Kuzey Marmara Otoyolu için Kandıra Babaköy’de açılması düşünülen taş ocağı bölgesinin içinde çok sayıda lahit mezar ve antik dönem taş ocağı olduğu ortaya çıktı. Ancak taş ocağı çalışmasının durdurulması ve eserlerin korunması için Kültür ve Turizm Bakanlığı henüz bir adım atmış değil.
Kuzey Marmara Otoyolu doğa tahribatıyla gündemden düşmüyor.
Otoyol için son olarak Kandıra Babaköy’de bir taş ocağı çalışması başlatıldı. 13 hektarlık alanı kapsayan Babaköy’deki taş ocağı için 2 bin 159 ağaç kesildi. Yakınında tarım alanları bulunan ve çok sayıda ağaç kesimi yapıldığı için tepki toplayan taş ocağını istemeyen yaşam savunucuları başarılı olamadı.
Kocaelikoz.com’un haberine göre Karayolları Genel Müdürlüğü’nün Kuzey Marmara Otoyolu’nda kullanılması için bazalt taşı çıkarmak amaçlı taş ocağı açma talebi Sakarya Orman Bölge Müdürlüğü tarafından 24 Eylül 2018 tarihinde onaylandı. Geçtiğimiz aylarda ise maden sahası olarak ilan edilen 13 hektarlık alanda 2 bin 159 ağaç kesilerek taş ocağı açılması çalışmalarına başlandı.
Sonrasında ise taş ocağının açılması düşünülen bölgeye yakın bir yerde, Roma Dönemi’ne ait yaklaşık 2 bin yıllık, bölgede ender bulunan taş oyması mezarlar olduğu ortaya çıktı.
Tarihi mezarların bulunması sonrası Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü harekete geçti. İl Koruma Kurulu bölgede bir inceleme yaptı. Taş ocağına yakın bir yerde kaya oygu mezar (Khamosorion) ve bazı tarihi kalıntılar bulundu. Tarihi buluntular sonrasında bölge 21 Ağustos’da 1. derece SİT alanı ilan edildi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ise tarihi kalıntıların bulunduğu yerin taş ocağına kuş uçuşu 300 metre mesafede olduğu gerekçesiyle taş ocağının durdurulmasına gerek olmadığı kararını verdi. Uzmanlar ise bu tip tarihi kalıntıların bulunduğu yerde başka kalıntılar olması olasılığının büyük olduğunu belirterek ciddi bir araştırma yapılması gerektiğini söyledi. İl Koruma Kurulu’nun taş ocağı açılan alanda kapsamlı bir araştırma yapıp yapmadığı ise bilinmiyor.
BİZİM GÖRDÜĞÜMÜZ ESERLERİ DEVLET NEDEN GÖRMÜYOR?
Hal böyleyken bu kez 13 hektarlık taş ocağı alanı olarak işaretlenen bölgenin içinde yeni lahit mezarlar, antik dönem taş ocağı ve tarihi kalıntılar olduğu tespit edildi. Bu kalıntıların yaklaşık 2’şer metre uzunlukta şeritlerle çevrili olan ve üzerinde ‘Ocak sınırı’ yazan makilik alan içerisinde olduğu görüldü. Yeni buluntuları değerlendiren uzmanlar bu bölgenin mutlaka 1. Derece SİT alanı ilan edilmesi gerektiğini belirtti. Taş ocağı sahası içerisinde yeni tarihi eserlerin ortaya çıkması sonrası Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ve ilgili birimlerin nasıl bir tavır sergileyeceği merak konusu oldu.
Bölge sakinleri ise tarihi eserlerle dolu olan bölgenin neden önceden incelenmeden taş ocağı açılması ruhsatı verildiğini merak ediyor. Kendisi de Kandıralı olan Ziraat Yüksek Mühendisi Hüseyin Yüce, “Taş ocağı bölgesi tarihi eserlerle dolu. Buralarda ayrıca ciddi tarım alanları var. Çok yakınında ekolojik tarım yapılıyor. Bölge insanın gördüğü tarihi eserleri neden devlet yetkilileri görmüyor. Taş ocağı için neden başka alternatifler aranmadı. Neden bizim ormanlarımız katlediliyor. Fatura neden Kandıra’ya kesiliyor” diyerek tepki gösterdi.
