri görülüyor. Diğer düzenleme konusunda kamera açıları bakımından çok netlik yok ama şurada netlik var. Sonunda bu kanun bir bütün olarak maddelerin oylaması oluyor. Tümü üzerinde oylama yapılıyor. Buradaki oylamada da farklı partilerden arkadaşlarımızın kabul oyu verdikleri açık bir şekilde görülüyor.”

TBMM BAŞKANLIĞI MÜDAHİL OLACAK MI?

Şentop, hukuki çalışma yapacak milletvekillerinin bu görüntüleri talep ettiğini, bu konuda bir değerlendirme yaptıklarını anlattı. Verilen teklifler üzerine müzakerenin de olmadığını söyleyen Şentop, “Bu, şu anlama geliyor; yani ciddi bir itiraz yok bu anlamda. Olsa bu konuda en azından görüşlerini ifade ederlerdi.” dedi.

Verilen önergelerin, tümü üzerine yapılan oylamanın ardından parlamentonun kararı haline geldiğini belirten Şentop, “Dolayısıyla burada, buna yapılan itham, artık o şahıslara yapılan değil, aynı zamanda parlamentoya yapılan itham oluyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Şentop, “Sizin Meclis Başkanlığı olarak bir şekilde müdahil olmanız söz konusu mu?” sorusu üzerine, “Onu hukukçu arkadaşlarımız değerlendiriyor. Ona bakacağız.” ifadesini kullandı.

AKP’Lİ AYDIN: MUAZZAM BİR ADIMDI

AKP Merkez Disiplin Kurulu Başkanı Ahmet Aydın da konuyla ilgili AA’ya konuştu. Aydın’ın açıklamaları özetle şöyle:

“FETÖ’nün siyasi ayaklarının tartışıldığı bir dönemde kalkıp böyle hedef saptırarak, hedef göstererek, böyle bir beyanda bulunması kabul edilebilir değil. Türkiye’nin demokratikleşmesi adına son derecede önemli olan bu adımı FETÖ ile ilintilendirerek, önergede imzası olanları hedef göstermesi ve dolayısıyla Meclisin iradesi haline gelen bu kanundan dolayı tüm milletvekillerini hedef göstermesi, itibarsızlaştırması bir haksızlıktır, saygısızlıktır. Bu, milletin iradesine de saygısızlıktır.

Yarın, bu konuyla ilgili bir suç duyurusunda bulunacağız.

“OHAL’i 2003 Kasım’ından hemen sonra, 18 Kasım’da hükumet kuruldu, 30 Kasım’da biz kaldırdık. Devlet Güvenlik Mahkemeleri vardı. Onu kaldırıp, yerine 2004’te özel yetkili mahkemeleri getirdik. Daha sonra özel yetkili mahkemeler de kaldırıldı. En son 16 Nisan 2017 referandumunda milletimizin ferasetiyle birlikte, yargıda birliğe gittik. Askeri yargıyı tümden kaldırdık. O gün, suç işleyen bir askerin sivil yargıda yargılanması muazzam bir adım. Bu askeri yargının kaldırılması sürecinde atılan ilk ve en önemli adımlardan biri. Ciddi bir reformdu. Bütün siyasi partilerin arzu edip de bir türlü vesayet korkusundan dolayı yapamadığı bir hamleydi.

‘BİR HAFIZA KAYBI YAŞIYOR’

“12-13 dakikada nasıl geçti’ diyorlar. Eğer muhalefet burada bir kanuna muhalefet ederse 13 günde bile geçmeyebilir. O gün muhalefetle oturup konuşuldu. Önerge metni üzerinde düzenlemer yapıldı. Bir fikir birliğine varıldıktan sonra önergeler, iktidar partisi olarak bizler verdik. O önerge geçerken o süreç içerisinde tek bir itiraz olmadı. 3 tane önerge var. Bir önerge de Akif Hamza Çebi’nin var. Onu da biz kabul ettik. O, mutabakatı çok net ortaya koyuyor. Arkasından bu önergelerle birlikte kanunun tümü oylandığında o günkü görüntülere bakarsanız, CHP’nin eli bizim elimizle birlikte kalkıyor. Çok net bu görüntüler var. Ortaklaşa çıkardığımız son derece demokratik bir adım. CHP’nin geçmişte çok yanlışı var. Arada bir böyle doğru şeyleri de var. Çıkıp buna sahip çıkacağına bir zihin bulanıklığı yaşıyor, bir hafıza kaybı yaşıyor. Bu demokratik adıma sahip çıkacağına, birileri bir yem attı, kedinin ciğere saldırması gibi onlar da saldırdı. ‘120 ile 150 vekil arasında ByLockçu var’, ‘siyasi ayak’ tartışmaları. Bunu da bir zemin olarak kendilerine gördüler. Bunun üzerine atladılar. Ama yanlış yaptılar.

‘BU MİLLET REFERANDUMDA ASKERİ YARGIYI KALDIRIRKEN SUÇ MU İŞLEDİ?’

“Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu (CMK) 250. maddesine işaret eden Aydın, “Bir askerin askerlik görevi ya da askeri hizmetten dolayı değil, anayasayı ihlal suçu varsa, anayasanın işleyişine karşı suçlar varsa, devletin güvenliği aleyhine suçlar varsa, devlet sırları aleyhine suçlar varsa, hükumete, Cumhurbaşkanına, Meclise karşı suçlar işliyorsa, bu asker, sivil, memur, bürokrat, teknokrat demeden herkesin doğal olarak yargılanacağı sivil yargı olsun dedik. Askeri vesayetin hat safhada olduğu bir yerde bir asker, emir komuta zinciri içerisinde askeri yargıda ne kadar adil yargılanabilir.

“2017 yılında referandumda askeri yargıyı kaldırdık. Bu da mı suç o zaman? Bu millet, referandumda askeri yargıyı kaldırırken suç mu işledi? FETÖ mü onlara bu maddeyi getirdi, bu millete dayattı?

‘TEBRİK EDECEĞİNE…’

“Tamamen bir akıl tutulması yaşıyoruz. Böylesine önemli demokratik bir paketi tebrik edeceğine, bunun üzerinden FETÖ ile bağlantılandırılarak birileri hedef gösteriliyorsa, bu siyasetçiyse, asıl FETÖ’nün amacına bu hizmet eder. Çünkü FETÖ de siyaseti yıpratmak Meclis’i itibarsızlaştırmak için ciddi çalışmalar yaptı. 15 Temmuz’da bu Meclis bombalandı.

‘FETÖ’NÜN AMACINA HİZMET EDEN MECLİSİ İTİBARSIZLAŞTIRMADIR’

“Komisyon katılmış, meclisin tamamı mutabakatla bu önergeyi kanunlaştırmış, siz de kalkacaksınız ‘Sadece imzası olanlar’ diyeceksiniz. Hayır, meclisin kararı, hepimizin ortak kararı. Bu, milletin iradesini temsil ediyor. Milletin iradesine ipotek koymaya hiçkimsenin hakkı yok. Asıl FETÖ’nün amacına hizmet eden siyaseti itibarsızlaştırmadır. FETÖ’nün amacına hizmet eden meclisi itibarsızlaştırmadır.”

Aydın, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın konuya ilişkin açıklamalarının ardından İlker Başbuğ‘un, “Bir Genelkurmay Başkanının, bugün karşı karşıya bırakıldığı bu durum herkesten önce FETÖ’yü sevindirecektir” ifadelerinin sorulması üzerine şunları söyledi:

‘O GÜN NEREDEYSEM BUGÜN DE AYNI YERDEYİM’

“Bu kadar hedef gösterecek, sayın Cumhurbaşkanımız ‘Arkadaşlarımız yasal haklarını kullanacak’ dediğinde FETÖ ile ilintili, böyle bir saçma iddia olur mu? Asıl FETÖ’nün amacına hizmet eden konu, sizin bu meclisin iradesiyle hükme bağlanmış bir yasal düzenlemeden dolayı bu milletin iradesiyle seçilen milletvekillerini siyasi ayak tartışmasına çekmeniz, milletvekillerinin FETÖ ile bağlantılandırmanızdır. Asıl FETÖ’nün amacına hizmet eden bu ifadelerdir. 2009 yılındaki o düzenleme de demokrasi adına son derece önemlidir. Avrupa Birliği süreci içinde her zaman bizden talep edilen, bütün demokratikleşme paketlerinde olan kimsenin başaramadığını bu Meclis başardı. En son milletimiz de askeri yargıyı tümden ortadan kaldırdı. O zaman kalkalım ona da bir kulp takalım. Bütün vesayetlerle mücadele ede ede AK Parti bu noktaya geldi. Bu tür ifadeler Türk Silahlı Kuvvetlerine de zarar veriyor. Sanki Türk Silahlı Kuvvetleri atılan demokratik adımlardan olumsuz etkileniyormuş ya da istemiyormuş gibi bir algı. Bu Türk Silahlı Kuvvetlerine de bir haksızlık, saygısızlıktır.

Ben o gün neredeysem bugün de aynı yerdeyim, imzamın da arkasındayım. Bu anlamda bize karşı hedef göstererek, bir terör örgütüyle bağlantılandırmaya çalışan her kim olursa olsun yasal haklarımızı kullanacağız.

Başbuğ’a yanıt: O gün neredeysem, bugün de aynı yerdeyim

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

4 Yorum

  1. 13 Şubat 2020, 14:56

    Erdogan’in talimati ile suc duyurusunda bulunan bu isimler”dün nerdeysem bugünde ordayim”diyorlar,isterseniz orda durmayinda reisinin sizi aforoz etsin.Ilker Basbug AKP’nin tekerine comak sokmustur.Fetöcülerin kimler oldugunu isaret etmistir.Kendilerini aklamak yerine panik icersinde suc duyurusu yaparak akillarisira susturacaklar.Ilker Basbug susmaz cünkü o AKP’li degil Erdogandan izin alip konusmaz.

  2. Ilker başbuğ pişmiş çorbaya su katiyor. Akp yi karşımıza almak feto nun değirmenine şu tasimaktir

  3. 6 Şubat 2020, 21:46

    Ergenekon’un Savcisiyim diyen kimse siyasi ayak odur kivirip durmayin.Meclis varmis gibi simdi meclisi savunuyorlar güya.Meclis Erdogan’in yasa tekliflerinin veyakeyfine göre yasalarin isbirlikci MHP ve AKP oylariyla kabul edildigi bir mekan olmustur.Mecliste bugüne kadar gerek deprem gerek Fetö ve gerek yolsuzluklar gerek ihaleler vb hakkinda Muhalefetin verdigi hangi önerge kabul edilmistir?

  4. Siyaset ahlaksızlığın mecrası olmuş. Türkiye cumhuriyetini yönetenler ülkeyi daha ileri götürebilecek ahlaka sahip değiller. Dürüstlüğün ve doğruları söylemenin devlete zarar vereceğini düşünerek susanlar, bir kere zarar gelmesi yerine bu ahlaksızların milletimize her gün zarar vermesine göz yumuyorsunuz. Bunu gerçekten niye yapıyorsunuz. Emekli maaşlarınız için mi. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!