Cem Gürdeniz, Mısır ve Yunanistan’ın MEB anlaşmasını yorumladı

featured

 Amiral Cem Gürdeniz, Yunanistan ile Mısır arasındaki MEB anlaşmasını değerlendirdi. Anlaşmanın adalara kıta sahanlığı/MEB hakkı tanınmaması ya da kısıtlı hak tanınması çerçevesinde uluslararası hukuka aykırı olduğunu belirten Gürdeniz, Türkiye’nin Navtex’i ertelemesini eleştirerek ‘Sanırım bu gelişmeden sonra Dışişleri Bakanlığımız Yunanistan’la olan ilişkilerde dersini çıkarmıştır.’ dedi.

VERYANSIN TV

Yunanistan, Doğu Akdeniz’de Türkiye’yle gerilimin askıya alındığı bir dönemde, Mısır’la bir deniz sınırı anlaşması imzaladı. Tarafların dün geceden beri devam eden görüşmelerin ardından uzlaşması sonrası, Kahire’de bulunan Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias ile Mısır Dışişleri Bakanı Sameh Şükrü ortak basın toplantısı düzenledi. İki bakan, Yunanistan ile Mısır’ın bir münhasır ekonomik bölge (MEB) anlaşması imzalandığını açıkladı.

Şükrü basın toplantısında, “Bu anlaşma, iki ülkenin MEB alanındaki kaynakların, özellikle de petrol ve gaz rezervlerinin kullanımını azami düzeye çıkarmak açısından ilerleme imkânı tanıyor” dedi.

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada Mısır ve Yunanistan arasındaki anlaşmanın meşru olmadığı belirtildi.

Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

“Yunanistan ile Mısır arasında deniz sınırı bulunmamaktadır. Bugün imzalandığı açıklanan sözde deniz yetki alanları sınırlandırma anlaşması Türkiye için yok hükmündedir. Bu anlayışımız sahada ve masada ortaya konacaktır.

Sözde sınırlandırılan alan, Birleşmiş Milletlere de bildirilen Türk kıta sahanlığı içinde yer almaktadır.”

 Amiral Cem Gürdeniz, Yunanistan ile Mısır arasındaki MEB anlaşmasını değerlendirdi. Anlaşmanın adalara kıta sahanlığı/MEB hakkı tanınmaması ya da kısıtlı hak tanınması çerçevesinde uluslararası hukuka aykırı olduğunu belirten Gürdeniz, Mısır’ın Türk düşmanlığının kendi çıkarlarının aleyhine olan bir durumu kabul edecek kadar büyük olduğunu söyledi. Yunanistan’ın İtalya ile yaptığı sınırlandırma anlaşmasında adalara kıta sahanlığı/MEB vermez veya çok kısıtlı alan tanırken, Mısır ile yapılan bu anlaşmada adalara yetki tanındığının altını çizen Gürdeniz, Yunanistan’ın Mısır’ı Bon Pour L’orient (Doğulular için iyidir) statüsünde aldattığının altını çizdi.  Türkiye’nin asla geri adım atmaması ve Yunanistan ile Mısır’ın ortak Türk düşmanlığına derhal MEB ilanı ve bu alanda Oruçreis’in ertelenen Sismik çalışması ile karşılık verilmesi gerektiğinin altını çizdi.

İşte Cem Gürdeniz’in açıklamalarından satır başları:

TÜRKİYE DENİZ YETKİ ALANINDAN TAVİZ VERMEMELİ

‘’21 Temmuz 2020 Navtex ilanından sonra Türkiye ve Yunanistan arasında artan tansiyonu düşürmek için Almanya’nın başlattığı girişim üzerine, Navtex ilanında belirtilen Oruçreis’in Meis güneyindeki görevi ertelenmişti. Bu Navtex zamanlama olarak uygun değildi. Ancak bir kez ilan edildiğinde uygulanması gerekirdi. Hele hele Mısır ile Yunanistan’ın söz konusu anlaşma için görüştükleri istihbar edildiyse asla ertelenmemeliydi.  21 Temmuz Navtex’i için deniz açılan donanmamızın yüksek hazırlık durumu karşısında Almanya’yı devreye sokan ve Oruç Reis görevini erteletmeyi başaran Yunanistan’ın aslında bir taraftan da bu hamleye hazırlık yaptığı ve zaman kazandığı anlaşılmaktadır. Ayrıca utanmadan Türkiye’ye heyet göndererek istikşafi görüşmelere başlamayı teklif etmeleri ve bu süreci bugün (6 Ağustos) Başbakanlarının UAD’ye gidilmesi ile süsledikleri ve son tahlilde Türkiye’yi sahtekarca aldatmayı hedeflediklerini açıktır. Bu entrikalar Yunanlıların geleneksel politikasına uygundur. Biz gerek yazılarımızla gerek konuşmalarımızla sürekli olarak Türkiye’nin MEB ilan etmesi gerektiğini; Doğu Akdeniz’de Yunanistan ile müzakere edilecek hiçbir alan olmadığını; Türkiye’nin BM’ye bildirdiği kıta sahanlığı koordinatlar içinde özellikle Yunanistan tarafında sismik ve delme/sondaj faaliyetleri yürütmesi gerektiğinin altını daima çizdik. Güçlü bir donanma ile Covid 19 şartlarına rağmen yaratılan ortam maalesef dış politika hamleleri ile sonuçlandırılamamış, büyük emekler heba edilmiştir. Yunanlar daima aldatma ve samimiyet dışı faaliyetlerde hareket eden bir devlettir. Sanırım bu gelişmeden sonra Dışişleri Bakanlığımız Yunanistan’la olan ilişkilerde dersini çıkarmıştır. İlk defa Mısır’la böyle bir anlaşmanın yapılması normal şartlar altında adaların kıta sahanlığı/MEB hakkı olmamasını savunan Türkiye’nin pozisyonuna zarar vermiştir. Halbuki Yunanistan, İtalya ile yaptığı anlaşmada adalara kıta sahanlığı hakkı vermemiş, çok kısıtlı hak vermiştir. Ama bu anlaşma, uluslararası hukukun ve içtihatların yansıttığı gerçekleri değiştirmeyecektir. Türkiye, 29 Kasım’da Birleşmiş Milletlere ilan ettiği kıta sahanlığı sınırlarından ne pahasına olursa olsun asla taviz vermemelidir. Bu kapsamda bize yapılan bu büyük emrivaki karşısında Lübnan ve İsrail ile karşılıklı kıyıdaşlık tezimiz üzerinden deniz yetki alanı sınırlandırması görüşmeleri yapılması mutlaka değerlendirilmelidir.

MISIR, TÜRKİYE DÜŞMANLIĞI YÜZÜNDEN TUZAĞA DÜŞTÜ

Burada görüyoruz ki Mısır da feci bir şekilde aldatılmıştır. Mısır kör Türkiye düşmanlığı yüzünden bu tuzağa düşmüş, gelecek nesillerinin hak ve çıkarlarını heba etmiştir.

NAVTEX UYGULANSA DURUMUMUZ DAHA GÜÇLÜ OLURDU

Dışişleri’nin açıklaması şu an mevcut hasarı kontrol için yapılabilecek tek açıklamadır, başka çareleri de yoktur. Ama Dışişlerimiz aldatılmıştır. Türkiye Navtex kararına uygun bir şekilde bölgede sismik araştırmalarını yapıp fiili devlet uygulaması yapmış olsaydı, bu anlaşma yapılmış bile olsa  Türkiye’nin durumu devlet uygulaması nedeni ile daha güçlü olurdu. Almanya ve Yunanistan’ın kurguladığı bir stratejiyle Türkiye’ye emrivaki yaptıkları anlaşılmaktadır. Bu duruma rıza göstermek Seville haritasına gidecek yolun taşlarını döşer. Türkiye buna izin veremez. Vermemelidir.

CEM GÜRDENİZ’İN KÖŞE YAZILARI İÇİN TIKLAYIN

 

Cem Gürdeniz, Mısır ve Yunanistan’ın MEB anlaşmasını yorumladı

Abonelik

VeryansınTV'ye destek ol.
Reklamsız haber okumanın keyfini çıkar.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

10 Yorum

  1. Diğer bölge ülkeleriyle inatla kurmadığımız iletişimi başkalarının telkiniyle Yunanistan’la kurmaya çalışmak da bir garip … En fanatik adamlara gelince yapıcılığımız tuttu. Oruç Reis görevini ertelememeliydik.

  2. İşleri bu noktaya getiren, Mısır’ın kör Türk düşmanlığından ziyade bizim kör Sisi düşmanlığımız. Mısır’da büyükelçimiz bile yok. Adamların karşısına oturup Yunanistan tarafından aldatılmakta olduklarını ve seninle işbirliği yaparlarsa daha kazançlı çıkacaklarını anlattın mı? Yok… Niye yok? İlişkileri “Darbeci Sisi!” sığlığıyla sıfıra indirdin de ondan yok. Yunan da bunu kullandı, kullanıyor işte… İsrail ve Suriye’de de aynı sığlığın kurbanı oluyoruz. Darbeci Sisi… Zalim Esed… Bilmem ne İsrail… Hiçbirinde büyükelçin yok. Böyle diplomasi mi olur ya? Türkiye bu ülkelerle görüşüp anlaşmalı; ve bunu başka ülkeleri araya sokmadan yapmalı. Revizyon şart.

  3. 7 Ağustos 2020, 09:26

    Bu durum Yunanistan ve mısır tarafından Türklere savaş ilanıdır bu duruma karşı Türkiye MiT ile mısırı karistirmali ve mısır donanmasinada saldirmalidir bile. Sopanın gücünü gormelidirler. Madem kasiniyorlar Türkiye denizden ve libiya karadan Mısır’a saldirmalidir ve tam bu esnada İsrail ile ilişkileri normallestirin. Şunu bilin eğer Yunan tezi islemese ve türk deniz alanını gasp edebilmese, bu 3 yıl içinde bir bahane bulup Fransa ve Almanya ve Yunan ve ABD ile birlikte Türkiye’ye savaş açacaklar. Mutlaka bu duruma hazırlanın. Erdoğan Suriye’de ve ab üyeliğinde ve şimdi denizde aldandı bu adam Türkiye’yi savaşta batirar , bir TSKli general cumhurbaşkan olmalıdır ki savaş durumunda memleket parcalanmasin , İlker başbuğ, yaşar Güler ve Cihat Yaycı uygundurlar. Tehlike çok büyük ve Yunan tezini yavaşça ileri itiyor ve savaşa bile ab ile plan yapıyor ve CHP iç kavga yaratıp ve Yunanistan’a yardım veriyor . Durum hiç iyi değil . Bu durumda biz İsrail ile ilişkileri normallestirilmeliyiz , ihvancilikla sevre doğru itiliyoruz

  4. 7 Ağustos 2020, 08:21

    Merkel’in Navtex erteletmesi sonucu düştüğümüz durum bu, peki dışişleri Yunanistan ve Mısır anlaşmasını görememesi, öngördüyse Merkel’in Navtex durdurabilecek kadar önemli elinde ne var?

    Mavi Vatan Doktirini ni uygulaya bilmek için acilen Deniz Bakanlığı kurulmalı ve başına Yaycı Amiral (Hükümetle daha önce çalıştığından) getirilmelidir. Bence.

  5. Yahu can düşmanın Amerika ile işbirliği yap bop başkanıyım de Amerika geldin senin can düşmanının toprağında burnunun dibinde ust kursun onu da geçtik Suriye’de Kürdistan kurdurtsun, mısır ve Yunanistan anlaşma yaparken Almanya telefonu açsın navtex ve gemilerinizi geri çekin yoksa desin ve siz geri çekin, Esed Esed diye diye Suriye’nin gerçek sahiplerini tterorist ilan edip ülkeyi kan gölüne çevirin milyonlarca insanın gocmesine ve hayatını kaybetmesine neden olun, ekonomide anasının donuna kadar herşeyi satsın, Atatürk’e olmadık hakareti etsin, sonra da feto öyle mi?? Fetonun önde gideni bu dillomasiz Cumhurbaşkanı ve avaneleridir. Hiç kimse fetoyu başka yerde aramasın. Devlet tarikatların eline geçmiş, Atatürk ün kurmus olduğu cumhuriyet Vahdettin kafalılar tarafından aynı İstanbul’u törenle ingilize fransiza teslim ettiği gibi bozuk para gibi harcanıyor uyanın millet. Muhalefet maalesef bir sürü karaktersizden oluşuyor. Bir Mustafa Kemal e ihtiyaç var hem de her zamankinden çok.

  6. Tek başkan ülkeyi yönetirse böyle olur. Cihat Yaycı görevden alınsın diyor alınıyor. Biraz bekleyelim diğerleri bölgelerini belirlesin diyor bekleniyor. O ne derse o oluyor. Milletvekili sayısını artırıp 600 e çıkarttılar. Gerek var mı yok. Kapatsınlar meclisi. Bu soygunu bıraksınlar. Süleyman Şah türbesi, çuval olayı, ergenokon., balyoz… Hep aynı kişiyi gösteriyor ama. Biz ona inandık. O hep kandırıldı. O kandığı için biz de kandırılıyoruz. Bu işin sonu nereye gider…

  7. Erdogan cikar simdi, yanildik der olur biter. Hep öyle olmadi mi? Bu kadar yanilan bir cumhurbaskani nasil olunur anlamak zor.

  8. 6 Ağustos 2020, 20:51

    Üzülerek söylüyorum. Malesefki müzakere yolu kapanmış yalnızca savaş seçeneği kalmıştır. Bu seçeneği uygulamak ise bu hükümetin boynunun borcudur. Aksi vatan hainliğidir. Ya istiklal ya ÖLÜM

  9. Yunanlılarla 40 yıldır konuşarak hangi sorunu çözebildik? Hiç. Onların anladığı tek şey sert güçtür. O nedenle “biz barışçıyız, iyi niyetliyiz vs.” saflıklarını bırakalım. Bırakalım bu istikşafi görüşmelerini…. vakit kaybediyoruz

  10. 6 Ağustos 2020, 20:46

    Neden aldanıyor veya aldatılıyoruz. “Oruç Reis”araştırma gemisinin seyrine sevinmiş ve bir gün sonra USA uçak gemisi ve Rusya,Mısır,İngiliz,İsrail harp gemilerinin Meis adasına seyre başlamalarını dış basından öğrenmiş ve Oruç Reis in bulunduğu yerde araştırmaya başlamasını,en azından bölgede kalmasını dilemiştim.Ne yazık ki boşuna umutlanmışım.

Giriş Yap

VeryansınTV ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!