Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Küreselleşmenin Krizi: Riskler ve Fırsatlar’ ana temasıyla düzenlenen TRT World Forum’da konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan‘ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:
Barış Pınarı Harekatını protesto amacıyla konuşma yapmaktan vazgeçenlerin demokrasiyi hazmedemediklerini düşünüyorum. Terör örgütlerine destek verdiklerini düşünüyorum. Bu tiplerin teröre karşı olduklarını hiçbir yerde anlatmalarına gerek yok.
Dünya aşağı yukarı her asırda köklü değişimler yaşıyor. Bu değişimin bir kısmında adaletsizlikler, zulümler, diğer tarafında gelişmeler var. İnsanlığın en büyük acıları ya bu toprakların kendi içindeki mücadelesinde ya da dışarıdan gelenlerin etkisinde yaşanmıştır. Bize düşen görev; milletimizin Anadolu’daki bin yıllık varlığına ve gücüne uygun şekilde yeni hedefler, yeni vizyonlar ortaya koyarak yolumuza devam etmektir.
‘SINIRLARI TERLE VE KANLA DEĞİL DE MASA BAŞINDA CETVELLE ÇİZİLEREK OLUŞTURULAN DEVLETLER…’
Sınırları terle ve kanla değil de masa başında cetvelle çizilerek oluşturulan devletlerin, hiçbir zaman gerçek devlet olamayacağı ortaya çıkmıştır. Türkiye’nin coğrafyasındaki farkı buradan kaynaklanıyor. Biz sahip olduğumuz her şeyin bedelini ödemiş ve ödemeye devam eden milletiz. Türkiye’nin hiçbir ülkenin topraklarında, hiçbir toplumun özgürlüğünde veya çıkarlarında gözü yoktur. Herkes Suriye’de, Irak’ta, Afganistan’da, Libya’da, Afrika’da, Balkanlar’da başka niyetlerle at koşturuyor olabilir. Türkiye, sadece kardeşleriyle olan kader birliği sebebiyle oradadır. Bu, ‘bir damla petrolü bir damla kandan daha değerli görenlerin’ asla anlayamayacağı büyük bir erdemdir. Suriye ve Doğu Akdeniz’deki gelişmeler yanlış hesapların bozulmaya mahkum olduğunun göstergesidir.
Hiçbir zaman Türkiye olarak 17-18 yıllık görev süremizde biz terör örgütüyle masaya oturmadık, oturmayız ve oturmayacağız. Başkaları oturabilir, bizi ilgilendirmez. Biz hiçbir ayrım yapmadan, zalime zalim, teröriste terörist, haksızlığa haksızlık, zulme zulüm demeye devam edeceğiz. Mücadeleyi de sonuna kadar sürdüreceğiz.
Düşünce özgürlüğüne, inanç özgürlüğüne inananlar ne düşüncesini ne inancını yeşil dolara asla değişmeyecektir. Diplomasinin sadece güçlülerin baskı aracı olarak kullanılmaya devam edilebilmesi mümkün değildir. Karanlıkta göz kırpılarak perde arkasından toplumları yönetme devri kapanmıştır.
‘HANİ SİZ TERÖRE KARŞIYDINIZ?’
Bu mücadeleyi tek başımıza yürütüyoruz. Uluslararası toplumdan güçlü bir duruş sergilemesini beklerdik. Derin hayal kırıklığı içindeyiz. Tüm Batı teröristlerin yanında yer aldı. Hepsi birlikte bize saldırdı; NATO, AB ülkeleri dahil. Hani siz teröre karşıydınız? Bu nasıl bir iştir, nasıl bir akıl tutulmasıdır? Teröre karşı olanlar bunun ispatını yapmak zorundadır. Hangi toplantıya giderseniz bunun hesabını sorun.
Çarpık düzenin artık sonuna gelinmiştir. Samimi olarak teröre karşı olan bunu ispatını yapmak zorundadır.
Dünya beşten büyüktür. Gelin BM başta olmak üzere küresel sistemin lokomotif kuruluşlarını yeniden yapılandıralım diyoruz.
Bazı devletler BM’de geçici üye olmak için yarışıyorlar. Geçici üye olsan ne olur, olmasan ne olur?
Biz terör örgütlerinin kalemşörlerinden değil, bizden dinleyin. Biz bunu istiyoruz. Bizi yeminli Türkiye düşmanlarının sözleriyle değerlendirmeyin.
