AKP Genel Merkez İnsan Hakları Başkanlığınca, Kocaeli’de 9-17 Eylül’de bakanlar, basın mensupları ve akademisyen konukların katılımıyla düzenlenen İnsan Hakları Eğitim Kampı programı sürüyor.
Bilal Erdoğan, Kocaeli Diriliş Kampı Tesisleri’nde gerçekleştirilen kampta gençlerle bir araya geldi.
Bilal Erdoğan, “Bir ekonomist olarak söylüyorum. Normalde ülkeler mültecilerden orta vadede ekonomik olarak kazanır. Bunu doğru yönetirsen kazanırsın. Hakkaniyet duygusunu zedelemezsin. Ayrıca suç ile ilişkilendiriyorlar. Çok büyük bir sorumsuzluk ve ahlaksızlık. Kesinlikle Türkiye’deki mültecilerin suç oranları, suç türleri itibarıyla kendi vatandaşımızınkinden daha düşük, daha az. Bir mülteci suç işlemeye nasıl cesaret etsin? Hemen deport edilir, ülkesine gönderilir. Bütün dünyada böyledir. Kayıtsız insanlar suç işlememeye, polisin radarına takılmamaya çalışır çünkü takılırsa geri gönderileceğini ama ısrarla ’Bir yerden bir şey bulalım da bir yerleri karıştıralım. Milleti birbirlerine kırdıralım, bunların gitmesini, dışarıdakilerin gelmemelerini sağlayalım’ diye çalışan ahlaksız bir güruh var. Ülkeye zarar verme pahasını biçin bunu yapıyorlar. Siyaset için yapıyorlar, yüzde 1 oylarını 2 yapmak için yapıyorlar.”
Kovid-19 salgını, deprem ve EYT’nin Türkiye’ye etkilerine değinen Erdoğan, “Bir yandan üst üste gelen seçimler bir yandan muhalefetin popülizmi alevleyen tahrikleri, çirkin siyaset anlayışı derken kendimizi bulduğumuz yerde maalesef enflasyonist bir ekonomik dönemi yaşamak durumunda kaldık. Şimdi bunları geride bıraktığımız dönemin başındayız. Hem enflasyonu yeneceğiz hem ülkemizi daha da büyütmeyi başaracağız. Seçimsiz bir süreç bunun için önemli bir fırsat.” ifadelerini kullandı.
‘GELİR DAĞILIMI ADALETİNİ YÜKSELTECEK…’
Bilal Erdoğan, ekonomi yönetimine, alınan kararlara, gidilen istikamete belli güvenin olduğunu ve bunun artarak devam ettiğini iddia etti.
Erdoğan, şöyle devam etti:
“Gelir dağılımı adaletsizliğinde sıkıntımız var. Gelir dağılımı adaletini yükseltecek ekonomik önlemler alınması lazım. Aslında şu anda vergiyle ilgili alınan tedbirlerde amaç bu ama bu da tabii saptırılıyor. Bunun da böyle olmadığı söylenmeye çalışılıyor. Daha zenginden daha fazla alıp, onu en fakire yönlendirmeyi başarmak. ‘Geçtiğimiz 20 yılda niye yapmadın?’ Geçtiğimiz 20 yıl bizim yatırım dönemimizdi, büyüme dönemimizdi.”
Erdoğan, “Ama şimdi ne yapacağız? Bu yeni dönemde ekonomik dengelenmeyi başarırken, aynı zamanda gelir dağılımı adaletini de yükseltecek vergilendirme mekanizmaları. Ama biz de ne var, bunun acısını hafifleten, gelir dağılımındaki bozuklukları düzelten? Bizde sosyal devlet anlayışı çok güçlü, peki bu neyi sağlıyor? Her şeye rağmen sağlık noktasında bir sıkıntının en düşük düzeyde olmasını sağlıyor, her şeye rağmen eğitimden kimsenin geri kalmamasını sağlıyor. O beraberinde neyi getiriyor? Fırsat eşitliğinin kapısını açıyor. Herkes için okul, herkes için eğitim.” değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, “gençlere dünyanın gerçekliklerini iyi bilmeleri tavsiyesinde bulunarak, yabancı düşmanlığı tuzağına düşmemeleri gerektiğini, bu konunun doğru yönetilmesinin esas olduğunu” söyledi.
‘KARL MARX’ TAVSİYESİ
Uluslararası öğrenci konusunu çok önemsediklerine işaret eden Erdoğan, “Ülkemiz, dünyanın en güzel ülkesi. Üniversite imkanlarımız çok üst düzeyde. Geldikleri ülkelere nazaran hele hele çok üst düzeyde. Mesela Afrika’dan gelenler, Balkanlar’dan gelenler, Orta Asya’dan gelenler, kendi ülkelerinde olmayan düzeyde üniversitelerde Türkiye’de eğitim görüyorlar. Ve gittikleri zaman ülkelerinde hem Türkiye’nin gönüllü elçisi oluyorlar hem o ülkelerde iş yapan Türk şirketlerinde çalışarak, o Türk şirketlerine güç katıyorlar hem o ülkeyle Türkiye arasında ticaret hacmine katkı sağlıyorlar. O kadar çok çarpanı var ki.” şeklinde konuştu.
Gençlerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, “okuduğu kitaplardan” bölümler aktardı. Gençlere kitap okumaları konusunda tavsiyelerde bulunan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir Adam Smith okurken, yanına bir İbn-i Haldun koyun. Bir Karl Marx okurken, yanına İbn-i Sina koyun. Bizim de düşünce büyüklerimizi ihmal etmeyin. Mehmet Akif ne anlatmaya çalışıyor. Cemil Meriç’in derdi ne? Hiç olmazsa bunu anlayalım çünkü onlarda şunu göreceksiniz. Batı’nın endüstri devriminden sonra aşağılık kompleksine sahip bir entelektüel sınıfımız oluşuyor. Yani bak aldılar, yürüdüler, biz geride kaldık. Onlar ileri, biz geri. Onlar kazandı, biz kaybettik. Biz kaybetmeye mahkumuz çünkü biz Türk’üz, Müslüman’ız. Buraya bağladı bazıları ama şimdi görüyoruz ki bu böyle değil. Mehmet Akif de bunun mücadelesini vermiş. Biz gelişmek için Batılı olmak zorunda değiliz. Batılıya benzemek zorunda değiliz. Sadece çalışmak zorundayız, azimli, kararlı, iradeli olmak zorundayız. Biz Batı’yı yakalayabiliriz, geçebiliriz. Bizim dinimiz, inancımız, kültürümüz, kimliğimiz gelişmeye, teknolojiye engel değil. Mehmet Akif’ler, Cemil Meriç’ler, Mahir İz’ler, Nurettin Topçu’lar bunların mücadelesini vermiş. Şu anda bizim için de hala çok geçerli. Kimliğimizden, inancımızdan, dinimizden, kültürümüzden ödün vermeden gelişiyoruz. İşte TEKNOFEST ceketlerini görünce, şimdi Türkiye’de dine küfredenler, kimliğimizi yok etmeye çalışanlar, kimliğimizi küçümseyenler, ne yaptılar teknoloji adına? Ne ödül aldılar uluslararası boyutta. Hangi akademik başarıya imza attılar? Hiçbir şey yok. Ne oldu işte, namazlı, niyazlı insanlar şimdi TEKNOFEST yapıyorlar. Oluyor muymuş? Oluyormuş. Var mıymış alakası? Yokmuş. Bunu da bugün görerek kendimize bir gelecek oluşturmamız lazım.”
‘TÜRKİYE HİÇ OLMADIĞI KADAR ÖZGÜR’
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Türkiye hiç olmadığı kadar özgür arkadaşlar, Türkiye hiç olmadığı kadar güçlü, Türkiye hiç olmadığı kadar kendi kararlarını veren bir ülke. Dünya çapında iddia sahibi bir ülke Türkiye. Var mı rakibimiz? Var. Rakiplerimizin hoşuna gitmiyor bu durum. Avrupa çok mu meraklı bizim güçlü olmamıza, Amerika çok mu meraklı bizim güçlü olmamıza, değil. Sana uçak verdiği zaman, onun istediği zaman kullanman için verir. Sana silah verdiği zaman o istemediği zaman kullanma diye verir. Dolayısıyla biz neden Batı’dan medet umalım arkadaşlar? Batı’nın bizle ilgili ne düşündüğü niye bizim için önemli olsun. Al işte soykırım yapıyorsunuz. Soykırım yapıyorsunuz, çok medenisiniz, çok aydınlıksınız, insanlığın en büyük mucizesi Batı medeniyeti, hadi soykırımı durdurun. Kendin yapıyorsun. Adama her hafta en büyük bombaları gönderiyorsun. Adamın bu kadar bombayı üretecek, bulacak başka gücü yok. Amerika gönderdiği için bu soykırımı yapabiliyor. İkinci Dünya Savaşı’nın çok üzerinde bombalama, çok üzerinde katliam yapılıyor arkadaşlar. Hadi Batı medeniyeti hadi… Bırakın Batı medeniyetini artık. Bu mavalı okuyanları dinlemeyin arkadaşlar.”
ahahahah şaka gibi…
Çok açık olacağım yine: Seçimle kısa vadede yoksun; sizinle ve ithal İslamcılarınızla ne orta vadesi.
Ayrıca Mehmet Akif Ersoy mu yoksa Necip Fazıl Kısakürek, Nuri Pakdil ve benzerleri mi size ışık oluyor bi karar verin. Büyüklerin kararını çoktan vermiş gibi; yine de bi sor bakayım, çaylak pürfsör egonomisd.
Bu kardeşler ekonomist , 17-25 aralıkta rüşvet sıfırladı vakıflarda da zoraki haram bağışı yonetiyor devleti değil sile şirketlerini yönetiyorlar buralarda tecrübeli ama devletin helal parasını yönetmekte beceriksizler bu millet emekçi ler emekliler olmasa devleti ekonomiyi iyi yönetirdim diyorlar , ekonomistim babadan oğula geçermiş ülkenin ekonomisi bunun için bota batmış kasa can çekiyor suriyeliler uzerinden dış güçlerin sadakasına muhtaç olmuş.
Budamı ekonomistmiş? Ekonomiyi babasından öğrendiyse yandı bu ülke. Zavallıyı bir yerlere getirmeye çalışıyorlar ama yok işte, yok. Yetmiyor.
Buda mi ekonomist miş? Babasından öğrendiyse yandı ülke. Zavallıyı bir yere getirmeye çalışıyorlar ama yok işte, yok. Yetmiyor.
İmam-hatip öğrenimim ile nasıl ekonomist oldun sen? Aynı babası, okumadan alim, yazmadan katip…….
Doggrudir. Biz çöl norrmaliz. Bana bizimki gibi siginmaci politikasizligi ile kazanan tek ülke göster.
Ülkeler kazanmaz zenginler ucuz iş gücü bulduğu için kazanır fakir daha çok iş bulamadığı için bedel öder
ikonomist babanin ikonimist oglu. Senin diploma nereden birader?
Bu haberden sonra bir ara ekonomi bakanlığı da yapacağını düşünüyorum.
Şu konuşmasını 0.5X hızda dinlemek isterim.
Babası ne kadar çevreci ise bu da o kadar ekonomist. Konuşun bakalım, biraz daha… Daha sonra tarih konuşacak.