1. Haberler
  2. Analiz
  3. Boş zaman yoktur, bol zaman vardır

Boş zaman yoktur, bol zaman vardır

featured

Serkan Arslan yazdı…

Zamanınızı boşa satmayın…

Öncelikle boş kelimesi ve zaman kavramından üretilmeye çalışılan boş zaman algısını yok edelim. Boş zaman diye yaşamın içinde bir bölüm yoktur. Çünkü insan ‘BOŞ’ kelimesinin anlamıyla (boş: İçinde, üstünde hiç kimse veya hiçbir şey bulunmayan) hiçbir zaman dilimi içerisinde örtüşemez. Zaman, en kötü haliyle bile beyninizin düşünceler içinde olduğu, kalp atışlarınız ve göz mercekleriniz gibi organlarınızın milyarlarca sinir hücresinin somutladığı bir anda durmakta olursunuz. Hiç de boş bir zamanmış gibi görünmüyor.

Zaman hepimizin kullandığı ama hiç birimizin sahip olamadığı döngümüzdür. Şimdilik sonsuz, sonrası için vakit bir hayli var. Ama zamanı nasıl kullanırız gibi bir düşünce içerisindeyseniz şöyle başlayın zamana tutunmaya.

***

SANAT İLE ZAMANIN SİZE GÜLÜMSEMESİNİ SAĞLAYIN

Bir temizlik işçisi olduğunuzu düşünün. Çalışma sistemi ya da görev tanımı bellidir. Çöpleri toplamak ya da buna benzer bir iş temposu içerisinde gününün büyük bir çoğunluğunu nu gerçeklik içerisinde geçirir. Onu bu çöp yığını hayattan başka bir düşünce ve hayal dünyasına ne taşıya bilir? Hayatınızın iş ve ev düzeni içerisinde rutin gibi görünmesi. Sabah öyle akşam yemeklerinin saatinin hiç değişmemesi, TV izleme süreniz, uyku haliniz gibi birçok hareketlilikte bulunduğunuz 24 saatlik serüvenininiz içerisinde sizi içinde bulunduğunuz gerçeklikten başka bir yaşam tarzına geçiş yapmanızı sağlayacak bir farklılık arıyorsanız bakış acınızı ve gerçekliğinizin size direttiği zorba statik yaşamınızı sadece okuduğunuz, dinlediğiniz, izlediğiniz ve bütün bunları yaparken düşlediğiniz hayalleriniz gerçekleştirebilir. Hayat size bir başka ülkeyi gezecek maddi imkanlar sağlamayabilir. Ama kitaplar sağlar. Bir psikolog olmayabilir ama dinlediğiniz müziğin evrenselliği ruhunuzu dinginleştirebilir. Bütün hepsini bir arada değerlendirirsek bir temizlik işçisine hayatı şöyle der; Çöpleri topla!

Sanat ise ‘Etrafını tertemiz yap’. Dünyanı değiştirmek gibi bir düşünceden değil sana sunulan az sayıda seçenekleri çoğalt…

‘Arabesk yaşamdan uzak dur, arabesk müzikten uzak dur, arabesk gösterilerden uzak dur’ 

***

İnsan ilişkilerimizde sevgi kelimesine verdiğimiz anlam eşyalarımız ile arasında ki farkı oluşturur. Duygusal bir aktarımda tamir tadilat yapamazsınız. Çünkü ruh en kötü haliyle belliğinizde bir hatıra oluşturur. Eşyalar ile hatıralar oluşturamazsınız. Onlar sadece insanlarla olan ilişkinizde geçmişi hatırlamak için size hatırlamanız konusunda yardımcı rol oynar. Sahiplenmek ve kabullenmek hislerinize dikkat edin. Bu iki kelime size eşyalar ile insanların yerini değiştirtebilir. Sizin hayatınızdaki bir insanı anlamlı kılmak önce onu kabullenmekle başlıyor. Eşyalarınız ise bedelini ödeyerek sahipleniyorsunuz. Yani ruhu olmayan her şey satın alınabilir. Eşyalarınızın yerini değişebilir, onları bir üst modeliyle yenileyebilir ya da kırılan bir parçasını onarabilirsiniz. Dikkat ederseniz eşyalarınız istediğiniz gibi hayatınızda oynatabilirken insan ilişkileriniz istediğiniz gibi değil de olduğu gibi kabullenerek ayırırsınız.

‘‘Sevgi ‘istediğiniz gibi’ değil, ‘olduğu gibi’ kabullendiğinizde kendini gösteriyor’’

***

İYİ YAŞAM İÇİN SIRRINA SAHİP ÇIK

Varmak istediğiniz, yürüdüğünüz, hedefe ulaşmak istediğiniz her neyse sır kalsın. Hayallerinize ulaşılana kadar hedefleriniz, planlarınız sırrınız olsun. Hayal ettiğiniz düşünceleri etrafınızdaki insanlarla paylaşmaya başladığınız andan itibaren beyniniz bunu gerçekleşmiş gibi algılamaya başlar. Sanki hedefe ulaşmış gibi davranır. Bu durum sizin dirayetinizi kaybetmenize neden olur. Direnciniz zayıflar. Beyniniz bunu başarmış gibi düşünmeye başlamasının tek sebebi sadece bu değildir. Başarılarınız karşısında ödüllendirilme arzusu, aldığınız iyimser cevaplarla heyecanını kaybeder.

***

‘Zamana size bütün cömertliğini sergilerken sizde ona kıymet verin’

Her gün hesabınıza 86.400 tutarında para yatıran bir banka düşünün. Her gün harcayabileceğiniz ama ertesi güne devrolmayan bir tutar. Bu parayı o gün içerisinde tüketmeniz gerekiyor. Ertesi gün aynı miktar tekrar hesabınıza yatırıyor. Bir düşünün 86.400 ile neler yapardınız? Bana kalırsa bu tutar ile elinden gelen bütün gayretle mutlu anlar satın almak için uğraşırdınız. Saatiniz gece 12:00’ı gösterip bal kabağına dönüşünceye kadar paranın hakkını vermeye çalışırdınız. Zamana bir anlam ve kıymet yüklemek istiyorsanız işte tam o noktadasınız. Bu parayı zaman size her gün veriyor. Tamı tamına 86.400 saniyesini size karşılıksız veriyor. Siz bu süreyi nasıl değerlendirmek istiyorsunuz? Kiminle paylaşmak istiyorsunuz? Yoksa siz bu zamanı olur olmadık yer ve kişilere harcayarak ya da başkalarına bırakarak satıyor musunuz? Zamanı iyi kullanmak, zamanı iyi yönetmek sadece stratejik bir durumdur. Bu planlama içerisinde kişi kâr zarar yapmak ya da yaşadıklarının fayda maiyetini iyi hesaplamalıdır. Zaman, değer kaybını ödemez. Hayatınızda zamanı kontrol edemeyiz ama anlamıyla kalite kontrol mekanizmasına sahip olup zamanı kaliteli kullanabiliriz.

Sezen Aksu’nun o muhteşem şarkısında söylediği gibi;

Gülümse hadi gülümse bulutlar gitsin… Gülümseyin

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Veryansın TV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun!